8 Mart Emekçi Kadınlar Günü anısına: Dünya kadınları gözünden Atatürk ve Cumhuriyet Devrimimiz.
Bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü. Cinsiyet eşitsizliği ve tüm diğer eşitsizliklerin ortadan kalktığı bir dünya dileği ile kadınlarımızın bayramını kutlarım.
Cumhuriyet Devriminin türk kadınlarına verdiği medeni ve siyasi haklar, Avrupa ve dünya kadınlarının büyük çoğunluğunun mahrum olduğu bir dönemde verilmiştir.Türk kadınlarına bu hakların verilmesi dünyada büyük yankı yarattı. Bunun bir göstergesi olarak, Dünya Kadınlar Birliği 1935 kongresini Türkiye’de, İstanbul Yıldız sarayında yaparak devrimimizi onurlandırmıştır.
Bu kongreye katılan delegelerden bir heyet Ankara’ya da giderek Atatürk’ümüzü ziyaret etmiştir. Dünyanın dört bir yanından gelen kadın delegelerin devrimimiz ve büyük önder Atatürk’ümüz için söylediklerinden örnekleri aşağıda sunuyorum. Bu seçkiler Bilim Tarihi uzmanı araştırmacı yazar, sevgili dostum, OSMAN BAHADIR’ın Osmanlılardan Cumhuriyete Sekülerleşme kitabından alınmıştır.(1)
“Uslararası Kadınlar Birliği’nin sözkonusu kongresi 12-24 Nisan 1934 tarihleri arasında Yıldız sarayında toplandı. 30’dan fazla ülkeden çok sayıda kadın delegenin katılımıyla toplanan kongrenin iki ana konusu olan, hak beraberliği ve uluslararası barış konularında önemli tartışmalar yapılmış ve kararlar alınmıştır. Kongre Atatürk’e teşekkür mesajı göndermiş, Atatürk tarafından da kongreye kutlama mesajı gönderilmştir. Kongrenin bitiminde de çeşitli ülke temsilcilerinden oluşan bir grup kongre adına Atatürk’ü ziyaret etmiştir. Cumhuriyet Hükümeti, kongre için Yıldız Sarayı’nı tahsis etmiş ve delegelere her türlü imkanı sağlamıştır. Posta ve Telgraf idaresi ise kongre hatırası olarak 15 çeşit pul bastırmıştır. Kongreye katılan Türkiye delegasyonu ise şu isimlerden oluşyordu: Latife Bekir, Lamia Refik, Seniha Rauf, Efzayiş Suad, Nermin Muvaffak, Necile Tevfik, Dr. Pakize Ahmed, Leman Fuad, Safiye Hüseyin, Nebahat Hamit, Faika Nahid, Mihri Pektaş. “
Uluslararası Kadın Birliği’nin ikinci başkan vekili Manu: “ Bu seneki kongrenin İstanbul’da toplanışına çok sevindik. Çünkü Türkiye, kadınlık işlerinde en ileri safta yürüyen bir memlekettir. Biz Türk kadınlarının bütün faaliyetini kıskanarak ve takdir ederek çok yakından alakalanarak takip ediyoruz. Türk kadınına layık olduğu bütün haklar verilmiştir. İşte bu münasebetle gıpta uyandıracak haklara malik bulunan Türk kadınları arasında uluslararası kadınlık kongresinin akdedilmiş olması bizlere sevinçlerin en büyüğünü vermiştir.”
Avustralya delegesi Oliver : “ Bu sefer kongrenin Türkiye’de toplanacağını duyunca büyük bir sevinçle uzak yurdumdan yola çıkarak terakki ve inkişaflarının akisleri memleketmize kadar gelen yeni Türkiye’ye geldim. Bugün Türkiye hakkıyla bütün dünyanın nazar-ı dikkatini celbetmiş bulunuyor. Bilhassa kadınlık sahasında birçok Avrupa uluslarını geride bırakan son hamleleri bizi buraya getiren en büyük amil olmuştur… Bütün dünya kadınları Türk kadınının bugünkü hukukuna nail olabilirlerse muhakkak kendilerini bahtiyar addedecekleridir.”
Avustralya delegesi Rischbieth : “ İstanbul kongresine iştirak etmek için 28 bin km. katettik. Bu suretle yeni Türkiye’nin inkişaflarına karşı dünyanın en uzak memleketlerinden bile ne kadar büyük bir alakanın mevcut olduğunu göstermek istiyoruz. Avustralya kadınları Türk kadınlarını candan tebrik ederler. Türk kadınının zaferi muhakkak bütün dünyada tesirini gösterecektir ve başka memleketlerdeki kadın hareketlerine kuvvet verecektir. Unutulmamalıdır ki, yolları erkekler yapar, fakat çocuklara yürümeyi öğreten kadınlardır. “
Uluslararası Kadın Birliği merkez bürosunun umumi katibi Katherine Bompas : “ … Size bahşedilen haklar ve sizin hürriyetleriniz bütün dünya kadınları için çok cesaret verici ve onların mücadelesinde onlara yardımcı bir kuvvet olacaktır. Devlet şefiniz gibi insanlığın en yüksek mertebesine erişmiş büyük bir dahinin bir memleket için terakkinin ancak o memleket kadınlarının umumi seviyeye yükselmeleriyle kabil oacağını anlamış olması, beynelmilel kadın davasını çok kolaylaştırmıştır. “
Fransız delegesi G. Lhermitte : “… Çok eski zamanlarda, feminizm davasını güden fransız kadınları, haklarını inkara kalkışan parlemento azasına, istihza ( alay) maksadıyla; ‘göreceksiniz!” derlerdi, ‘Bir gün gelecek ki Türk kadınları bizden önce rey sahibi olacaklar,’ keyfiyet bugün hakikat olmuştur.”
