Son zamanlarda en sık duyulan ifade bu! Peki arkadaş, Erdoğan gidecek de, yerine kim gelecek? Gelecek de aynısı olacak. Gelen daha kötü olacak…
Bu tür kara
propaganda veya sosyal medya diliyle söylersek, subliminal(Bilinçaltı) propaganda
şuan halk arasında adeta yıldırım hızıyla dolaşıyor.
Bazı muhalif liderler
de bu tuzağa düşüyor. “Erdoğan’ı 15 Mayısta göndereceğiz İnşallah!” diyen
liderler kendi bastığı dalı kesiyor.
Erdoğan bir
yere gitmiyor, gitmemeli... Yanlış bir şey yaptıysa hesap vermeli, yanlış bir
şey yapmasıysa da hediye almalı.
Gitmesi gereken
rejimdir, sistemdir.
Bunu vurgulamak
bu kadar zor mu?
Şaibeli ihale sistemi
gidecek.
Tek adam
sistemi gidecek.
Adaleti
çiğneten sistem gidecek.
Aile bireylerini
öncelikli kılan, yakınını kayırma sistemi gidecek.
Yolsuzluk sistemi
gidecek.
İhvani sistemi
ve tarikatları halkın parasıyla destekleyen sistem gidecek.
Devleti ve
hazineyi soyduran sistem gidecek.
Peki, yerine ne
gelecek?
Sakın ola
Kılıçtaroğlu gelecek, denmesin. Gelen Kılıçtaroğlu değil. Millet ittifakı
Kılıçtaroğlu başa gelsin diye aylarca görüşmeler yapmadı. Görüşmeler ve anlaşmalar,
mutabıklar sonucu ortaya çıkacak bir sistemin temsilcisi olarak Kılıçtaroğlu
seçildi. Kılıçtaroğlu olmasa da, olsa da bir şey ifade etmiyor. Gelecek bir
rejim var.
Bu rejim şudur:
Adalet gelecek.
Şeffaf ihale
sistemi gelecek.
Hazine ve halk
soygunu olmayacak.
Çok yerden maaş
alınan aşağılık sistem olmayacak.
Kadın, çocuk
düşmanı ve çete dostu sistem yerine kadın ve aile dostu sistem gelecek.
Verginin adaletli
dağıtımını taahhüt eden sistem gelecek.
Devletin malı
halkın olan, halkı için çalışan sistem gelecek.
Halkın iradesi
gelecek.
Güçlü ekonomi
ve tavana yayılmış gelir sistemi gelecek.
Üretim ve yerli
malı zihniyeti gelecek.
Aile kayırmaları
olmayan sistem gelecek.
Dünya ile
kavgalı değil, barışık sistem gelecek.
Üretim, teknoloji
ve istihdam ekonomisini destekleyen sistem gelecek.
Hatta, halkın gelecekten
kaygı duymayacağı, özgürlük vadeden sistem gelecek.
Bu seçim, karanlık ile aydınlık arasındaki tercih seçimidir.
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 22.04.2023 16:52:18 / Okunma = 88979