Neden?
600 yıllık Osmanlı devrinin en can yakan kısmı, babadan oğula geçen iktidar ve güç siyaseti karşısında, kul ve köle olan halkın acınası durumuydu. Bu karabasanı halk hâlâ beyninden çıkaramadı.
Genel bir kanı vardır: Sağ siyaset görünüşte yaratıcıya, gerçekte ise paraya tapar. İktidar, güç, seçkin olmak, seçilmiş olmak, hazır kazanç sahibi olmak bu sağcı kesimde adeta temel yol çizgisidir.
Yıllardır eleştirilen bu kesimden daha aşağılık seviyeye bazı CHP mensuplarının düştüğü görülmektedir. Hak, hukuk, adalet diye nara atanların nasıl da sahte olduklarının göstergesi neredeyse ömrünün tamamı mecliste geçen şu kişilerden belli oluyor:
Erdoğan Toprak; 7. dönemi
Faik Öztrak; 6. dönemi
Özgür Özel; 5. dönemi
Engin Altay; 7. Dönemi
Oğuz Kaan Salıcı; 4. Dönemi
İlhan Kesici; 5. Dönemi
Bülent Tezcan; 5. Dönemi
Orhan Sarıbal; 4. Dönemi
Veli Ağbaba; 5. Dönemi
Seyit Torun; 4. Dönemi
Mahmut Tanal; 5. Dönemi
Yaşar Tüzün; 6. Dönemi
Tekin Bingöl; 5. Dönemi
Uğur Bayraktutan; 5. Dönemi
Sezgin Tanrıkulu; 5. Dönemi
Şimdi aynı durum belediye başkanlıkları içi de geçerlidir. Kılıçdaroğlu’nun, babasının çiftliği gibi yönettiği CHP’de kendine ‘layık!’ olanları yeniden, defalarca aday göstererek kendi koltuğunu ölene de dek garantiye alması planı var…
Oysa: kendisi 74 yaşındadır.
Bir sonraki başkanlık yarışında, rahmetli Ecevit’in durumuna düşecek; büyük ihtimal altına bez bağlanacaktır. Sırf mezhepçilerin lobi gücü nedeniyle CHP yönetiminde kalmakla, AKP’ye tüm geleceğimizi hediye etmektedir.
Keza, Kılıçdaroğlu’nun örnek aldığı AKP zihniyetinin davranışları ahlaken bize uygun değildir. Sağ siyaset meydanında babadan oğula, toruna, zürriyete geçen ama ismi siyaset, gerçekte soygun olan faaliyetleri aynen kopyalamaya başladı.
Sarıgül, oğlu, eşi belediye başkanı olacak, İstanbul’u parselleyecek deniyor. Adana, Mersin, İzmir keza hep aynı. Şu an İzmir’i yöneten ve başarılı olan başkan, doğduğunda yöneticiydi, hâlâ yöneticidir. Oysa CHP ilkeleriyle çok ters bir zihniyet bu durum!
Kılıçdaroğlu yenilmekle CHP başından gitmeyi düşünmüyor.
Kaybetmekle gitmeyi düşünmüyor.
Hakaret, dava, kızma ile de CHP başından gitmeyi düşünmüyor.
CHP’de Kılıçdaroğlu zihniyeti olduğu sürece AKP’den kurtulma ümidimiz yoktur. O zaman dileyelim Mevla’dan: Baykal’ın yaşadığına benzeri Kılıçdaroğlu için de nasip etsin!