Seçim zamanında ülkenin, hatta dünyanın en önemli seçimi diye lanse edilen 31 Mart seçimleri AKP açısından hüsran oldu diyenler var. Seçimi AKP adayları kazansaydı Kudüs, Gazze, Mekke düşmeyecekti, CHP Adayları kazandı ve maalesef buralar düştü!
Sokağın nabzına bakın diyenlere şunu diyorum: Sokağın nabzı berbattır. Siyasilerin nabzı daha berbattır. Ülkenin nabzı ise berbat ötesi bir durumdadır!
Ülkenin dış borcu saklanamıyor çünkü kayıt altındadır. Daha doğrusu başkalarının kaydı altında yoksa AKP bürokratları onu da iç ederdi, hiç borcu olmayan ülke derlerdi bizim ülke için. Hitlerin savaş propagandacısı “Savaşı Kazandık” dediğinde Ruslar, Almaya başkentine girmişti, kimse anlamamıştı. Seçimi AKP kazansaydı aynen öyle olacaktık.
Şu an, daha işin başındayız ve AKP’li belediyelerden CHP’li belediyelere kalan İÇ BORÇ, hatta HIRSIZLIK BORÇ 100.000.000.000, Yazıyla: Yüz Milyar TL olacak gibi duruyor. Bu bilinmeyen, hazine kâğıtlarında gözükmeyen, Merkez Bankasında yazılmayan bir borçtur. Bunun üstüne, içinde bulunduğumuz ekonomik krizin sebebi olan iç savurganlığı ekleyin bakalım, bu borç ödenir mi?
Asıl düşen ülke olmuş, Kudüs, Gazze, Mekke yerinde duruyor. Kaybeden AKP Belediye başkanları, belediyeyi nüfuslarına geçirerek gitmişler.
Hâlâ sokak nabzından bahsediyorlar.
Bu devasa borcu AKP yöneticileri bilmez mi? Çok iyi bilir!
Peki, ne diye hâlâ başta İstanbul olmak üzere tüm ülkeyi Tarikatlara teslim etmek için seçimde sokak sokak, ev ev dolaşıyorlar? Ülkede eğitim, öğretim bitti, ekonomi bitti, görenekler bitti, din bitti ve para da bitti.
Uçurumun kıyısından zor bela dönmüşüz.
Gerçekten kutsal bir ülkeyiz. Bu kadar şanslı bir ülke, bu kadar şanslı bir millet tarihte pek yoktur. Birinci dünya savaşında düşman askerleri Anadolu’da halka tecavüz ederken, kan emici ve soyguncu devletler İstanbul’u işgal ettiği sırada, 70 yaşındaki Vahdettin saraylar yaptırıp, 20 yaşındaki bir kızla evlenip, düğün yapıyordu. Mustafa Kemal nasıl ve hangi arada ortaya çıktı ise? Bizi ipin ucundan aldı.
Bu seçim de kaderimizin ipten döndüğü bir seçim oldu. Ya sonraki seçim? Sonraki seçimde de tehlikedeyiz.
Zira AKP yetkililerinin düşman olduğu eğitime CHP’li belediyeler belki çok müdahil olamazlar ama ya sokak eğitimlerine, kültür eğitimlerine, öz yaşam eğitimlerine? CHP acil ve ivedi olarak halkın öz yaşam seviyesini yükseltmeli.
AKP Mahallesi züğürt tesellisi yapıyor: Oy kullanmayanlar oya gitseydi, bu kadar düşük olmazmış. Oy kullanmayalar gitseydi, onlar da başta CHP olmak üzere muhalefete oy verecekti. AKP daha da dibe inecekti.
Bu seçim ekonominin ve gelecek kaygısının etkin olduğu bir seçimdi. CHP, yükselen oylarını daha da yükseltmek istiyorsa, halkın öz yaşam eğitimine, kültürüne ve etkileşimine daha çok zaman ayırmalı. Halk gözünü açtı, bu öğrenimin devam etmesi gerekmektedir.
Unutmamak lazım. Eğitim seviyesi, öğrenim durumu arttıkça AKP ve diğer kara delik partilerinin oyları düşmektedir.