Soytarı ve güce tapan medyayı bir kenara bırakırsak, geriye çok az onurlu medya kuruluşu kalmaktadır. Bu onurlu kabul ettiğimiz medya içinde de başka türlü bir onursuzluk salgını baş göstermeye başladı!
Onursuzlaşmaya başlayan bu yeni medya kuruluşları, son zamanlarda muhalif olarak sadece Kılıçdaroğlu varmış gibi manşetler atıyor. Oysa irili ve ufaklı ve hatta büyük sayılacak çok parti ve siyasiler var. Onlar yokmuş gibi davranmak çok aşağılık bir eylemdir!
Delege diktatörlüğü kuran Kılıçdaroğlu, adeta CHP’yi çiftlik gibi yönetmektedir. İlk önce Ulusalcıları, ardından Kemalistleri, ardından Cumhuriyetçileri CHP içinden kovdu, bir avuç mezhepçi soytarılar ve eskiden CHP haini olan, hatta CHP ve Atatürk’e hakaret eden soysuzları CHP başına musallat etmeye başladı. İnsanları, İhvan korkusuyla korkutup, delege diktatörlüğüne muhtaç hale getirdi.
Şu an CHP’nin yönetimi, AKP’nin yönetiminden daha tehlikeli bir duruma geldi. Zira AKP ve İhvan-i şer odağının Türk tarihine ve Türk geçmişine ihanet eden düşüncesinin ne olduğunu biliyorduk. Bu ihvan-i şer odakları önümüze çok az seçenek sunmaktaydılar: Ya İran, ya Afganistan, ya Lübnan! Birini seçmemiz için bizleri zorluyordu.
Bu gerici ve karanlık odaklara karşı güçlü savunma davranışı halkın birliğini ve benliğini yüksek tutuyordu. Bu güçlü savunmayı yıkamayan İhvan-i şer cephesi, çareyi içeriden yıkmakta bulmuş gibi gözüküyor. Daha dün, Atatürk’e hakaret eden ne kadar aşağılık yaratık(en azıdan iki ayaklı ama kişiliksiz) varsa CHP’ye bir yerinden bulaştırılıyor; bazıları danışman, bazılar kadın kollarından erkek olarak parti içine alınıyor. Üstelik, ülkeyi kuran Kuvayı-ı Milliye’nin günümüz temsilcileri olan Kemalistleri aşağılayarak bunları yapıyorlar.
Bu kadar aleni kötü durumu şu anki CHP delegeleri görmüyor mu? Görmez olur mu? Onlar bizlerden daha akıllıdır! Fakat hazineden CHP’ye aktarılan, CHP’den de bunlara aktarılan tatlı ve emeksiz para sanırım onların da çoğunun gözünü kör etmişe benziyor.
Daha yeni, Atatürk için maymun benzetmesi ifadesi kullanan dünyanın en kahpe insanını danışman yapmak, o kişinin seviyesine inmiş bir genel başkana uygundur, bize uygun değildir. Hangi başkan mı? Atatürk’e maymun benzetmesi yapanları kim kendine ve partisine danışma yaptı ise o genel başkanların hepsine bu ifadeyi söylüyorum. İstinasız söylüyorum.
Atatürk; canı sıkılanın, canı sıkıldığı zaman hakarete edeceği, canı istediği zaman da faydalanacağı bir marka değildir! Onurlu, dürüst, vatansever ve namuslu insanların markasıdır!
TV programında Bay Kemal ve onu destekleyen yardakçıları, “son seçimde Bay Kemal %48 oy aldı,” diyor. İhvan ve soygun diktası, şeriat diktası, Faşizm diktası, Cumhuriyet ve Laiklik tehlikesi karşımızda acımasız bir canavarken, korkuyla ve kaygıyla Bay Kemal’e değil, Mustafa Kemal’e, o nedenle CHP’ye oy verince, bu oydan Bay Kemal zırnık faydalanmasın! Bu oy ona verilmedi. Ben ona oy vermedim. Oy vermeyi de düşünmüyorum. Benim oyum tepki ve kaygı oyuydu.