CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Edirne’nin Uzunköprü ilçesinde düzenlenen mitingde; “31 Mart’ta Uzunköprü’nün emeklisi, çiftçisi, esnafı herkese soruyorum; parayı beşli çetelere, müteahhitlere bulup emekliye ver deyince yok diyen Tayyip Erdoğan’a oy var mı? Tayyip Bey, madem emekliye para yok, madem pirinç üreticisine para yok, ayçiçek üreticisine, buğday üreticisine para yok; 31 Mart’ta da sana oy moy yok” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Edirne’nin Uzunköprü ilçesinde miting düzenledi. İlçede belediye başkanı olan ve partisinin yeniden aday gösterdiği Özlem Becan’a oy isteyen Özel, özetle şöyle konuştu:
“Burası pirinçten geçinen bir yer ama geçen sene sizin ürettiğiniz pirinci almak yerine yurt dışından tam 500 bin ton pirinç ithal ettiler. Bu 500 bin ton ithalat, cumhuriyet tarihinin rekorudur. Oradan 500 bin ton ithal edince pirincin fiyatı da piyasası da bu hâle geldi. Kendi pirincini almayan, Uzunköprü’nün pirincine sahip çıkmayan, Edirne’nin pirincine sahip çıkmayan, yurt dışından rekor ithalat yapanlara hakkımızı helal etmiyoruz. Yazıklar olsun. Uzunköprü’de emekli çok. Emekliler Recep Tayyip Erdoğan ilk geldiğinde emekli maaşı bir buçuk asgari ücretti. Şimdi 0,6, asgari ücretin yüzde 60’ı. Yani eski hesap olsa, Tayyip Bey’in geldiği gün, Bülent Ecevit’in bıraktığı gün olsa bugün en düşük emekli maaşı 26 bin lira olacak ama 10 bin lira. Geçen sene 7 bin 500’dü. Enflasyon, resmi rakama göre, TÜİK ne demek, Tayyip’i üzmeyen istatistik kurumu, TÜİK’e göre yüzde 68. Gerçekte yüzde 120, emekliye zam yüzde 33. ‘Emekliyi ezdirmeyeceğim’ diyordu, emekliyi perişan etti.
“EMEKLİDEN 18 KİLO KIYMAYI ÇALAN BU İKTİDARA YAZIKLAR OLSUN”
Tayyip Bey geldiğinde ‘4 bin lira fazla alıyordum askeri ücretten’ diyor Muammer amca, en düşük emekli maaşını çekip kuyumcuya gittiğinde 8 çeyrek altın alıyordu. Şimdi gittiğinde 2,5 çeyrek altın alıyor en düşük emekli maaşı. Tayyip Bey geldiğinden bugüne Muammer amcanın cebinden her ay 5,5 çeyrek altın düşüyor. Ya bir çeyrek altın kaybetsen bütün Uzunköprü’yü gezersin, nerede kaybettim bunu diye. Tayyip Erdoğan başa geldiğinde 5,5 çeyrek altın kaybediyoruz; bir sefer değil her ay. Bu yüzden bu işe bir dur demek lazım. Emekli ikramiyesi, ilk verildiğinde bin liraydı. ‘Az, bir maaş ver’ dedik. Bunu biz söyledik, ‘Bir asgari ücret vereceğiz’ dedik. Dinletemedik. Biz de beğenmedik bin lirayı. O gün 24 kilograma dana kıyma alıyordu. Bugün verilen 3 bin liralık emekli ikramiyesi 6 kilo dana kıyma alıyor. 2018’den 2024’e 6 yılda -önümüz Ramazan- emeklinin bayram ikramiyesindeki kaybı 18 kilo kıymadır. Emeklinin dolabından, mutfağından, sofrasından, evladının torununun kursağından 18 kilo dana kıymayı çaldı bu iktidar. Yazıklar olsun.
