Bugün 23 Haziran 2016, dünya siyasi ve ekonomi tarihinde ilginç bir dönüm noktası ! Bildiğiniz gibi Brexit kısaltması “Britan to exit EU Britanyanın AB topluluğundan ve bağlayıcı anlaşmalarından kurtulma ya da devam etme sorunsalının halk oyuna sunulması” ve tabii muhtemel sonuçları uzun zamandır tartışılıyor.
Hepimiz olaya taraf olan ya da olmayan çevrelerin açıklama, yorum ve itirazlarını bol bol dinledik, üzerinde düşündük, tahmin yaptık ve hatta belki de oylama sonucunun yaratacağı parasal etkileri öngörüp spekülasyona bile başladık ! Mübarek olsun!
Ben de hasbel kader işi takip edenlerden biri olarak durdum durdum , son gün, oylama sonucu resmen açıklamadan önce şöyle bir döküm yaptım. Maksat bu tarihi günün anlam ve önemini vurgulamak değil, biraz teknik, biraz politik, biraz dramatik biraz da mizahi bir özet çıkartıp, olay sonrası çıkacak karmaşaya nasıl yaklaşmalıyız, bize yansıyan sonuçlarından etkilenir miyiz ya da etkileri en aza nasıl indiririz anlamaya çalışmak!
Şimdi bir liste yapalım ve meşhur swot analizimizi kurgulayalım:
Olayın tarafları:
UK ( Birleşik Krallık)
EU ( AB Avrupa Birliği)
Üye Devletler
Üye Olmayan Devletler,
İngiliz Halkı (Referanduma katılıp karar bildirenler )
Göçmenler (Serbest dolaşım hakkı ile İngilterede yaşayanlar)
Sığınmacılar ( Savaş ya da başka bir nedenle İngiltereye gelip işsiz güçsüz ne olacağı belirsiz insanlar)
Politikacılar ( İktidar ya da muhalefettekiler)
Diplomatlar ( AB karşıtı)
Bürokratlar (AB yanlısı ve özellikle Bruxelles de yaşayanlar)
Ekonomistler,
Uluslararası ticaret, sanayi ve taahhütlük firmaları
Bankacılar,
Yatırımcı veya spekülatörler
İşçiler
ABD
ÇİN
PUTİN
Görüldüğü gibi bu analizi yapmak için eldeki veriler çok karmaşık, değişkenlik arz eden, görece fayda ve riskleri barındıran size göre iyi bana göre kötü birçok parametreyi (değişken ) barındırıyor. Hele Ingiltere Başbakanı David Camerun un iki yıldan beri hem işi referanduma götürüp hem de çelişik bir takım politikalarla tarafların aklını karıştırması , çıkacak sonucun çok az kişiyi tatmin edecek bir karara varacağımızı gösteriyor . Son zamana kadar anketler 49/51 gibi belirsizliği ve dolaysiyle huzursuzluğu had safhaya çıkardı, hoş anket yapılırken soruyu hangi denek kümesine yönelttiğiniz de ayrı bir sorundur, kimse sonuçtan emin olamaz !
Hatırlayabildiğim kadarı ile
en büyük itiraz konuları, AB üyeliğinin büyük mali yüküne karşın sağlanan
faydanın az olması, Çok ağır ve bağlayıcı mevzuat, kötü bürokrasi, istenmeyen
sığınmacılar, güvenlik...
Bu fotoyu işe biraz şaka karıştırmak için koydum. Yani şimdi , masaya oturup, kahvenizi, kalem kağıdınızı alıp, yukarıdaki değişkenlerle ilgili somut verileri tabloya dökerseniz ne çıkar ?
Tabii yarın açıklanacak sonuç çıkmaz!
Zaten söylemek istenen de bu.
