İsrail Güç Zehirlenmesine mi Girdi?

İsrail’in Lübnan’a saldırı gerekçesi olarak, Hizbullah’ın Lübnan’ın güney kesimlerinde konuşlanma ve İsrail için bir tehdit oluşturması olarak gösteriliyor. Ama gerçek bu mu, yoksa İsrail güç sarhoşluğuna kapılarak 1948, 1952, 1967 ve 1973 Arap-İsrail savaşlarının intikamını alıp bir daha savaş yaşamamak ve olası Arap Birliği Ordularının saldırısına maruz kalmamak için mi şuursuzca yeni cepheler açıyor, bir bakalım.

Esasen İsrail’in güney cephesinden asker çekerek, hava ve deniz kuvvetlerini kuzeyde toplaması bana İkinci Dünya savaşının güç sarhoşluğuna ve zehirlenmesine uğrayan Almanya’yı hatırlattı.

Hikâyeyi baştan alırsak;

Paris Barış Konferansı'nda alınan kararların sonucu Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra savaşa katılan ülkeler arasında birçok anlaşma imzalandı.

Bunların arasında İtilaf Devletleri'nin Birinci Dünya Savaşı'nı kaybeden İttifak Devletleri için yaptığı anlaşmalardan biri de Versailles Antlaşması'ydı. Gerçekte Versailles Antlaşması, Almanya için oldukça zor şartları içeren bir antlaşmaydı ve Almanya’yı bir daha ayağa kaldırmayacak, başkaldıramayacak koşullar içermekteydi.

Düşünülenlerin ve planlananların aksine Versailles Antlaşması, süreç içinde Alman halkının desteklediği faşizmin yükselişini ateşledi. Nazi Almanya’sının temellerinin atılmasını körükledi ve dünyayı ölümcül bir felakete sürükleyen, havai fişek görevini gördü. Versailles Antlaşması sayesinde Almanya'da ırkçılık ortaya çıktı. Sürecin sonunda Adolf Hitler’in başta olduğu Nazi hükümeti kuruldu ve İkinci Dünya Savaşı'nın başlamasına neden olan süreç yaşandı.

Adolf Hitler’in, sıra dışı bir geçmişi ve kişiliği vardı. Hatiplik yeteneğinin inanılmaz derece de iyi olması nedeni ile de kısa sürede Alman halkını arkasına takmayı başardı. İlk icraatlarından birisi de ırkçılığın arkasına saklanıp özel kamplar kurarak, soykırım yapmaya başlaması oldu. Buna paralel olarak da demir ve kömür madenlerine sahip olması ve bu hammaddelere dayalı sanayide, silah, araç üretiminde önde olması nedeni ile askeri araç ve silah üretimine başladı.

Adolf Hitler, yeteri kadar güçlendiğine karar verdikten sonra Versailles Antlaşmasının öcünü almanın adımlarını atmaya başladı.  6 Nisan 1941'de Yugoslavya ve Yunanistan'a saldırarak Balkan bölgesini güvence altına aldı. Haziran ve Temmuz 1941'de Almanlar Baltık ülkelerini de işgal ederek kuzeyini güvence altına aldı. 22 Haziran 1941'de Alman-Sovyet Paktını doğrudan ihlal ederek Sovyetler Birliği'ne saldırdı. Bu saldırı “Alman ordusu yenilmez” düşüncesinin hâkim olduğu güç zehirlenmesinden kaynaklanmıştı ve Almanya’nın sonunu getirdi.

1941 yazında Alman birlikleri Sovyetler Birliği'ne saldırdı. Sonbaharda da içerilere doğru ilerlemeye başladı. Kıta Rusya’da kış başlayınca, soğuğa ve dona karşı dayanıksız olan Alman askeri araçları adeta felç oldu ve kıpırdayamaz hale geldi. Bunu fırsat bilen Sovyet ordusu 6 Aralık 1941'de büyük bir karşı saldırı başlattı.  Almanlar 1942 yazında Doğu Cephesi'nde saldırıya geçtiler ama başarılı olamadılar. Sovyet birlikleri Kasım ayında Stalingrad'da bir karşı saldırı başlattı ve 2 Şubat 1943'te Alman Altıncı Ordusu Sovyetler Birliği'ne teslim oldu. 