Atina’da çıkan Akropolis gazetesinin yayımladığı “Hanım” başlıklı makalede şunlar söyleniyordu : “ Kim umardı? 15 sene evvel kime söylesen bütün kalbiyle gülmekten katılmazdı? Türk kadını, harem hayatının mahpus, esrarengiz, yanına yaklaşılmaz hanımı, bugün dünyanın feministlik tacını tutuyor. Hemcinsi arasında ilk vesayetten kurtulanların birincisi olarak kadın hukukunun bayrağını ileri götürüyor… Artık cennet hurilerine, esrarlı feracelere, şüpheli pencere kafeslerine ebedi elveda!... Bir daha dönmemek üzere giden sultan saraylarının kurnaz harem ağaları, muhabbet odacıları sizlere de uğurlar olsun!... İşte bunların hepsi Atatürk’ün kendilerine el atmasıyla oluverdi. “
İngiliz Parlemento üyesi Lady Astor : “ Biz dünyanın her tarafındaki kadınla ve kadınlık hareketi ile alakadarız. Türk kadınının istikbalinden çok şeyler bekliyoruz. Bazı memleketlerde kadınlar henüz bütün haklarını alamamışlardır. Biz bunlara cesaret vermek için burada toplanıyoruz. Feminizm bir ihtilal ve aynı zamanda bir tekamül hareketidir. İhtilal hükümet değiştirir. Fakat kadınlık ihtilali, medeniyeti değiştiriyor… Bundan 25 sene evvel 40 memleketin kadını burada toplanacak ve toplanışa Türk kadını peçesiz olarak iştirak edecek deselerdi, inanır mıydınız? Yahut gülmez miydiniz? İşte biz bugün burada toplanıyoruz. Türk kadını hür ve serbest olarak yanımızdadır ve içlerinde saylavlar ( milletvekilleri ) bile vardır. Demek ki ilerliyoruz Büyük adam Atatürk, kadının memlekete yapacağı iyiliği çabuk anlamıştır. İşte bugün bunun mesut neticesini görüyoruz… Türkiye’de büyük bir Türk var ki, kadından gelebilecek faydayı görmüştür. Kadına sadece ‘çocuk doğur’ demedi. ‘ Gel benimle çalış!’ dedi. Atatürk demokratik bir sistemle çalışıyor. Biz erkeklerle mücadele etmiyoruz. Erkekteki bir zihniyetle mücadele ediyoruz… Kadın kongresine gelince, hiçbir kongre neticesiz kalmadı. Çok kabiliyetli Türk kadınının, ne yaptığı hakkında bize malumat vermesi bizim için kuvvettir. Sonra, burada toplanan kongrenin Yakın Şark kadın hayatında büyük tesiri olacaktır. Bunlar ferdi surette olamazdı. Netice sizi hayrete bırakacaktır. Göreceksiniz!”
Mısır delegasyonunun başkanı Sitti Şaravi: “ Ankara’ya ilk defa gittim. Hükümet merkezinizin bu kadar mükemmel ve güzel bir şehir olduğunu pek zannetmiyordum. Türk ırkının pek kısa bir zaman içinde neler yapmaya muktedir olduğunu görerek hayran oldum.
Reisicumhur Atatürk bizi kabul etti. Çok sempatik, mütevaz tavırları ve fevkalade zekasıyla bütün kadın murahhasları teshir etti ( etkiledi ) . Biz Mısırlılar zaten Atatürk’ü çok sever, onun açtığı yolda yürümeyi bir şeref biliriz. Hatta siz ona Atatürk dersiniz. Biz ise onu Ataşark diye anarız. Çünkü o yalnız Türk’ün değil, bütün Şark’ın ve bilhassa Kardeş Mısır’ın da atası ve önderidir. “
Kongrenin Atatürk’e gönderdiği teşekkür telgrafı :
“ Ankara’da Cumhurbaşkanı Kemal Atatürk’e ;
Uluslararası 12. Kadınlar Birliği Kongresi size, gösterdiğiniz teveccühten dolayı en samimi teşekkürlerini ve Türk kadınlığına bahşettiğiniz serbesti için sevincini arzeder. “
Atatürk’ün Kongreye gönderdiği cevabi telgraf:
“ Bana karşı sarf ettiğiniz nazikane sözlere samimiyetle teşkkür ederim. Kadının medeni ve siyasi haklarını kullanmasının, insaniyetin saadeti ve prestiji bakımından bir ihtiyaç olduğuna kaniim. Kongrenizin çalışmalarından müsmir ( verimli ) neticeler almanızı temenni ederim. “
Bu telgrafı kongre delegeleri ayakta alkışlarla dinlemişlerdir.
08.03.2019
Hazırlayan : AHMET AKKÜÇÜK
(1) : Bu yazıdaki alıntılar OSMAN BAHADIR’ın Osmanlılardan Cumhuriyete Sekülerleşme kitabından alınmıştır. EVRİM kitabevi 2017 yayınıdır. Yakında genişletilmiş ikinci baskısı yayınlanacaktır. Ahmet Akküçük