Yani İngilizler oy verirken, benim yaptığım gibi yapmayacak, herkes AB üyeliğinin kendine ne katıp katmadığına bakarak şöyle diyecek, Başbakan Cameron, "Artık Britanya halkının kendi sözünü söyleme zamanı geldi. Avrupa sorusunu Britanya siyasetinde çözme zamanı geldi" deyip 2016 başından beri İngiltere nin AB üyeliğinin şartlarının değişmesi ve eğer Birleşik Krallık birlikte kalmaktan yana oy kullanırsa, ülkeye özel bir statü verecek olan anlaşmanın anında devreye girmesini sağlayacak bir süreci zorluyor! BREMAIN (Britain remain in EU)
Sorunlu madde ise göçmen konusu. Bu madde, AB ye üye ülkelerden İngiltere ye gelen göçmenlerin devlet yardımından yaralanmasına fren sistemi konmasını ve İngiltere nin kendi yasalarını düzenleme konusunda daha fazla kontrole sahip olması, AB ye her yıl yaptığı ödemenin durması, Euro para birimine asla geçmemek gibi kriterler de içeriyor.
Yani şartlar elverirse devam !Muhalifler ise bugüne kadar yaşanan sürecin İngiltereye ve İngilizlere bir fayda sağlamaktan çok külfet getirdiğini, artık bu nikahtan ve edimlerden hemen kurtulmanın şart olduğunu düşünüyorlar.
Diğer bütün oyuncular mesela göçle gelenler, tarım sektörü, çiftçiler ve çalışanlar, finansal piyasalar kendi özel durumlarına göre, ya iş sarpa sararsa, piyasalar bozulup, küçülürse, fiyatlar fırlarsa, işsiz kalırsak ya da maliyetler küresel rekabete izin vermez Pazar kaybedersek diye hesap yapmaya çalışıyorlar.ABD, Almanya , Japonya ve Çin AB de kalınması yönünde görüş bilirdiler. Putin in görüşlerini açıklayan kalanallar ise İngilterenin AB den ayrılmasının Rusya için daha iyi olacağını, kalan ülkelerle daha etkin bir Rusya diplomasisi uygulanabileceğini söyleyip Brexit kampanyasını desteklediler. Ah bir çıksalar da AB yi daha fazla karıştırıp, yönetsek hayalleri şaka değildi.
Ekonomistler, akademisyenler, siyaset ve finans uzmanları ise bir sürü karmaşık analizi açıklamaya çalıştılar, eveleme/geveleme yaparken aslında hiçbir şeyin doğru dürüst hesaplanamadığını , Brexit e evet denilmesi halinde çok çalkantılı bir döneme girileceğini, iki yıllık bir gelecekte akla hayale gelmeyen bir çok rahatsızlık yaşanacağını, AB projesinin çökebileceğini, inanılmaz mali zararlar doğabileceğini kalınması halinde ise artık hiçbir şeyin bugünkü gibi olamayacağını anlatmaya çalıştılar.
Eh şimdi ben size ne diyeyim ?
Benim anladığım kadarı ile asıl sorun Bruxelles ! Orada bu işleri yürütmekle görevli diplomat ve bürokratlar işi öylesine ağdalı, zorlayıcı, engelleyici, ulusal hak ve menfaatleri hiçe sayan bir süreç yaratmışlar ki artık sadece İngilizler değil herkes rahatsız! Sonuçta , bu işten fayda umulurken , giderek daha da büyüyen bir sorunlar yumağına mı dönüştü ? Kuşkusuz son yılarda yaşanan savaş ve terörizm olayları, yerinden yurdundan olan insanların Avrupaya doluşmaya çalışması, kültürel ve inanç farklılıkları bu hesapları hemen öncelikli hem de daha da içinden çıkılmaz hale getiriyor. İngiltere bu gelişmelerden en az maliyet alan bir ülke iken hatta (kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez mantığı ile ) mali yükümlülüklere kerhen katlanıyorken neden birden bire bu referandumun sonuçlarını tartışıyoruz ?
Ben yine rotayı kaybeder gibiyim ! Dünyanın bu kadar sorunu varken ve çözüm için ne mazlum milletler ne BM ne de ortak aklı üretecek birkaç iyi niyetli devlet adamı bulamıyorken, Brexit ? Sizi bilmem ama ben sonucun daha iyi sonuçlar elde edilebilmesi için işi Ingilizlere bırakmanın, Milli Takımın guruptan çıkma ihtimalini rakip takımın atacağı gole bırakmak gibi olduğunu düşünüyorum. Tabii fiyasko !
İngilizler şöyle der : “No pain - no gain” Acı yoksa ekmek de yok !
Saygılarımla,
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 23.06.2016 00:00:00 / Okunma = 8003