Alman Ordularının yenilmezliği efsanesi yıkıldı, II. Dünya savaşının sonu belli olmaya başladı.

Avrupa’da 85 sene evvel yaşanan bu güç zehirlenmesi bana İsrail’in de aynı tuzağa düştüğünü ima ediyor sanki. Liderlerin davranışları, kendilerine olan güvenleri, İsrail ordusunun yenilmez olduğu imajının verilmeye çalışılması, savunmasız, silahsız, masum insanlara uygulanan soykırım, şehirlerin fütursuzca yakılıp yıkılması ve insanların göçe zorlanması sanki de 85 sene önce yaşanılmış bir trajedinin birebir tekrarı.     

Umarım insanlığın geleceği için bu vahşet bir an önce sonlanır. Aksinin, bölge için bir felaket olacağı kesin.

Prof. Dr. (İnş. Müh.), Doç. Dr. (UA. İliş.) Ata ATUN

KKTC Cumhurbaşkanı Danışma Kurulu Üyesi

KKTC Cumhuriyet Meclisi 1. Dönem Milletvekili

Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 23.09.2024 21:11:56 / Okunma = 8741

Yazarın Diğer Yazıları

CHP içindeki Erdoğan için çalışanlar (445)
Türkiye teknoloji trenini kaçırdı (1279)
AB Kıbrıs Müzakerelerinin neresinde? (2475)
Türkiye’nin Öteki Yüzü (3263)
İlginç bir sosyal demokrasi dersi! (2044)
İsrail Türkiye Sınırına Yanaşır mı? (9414)
Sıra kimde? (11931)
Coni niye Kıbrıs’ta? (8479)
Erdoğan Bizim Köyde Hiç Kaybetmez. (10817)
Mağusa’yı Mağusa’lılardan Dinleyin (9159)
Netflix eğlence platformu mu, propaganda aracı mı? (9064)
Niyet başka akıbet başka! (9752)
İsrail Fikir mi Değiştiriyor? (11893)
Amigdala! (8752)
AB Elçiliklerini Neden Kapatıyor? (13417)
“Müşteri Puşttur” Felsefesi (23669)
Kumpaslar Sadece Bir Avuç Polis, Savcı ve Hakimin İşi miydi?! (22067)
AB mi, Türkiye mi? (13900)
Bir İktidar Bu Kadar mı Basiretsiz Olur! (22601)
TOP PEŞİNDE KOŞANLARA İNAT (22432)
O Akçeyi Her Babayiğit Taşıyamaz! (45165)
Orgeneral A.Ç. Menzil Tarikatından mı?! (53157)
İnsan Hakları Konseyi Seçimi (56577)
Daha Ne Verelim Emperyalist Abilere?! (42760)
SAYILARLA SİYASET ARENAMIZ-2 (40836)
Avrupa Birliği Değişime Gebe (42435)
Rumlara Güven Duymak (43731)
Asıl Müdahale Bundan Sonra (47660)
Otur Oturduğun Yerde! (45222)
Bölgesel Dengeler Hızla Değişiyor (49667)
Kelaynaklar (58849)
Kıbrıs’ın Sahibi Biziz (51111)
Farz Edelim ki Erdoğan gerçekten aday olmayacak, ne değişir? (51993)
Türkiye mi AB’ye, AB mi Türkiye’ye muhtaç? (62211)
Cahilliğin Özendirilmesinin Sonucu... AKP Kazdığı kuyuya Düştü! (53599)
ABD ve İsrail’in Çöküş Süreci mi Başlıyor (57713)
31 Mart Uçurumdaki Son Daldı!.. (56756)
SAYILARLA SİYASET ARENAMIZ-1; partiler, yöneticiler, delegeler, üyeler, seçimler, Seçmenler ve sandık görevlileri ... ve müteahhitler (61974)
KANUNSUZ CEZA: LİNÇ (63435)
Ekonomik Öngörülerin Çöktüğü Bir Dönem! (56054)