“AK PARTİ OY ALIRSA ACI REÇETE GELİYOR”
Bu yüzden biz şunu açıkça söylemek durumundayız. 31 Mart bir yerel seçim. Kreşler yapılmış, arıtmalar yapılmış, tesisler yapılmış, hizmetler yapılmış, sizin teveccühünüz sağlanmış ama tüm siyasi partilerdeki emeklilere, çiftçilere, işçilere, yoksullara, esnaflara haber verin; eğer bu seçimde AK Parti oy alırsa, önümüzdeki dönem 1 Nisan’dan sonra kemer sıkma, sıkı para politikası geliyor. Acı reçete, acı ilaç geliyor. Bunun hepsini Tayyip Bey yine beşli çetelere, zengin müteahhitlere, saray müteahhitlerine içirmeyecek. Yine emekliye, işçiye, çiftçiye, memura, esnafa içirecek. Tayyip Bey’e bir sarı kart göstermenin, bir dur demenin zamanıdır. Onun için 31 Mart’ta Uzunköprü’nün emeklisi, çiftçisi, esnafı herkese soruyorum, parayı beşli çetelere, müteahhitlere bulup emekliye ver deyince yok diyen Tayyip Erdoğan’a oy var mı?
“ŞANTAJ YAPARAK İKTİDARLARINI SÜRDÜRMEYE ÇALIŞIYORLAR”
Tayyip Bey, madem emekliye para yok, madem pirinç üreticisine para yok, ayçiçek üreticisine, buğday üreticisine para yok; 31 Mart’ta da sana oy moy yok. Şimdi Tayyip Bey biliyorsunuz, MHP ile birbirine sarıldılar. Yanlarına bir de HÜDA-PAR’lıları aldılar. Eski domuz bağcılar, Hizbullahçılar vardı ya, onların ne kadar avukatı varsa HÜDA-PAR’la. Onların ceza almışlarını affettiler. Kimini belediye başkan adayı yaptılar, kimini milletvekili adayı. Şimdi kadınlara diyorlar ki, ‘Bekar kadınları sahiplendirmek lazım’. Bu kadar kötü insanlar bir araya geldi. Tayyip Bey, Devlet Bey bunları da yanlarına aldılar, bir korku ittifakı kurdular. Korkutarak, tehdit ederek, şantaj yaparak, sindirerek oy toplamaya, iktidarlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Hatay’a gidiyorlar, depremzedeye diyor ki, ‘Oy vermezsen bak boynun bükük kaldı. Yine kalır’ deyip şantaj yapıyorlar. Ordu’ya gidip ‘Bize oy vermeyene doğal gaz yok’ diyorlar. Sakarya’ya gidip ‘Hizmet getirmeyiz’ diyorlar.
“KORKU İTTİFAKININ ADI CUMHUR İTTİFAKI”
Bu korku ve tehdit ittifakına karşı daha büyük, güçlü bir ittifaka ihtiyaç var. Biz o ittifakın içindeyiz. Korku ittifakının adı, Cumhur İttifakı; bizim ittifakımızın adı, Türkiye ittifakı. Bu ittifakın içinde aslan sosyal demokratlar var. Geçmişte yakasında veya hâlen yakasında güneş olan, gönlünde, gözünde güneş olan iyi insanlar var. Milliyetçi demokratlar var. Eskiden bunlarla beraber de olsa bunlar gömleği çıkardı, gömleği çıkarmayan, haramdan, yalandan korkan muhafazakar demokratlar da Türkiye ittifakında var. Kürt’üyle, Türk’üyle, Laz’ıyla, Çerkez’iyle, doğusuyla, batısıyla, kuzeyiyle, güneyiyle, Anadolu’suyla, Trakya’sıyla bu güzel memleketin bütün güzel insanları var. Bu korku ittifakının, Cumhur İttifakı’nın rengi yağmur bulutlarının rengi gri, kara bir renk. Korkutmaya, bezdirmeye uğraşıyorlar. Bizim rengimiz, ay yıldızlı al bayraktan, kırmızıyla beyaz. Türkiye ittifakına güveniyoruz. Türkiye ittifakı kazanacak, Türkiye kazanacak.”