Son günlerde iktidar hışmından ve hatta tehdidinden korkmayan insan yok gibi. Haber sunucularından, ekonomistlere, profesörlere kadar ve hatta birçok siyasi insan açıklama yaparken faizin çok kötü olduğunu beyan ediyor. Çünkü iktidar faiz kötü demeyeni sıcak suda haşlıyor!
Siyasilerin NAS, Günah veya benzeri düşüncelerle bu açıklamayı yaptığını, Diyanet İşleri Başkanı’nın hışmından ve iktidarın propaganda aracı olarak kullanmasından korkan siyasileri bir nebze olsun anlamaya çalışırım. Anlamam da, anlamış gibi yaparım. Fakat yanlış bulurum. Peki, ekonomistlere ne oluyor? Onlar da mı dini linçten korkuyorlar? TV konuklarına, sunucularına ne oluyor? Herkes aynı demeci veriyor: Faiz kötüdür?
Faiz faydalıdır; faydalı olan kötü değildir.
Önce faizin nerede faydalı, nerede faydasız olduğuna bakmak lazımdır. Krallıkla yönetilen ve halkın varlığı, yokluğu belli olmayan fistanlı insanların ülkelerinde faiz haramdır. Faiz olmasın. Kabul. Orada zaten serbest piyasa ekonomisi de yok.
Almanya gibi aşırı cari fazlası veren ülkelerde ise faiz zarar, kayıp sayılır.
Peki, bizim gibi gelişememiş ülkelerde faiz ne iş yapar?
Paranın değerini, güncel kayıplar karşısında bir nebze korur. Alım ve satımda bir değer ölçüsü olur. Faiz olmayan bizim gibi ülkelerde insanlar parayı kullanamaz; çünkü para değişim aracı olmaktan çıkar.
Faiz sisteminin lehte veya aleyhte konumunu etkileyen duruma bakmak lazımdır.
Döviz her daim yükseliyorsa, faiz döviz yükselmesinden daha yüksek olmalıdır.
Enflasyon sürekli yükseliyorsa, faiz enflasyondan daha yüksek olmalıdır.
Üretim maliyetleri sürekli artıyorsa, faiz üretim maliyetinden daha fazla olmalıdır.
Gelelim gider kısmına!
Son duruma göre asgari ücret 4.250 yapıldı. İşverene maliyeti yaklaşık 6.000 TL olacak. Her personel için 6.000 TL ödeyecek bir KOBİ (Küçük ve Orta Boy İşletme) düşünemiyorum. Asgariye aşırı zam yapılıyorsa, buna karşın işvereni ne korur? KOBİ’nin parasının giderden daha fazla getirisi olmalıdır. O zaman en çok kazandıran ne ise, işveren parasını veya para aracını oraya yatırır. Faiz sıfır ise dövize, döviz yasak ise altına, altın da yasak ise gizli stokçuluğa döner. Polis devleti olarak üretimi ve ticareti kontrol altına alamazsınız; rüşveti, kara parayı ve vergisiz ticareti artırırsınız…
KOBİ’nin personel maliyeti, işletme maliyeti ve üstüne üretim maliyeti sürekli artıyorsa, işini devam ettirmek isteyen işveren mecburi olarak parasını korumak zorundadır.
Paranın değerini en güncel döviz ile, en sağlam faiz ile korursunuz.
Sonuç: Döviz almak ne kadar mantıklı ise faiz ile paranın değerini korumak aynı derecede mantıklı ve gereklidir. Faiz faydalıdır ve işvereni korur. Faizin bireysel asgari ücretli ile alakası yoktur. Büyük kurumlar dünya çapında pazarda kendilerini korurlar. Faiz KOBİ’yi her türlü tehlikeden korur. Faizi yok edince KOBİ yok olur.
Ekonomi üzerindeki son maddi yüklerden dolayı önümüzdeki yıl hepimiz için kâbus olacaktır. Ocak ayında yeni şirket kurulumu minimum olacak, kapanan veya batan veya askıya alınan şirket sayısı maksimum olacak. Şimdiden bariz şekilde görünüyor.