Türkçe Niye Yok ? (54889)
Doğu Akdeniz’de Temelden Değişiklikler (53884)
HANEDAN DÜĞÜNÜ… (56945)
Doğru mu, Yalan mı? (53383)
Evrim, Karşı Evrim, Devrim, Karşı Devrim… (59710)
Yanlış Strateji, Yanlış Başlangıç (62152)
Müzakerelerin İçeriği Değişir mi? (58011)
Teğmenlerin İhracında En Çok Buna Şaşırdım (58458)
CUMHURBAŞKANI… (63582)
Batı, Kıbrıs Müzakerelerini Neden Başlatmak İstiyor? (68214)
Devlete Küsmek! (55446)
Seçimden Sonrası Tufan!.. (59880)
Soğuk Savaş Kızışıyor (57516)
Askeri Sınavlarda Neler Olmuş Neler!.. (62902)
Küresel Güç Değişikliği Başladı (58147)
Nüfusun artmasından medet ummak! (64970)
Dost musunuz Düşman mı? (60580)
Sahte Politikaların Efendileri! (62224)
AB-Türkiye İlişkilerinde Yeni Aşama (61789)
“Agapite Tayyip”… (63819)
Özeleştiri Zamanı Geldi (60246)
Nüfusun artmasından medet ummak! (63090)
Dünyada hoş bir seda bırakıp giden babam Prof. Dr. Hakkı Atun (75336)
AB’nin Çirkin Tarafgirliği (63862)
İsrail Mallarının Boykotu Zırvası… (63078)
Son Tecavüz!.. (61699)
Doğu Akdeniz’i Asla Kaybedemeyiz (66312)
100 YILLIK CUMHURİYET’TE SINIF MÜCADELELERİ (64531)
Filistin Nere, İsrail Nere! (61740)
Filistinliler ve Kıbrıs Türkleri (74417)
“N’oldu İslamcı, Raks Ediyırdın!” (71821)
Terör Örgütleri Niye Kuruldu (65550)
“Lütfen” Terör Örgütleriyle İlişkinizi Keser misiniz?! (70996)
Beklentiler Boşa Çıktı (61848)
Bu Kış Çok İnsan Ölecek! (58999)
Yanlış gündemli CHP kongreleri üzerine (66702)
LAİKLİK: SEN SAĞ BEN SELAMET (69432)
Rumlar Niçin Müzakerelere Geri Dönüş İstiyor-1 (68946)
Beni %48 listesinden düş Bay Kemal! (60879)
Menendez’in Türk Düşmanlığının sebebi ne? (79919)
Kılıçdaroğlu’nun kaybettiği itibar (67571)
BM kimi koruyor? (69440)
Hayaller Türkiye Yüzyılı… Gerçekler Ruanda!.. (73784)
ATATÜRK VE ERMENİLER (80714)
Kıbrıs’ta Taraflı Görev Yapan BM barış Gücü (84853)
Afrika’ya Uyandırma Desteği (82282)
Başbakan Erdoğan’ı “Yakmayı” Düşünürken!.. (91310)
CHP, AKP’den Tüm Kötü Zihniyeti Emanet Aldı (79709)
Türkiye’nin Kıbrıs ve AB Stratejisi (82898)
İktidarın çıkmaz yolu (79706)
Türkiye’nin Ortadoğu Açılımı (75211)
Türkiye - NATO Toplantısının Perde Arkası (81045)
Bu Kadarını Lord Curzon Bile Hayal Etmemiştir!.. (98216)
Bâis-i şekvâ bize hüzn-i umûmîdir Kemâaaaaal! (N.Kemal) (117651)
Kahrolası İyimserler! (75477)
AB Sorunun Farkında (101273)
Darbeci General: “15 Temmuz İçin Sus Emri Verildi”!.. (107602)
Türkiye'yi Dışlama Senaryosu mu? (82202)
En çok sevilen kişilikten, en çok nefret edilen bir kişiliğe doğru son hızla gidiyorsun Kılıçdaroğlu! (104243)
Kemal Kılıçdaroğlu CHP başından gitmediği sürece benim için CHP bitmiştir, oy vermem. Neden mi? (86013)