Bu sabah , Ulusal Kanalda Çetin Ünsalan ın Ekopolitik programına misafir olan Sayın İsmail Bayer i izledim, yine kötümser düşünce dehlizlerinde, bunalımlı, hüzünlü, hiddetli, küfürlü bir duygu girdabında, dolaşıp durdum !
Sayın İsmail Bayer i bilen bilir ama eski Çalışma Genel Müdürü olarak, donanımının, becerisinin,kültür ve sanat imbiğinden geçmiş sağduyusunun ürünü olan söyleşilerini dinlerseniz , her birinin yönetim bilimi ve siyaset okulları için vazgeçilemez dersler olduğunu görürsünüz. (Bkz “youtube” ekopolitik videoları) Bu günün konusu “İstihdamda daralma” ve ben bir iktisatçı yakaşımı ile dinlerken yine çözümsüzlüğe doğru artan bir ivme ile gittiğimizi görüp, kahroldum...
İktisatla ilgilenenler, herhangi bir alanda, şirket, şehir, bölge veya ülke ekonomisinin tasarlanması, kurgulanması, yönetilmesi için doğru bir siyasi iradenin varolması gereğini, aksine siyasi otoritenin yanlı, yanlış, cahilce, beceriksizce ve hatta kötü niyetli olması halinde başarının mümkün olmadığını bilirler.
Bu işlerde şansa yer yoktur, tanrılar da karışmazlar, temel etmen insan kaynaklarını doğru bilgilendirip, eğitip, beceri kazandırarak, yasalar çerçevesinde davranış bütünlüğü sağlanmasıdır.
Sevgili Bayer “işe Fransız kalmak “ deyimi le ilgili öyle bir örnek verdi ki, şu anda sorumlu mevkide olanlar manayı anlasalar, armut gibi, sırt üstü yere düşerler! Yıllardır yapılan yanlışları anlatıyor, belgeliyor ve uyarıyor ama nafile !
Kusura bakmayın ama “yuh yani” !
Cumhuriyeti kuranlar, 21nci yüzyılda, bizi kimlerin, nasıl yöneteceğini öngörebilseler, kendi emekleri için sigorta satın alırlardı !
Bu kadar çapsız, ilkesiz, bilgisiz ve vizyonsuz kadrolar nasıl oluştu ve neden? Dünyada kendi kendini yok etmek için, aldatılmış yığınların oyu ile iktidar olup, böylesi bir zarar süreci yaratmak sadece bize mahsus ! Programı izleyenler, nasıl bir cehenneme doğru yaklaştığımızı görüp, kıvranmışlardır! Dehşete düşmemek elde değil !
Bu köşe daha çok, ekonomi ile ilgili bilgi aktarmak ve çözüm arayışlarına bir nebze ışık tutabilmek amacı ile oluşturuldu ama güncel sorunların yarattığı bunalımdan kurtulup, uzun vadeli ve daha geniş açıdan bakan analiz ve sentezler yapmak olası değil !
Yine de iktisadi olayların neden ve sonuçları tartışılırken değişmez bazı koşular önümüze gelip, bizi zorunlu olarak önlem almaklığımız konusunda uyarır ! Yani sadece işaret edilen konular, hızlı radikal kararlarla, uzmanının dediği gibi bağıtlansa daha iyi bir sonuç alınması mümkündür.
Günün konusu “istihdam daralması” konuşulurken, dış faktörler yanında toplumumuzun onulmaz kusurlarını da tartışmak ve acil önlemler almak gereği ortaya çıkar:
Genel kültür noksanlığı, eğitimsizlik, genetik faktörler, üretmeden ve paylaşmadan , tamamen ilkel, bireysel içgüdülerle hareket eden insan yığınlarının sonunda kaos yaratacağı apaçık görünür !
Nüfus kontrol edilemez, okullaşma ve ortak yaşam koşulları gözardı edilip, ahlaki değerler yozlaşır, yasa ve müeyyideler uygulanamaz olur ve çözülme kaçınılmazdır !
Özellikle , siyasi arenada rol almış bir çok hazret ( buna muhalefettekiler de dahil ) bu konularda işin uzmanına danışıp, ehline vermek yerine hamasi nutuk atarak , sorumluluktan sıyrıldığını zanneder ! Eh adaleti olmayan toplumlar da hesap sormayı, hak edene gerekli cezayı veya ödülü vermeyi bilmezler, beceremezler.
İşin acı tarafı, faturayı en az günahı olanlar öder , ülkenin katlandığı ve katlanacağı maliyet artar, anlamsız bir zarar doğar ! Sonuç : “adem”dir !
Kötümser olduğumu düşünmeyin, uzun vadede zaten herkes ölecek !
Gününüzü iyi geçirmeye bakın.
Saygılarımla,
Ayhan Baha Tuğsuz
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 21.03.2016 00:00:00 / Okunma = 7511