Yüksek Seçim Kurulu (YSK) 1 Ocak 2024’te seçim dönemini başlatırken, RTÜK üyeleri İlhan Taşcı ve Tuncay Keser, TRT Haber’deki canlı yayınlar ile 6 Şubat 2024 tarihli 24 saatlik yayınında partilere ayrılan süreler incelendi. Bu kapsamda 40 günlük dönemde, TRT Haber’de Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan ile AKP'li yöneticilerin, aday tanıtım toplantıları dâhil değişik programlardaki yaptıkları konuşmalar, 1945 dakika canlı olarak verildi. Aynı dönemde CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in konuşmalarının sadece 25 dakikalık bölümü TRT haberde canlı yayınlanabildi.
Taşcı ve Keser'in hazırladığı bilgi notuna göre; 6 Şubat 2024 tarihli 24 saatlik yayında da Erdoğan ve AKP’li yöneticilerin yayın süresi 6 saat 42 dakika olurken, bunun 1 saat 46 dakikalık bölümü canlı yayınlardan oluştu. Aynı gün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de TRT Haber’de 38 dakika 28 saniye yer buldu.
ÖZGÜR ÖZEL'İN HİÇBİR KONUŞMASI CANLI YAYINLANMADI
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in aynı gün birçok programı olmasına karşın, hiçbir konuşması canlı yayınlanmadı, konuşma ve etkinlikleri haber bültenlerinde de yer bulamadı. İyi Parti, İyi Parti heyetinin Hatay ziyareti kapsamında hazırlanan haberle, 1 dakika 53 saniye süreyle TRT Haber’de görülme imkânı buldu.
Aynı gün AK Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum 2 dakika 33 saniye, Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Turgut Altınok 2 dakika 3 saniye ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ ise 2 dakika 2 saniyelik haberlerle TRT Haber’de yer aldı. Diğer partilerin adaylarına ilişkin hiçbir habere TRT haber bültenlerinde yer verilmedi.
TUNCAY KESER: ÖZEL KANALLARDA BİLE YAPILMAYAN MİLLETİN PARASIYLA TRT'DE YAPILIYOR, TRT YÖNETİMİ YİNE SUÇ İŞLİYOR
RTÜK üyesi Tuncay Keser, TRT'nin bu yaklaşımını şöyle değerlendirdi:
"Seçim sürecinin başlaması ile birlikte TRT, tam gaz iktidar propagandası dönemine geçti. Kamu yayıncısı olan ve 85 milyonun vergileriyle fonlanan TRT, izlediği yayın politikasıyla İktidar Radyo Televizyonu haline geldi. İktidarın propaganda aracı haline geldi. Özellikle seçim dönemi yayınlarında bu daha da net şekilde görülüyor. TRT bir yandan kendi kanununu çiğnerken, bir yandan da Yüksek Seçim Kurulu kararlarını paspas ediyor. TRT Kanunu ve Yüksek Seçim Kurulu (YSK), ‘tarafsızlık’ diyor, ‘tek yönlü, taraf tutan yayın yapılmaz’ diyor, ‘fırsat eşitliği’ diyor ama TRT yönetimi bunların hiçbirini takmıyor. Seçim dönemindeki canlı yayınlarda 78 katlık bir uçurum var. 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıl dönümüydü ve bütün partilerin etkinlikleri vardı. 6 Şubat’ta AK Parti Genel Başkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Bahçeli yani iktidar grubu, 7 saat 20 dakika TRT Haber’de yer alırken, TBMM’deki ikinci büyük parti olan CHP ve Genel Başkanı Özgür Özel, 24 saatlik yayında hiç görülmüyor. Bir saniye bile haber ve görüntü yok. TRT muhalefet körlüğü içinde. Tam bir karartma uygulanmış. Özel kanallarda bile yapılmayan, milletin parasıyla TRT’de yapılıyor. TRT yönetimi, daha önce yaptığı gibi yine suç işliyor. YSK da RTÜK de seyirci rolünde, bugüne kadar hiçbir adım atılmadı. TRT Yönetimi, kanunları sürekli çiğneyerek hukuk devleti ilkesini, seçim adaletini ve demokrasiyi baltalıyor, görevi kötüye kullanma suçu işliyor. TRT muhalefet körlüğü içinde. Tam bir karartma uygulanmış... Bu karne, TRT yönetiminin utanç tablosu olarak basın tarihine geçecektir. ”
İLHAN TAŞCI: CEPLERİNDEN PARASINI VERİP AKPTV KURSUNLAR
RTÜK üyesi İlhan Taşcı ise şu değerlendirmeyi yaptı:
"TRT Genel Müdürlüğü koltuğunda oturan zatın bırakın bir günlük gazetecilik yapmasını, günlük bir gazete okusa dahi şu tablodan utanırdı. Nasıl olur da ülkenin Ana Muhalefet Liderine 0 yazıyla sıfır süre ayrılır. İnsanda biraz utanma olur. Hadi o yok, azıcık mesleki ahlak olur. Bu tablo ne gazetecilik, ne televizyonculukla açıklanabilir, bunun adı siyasi garezdir. Ülkenin Ana Muhalefet Liderini görmezden gelmek, yok saymak CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’e bir şey kaybettirmez ama bu yayıncılığa imza atanların yakasına aymazlıkları yapışacak. Vergileriyle yayıncılık yapmasına olanak sağladıkları TRT’nin içler acısı halini halk görüyor ve zamanı gelince hak ettikleri yanıtı da verecektir. Hukukun yeniden işlemesiyle birlikte bu yayınların sorumluları hukuk önünde hesap verecektir. TRT ne Zahid Sobacı’nın ne de AKP’nin propaganda aracıdır. Eğer çok istiyorlarsa ceplerinden parasını verip AKPTV kursunlar başına da Sobacı’yı getirsinler.
Artık 85 milyonun vergileriyle yayıncılık yapıp gerçekleri halktan gizlemek yerine tarafsız, özgür, hakkaniyetli bir yayıncılık çizgisini izlemeliler. Milletin sırtından iktidar borazanlığı yurttaşların canına tak etti. Kamunun çıkarları, halkın haber alma özgürlüğü ışığında bu hukuksuzluk ve siyasi gareze karşı RTÜK’ün yasal yetkilerini kullanması ve TRT yayınlarını denetlemesi için resmi girişimlerde bulunacağız ve seçim süreci boyunca da yayınları takip edeceğiz."