ATATÜRK ÜN TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ’NİN I. DÖNEM 4. Yasama Yılını Açış Konuşmaları 1 Mart 1923 Millet Meclisi Tutanak Dergisi D. 1, C. 28, Sayfa. 2
GAZİ MUSTAFA KEMAL PAŞA (Ankara) - Muhterem efendiler, Türkiye Büyük Millet Meclisi dün üçüncü yasama yılını tamamladı. Bu gün dördüncü yasama yılımıza girmiş bulunuyoruz. Zaman geçerken Türkiye nin milli davası da aralıksız ve hep ileri doğru yürümüştür. Eriştiğimiz her yeni yıl bizi istenilen sonuca biraz daha yaklaştırmıştır. Geçirdiğimiz son yılın bütün olaylarını ve sonuçlarını hayalden arındırarak, bir cümle ile özetlemek gerekirse, diyebilirim ki, geçen yıl içinde amacımıza daha çok yaklaşmış bulunuyoruz. Şu saatte ilk gününe erişmek ile mutluluk duyduğumuz dördüncü yılın, milli amacımızın, belirli şartları içinde tam anlamı ile gerçekleşmesini sağlayacak bir yıl olmasını yüce Allah tan dilerim. Meclisteki bütün saygıdeğer arkadaşlarımla birlikte bütün milletin yeni yasama yılını kutlarım. (Teşekkür ederim sesleri) Efendiler, Bildiğiniz gibi, geçen yılın ilk yarısı sırasında tüm gücümüzü ve çalışmalarımızı Yunan ordusunun vatanımızın kutsal ocağında boğmaktan ibaret olan ilk önemli görevin gerçekleştirilmesine ayırdık ve başardık. (Elhamdülillah sesleri) Fakat milli zaferin kesin siyasi sonucu henüz alınamadı. Bu nedenle de yılın ikinci yarısı, savaş ile ilgili hazırlıklarımızı aynı dikkat ve aynı çaba ile sürdürmekle geçti. Demek istiyorum ki, üçüncü yasama yılında doğrudan doğruya ülke ve ulusumuzun gelişme ve mutluluğu ve ekonomik durumunun yükseltilmesi için harcanan. çabalar, geçen yıllarda olduğu gibi, savaş cephelerine ayrılmış olan kaynaklarla ve askeri kuvvetlerimizden artırabildiğimiz bölümle sağlanabilmiştir. Böyle olmakla birlikte, milli yönetimimiz, bir yandan büyük bir düşman ordusunu yok edebilecek kudrette bir ordu oluştururken, diğer yandan da devlet yapısının bütün bölümlerinde zamanın gerektirdiği bazı sıkıntı ve ihtiyaçları kısmen olsun giderebilmiştir. Bundan da öte, geçmiş yönetim sistemlerinin barış yılları sırasında bile ihmal ettiği bazı hayati zorunlulukların yerine getirilmesini gerçekleştirme gücünü göstermiştir. Efendiler, Girdiğimiz yılın bir barış yılı olması ihtimali kadar bir savaş yılı olması ihtimali de vardır. Bu ikinci ihtimale göre tedbirli bulunmak uygun olacaktır. (Şüphesiz, tabii, hay hay sesleri) Bu nedenle yeni yılda yapacağımız iç kalkınmamızla ilgili çalışmalar için geniş planlarımızı konuşmaktan sakınacağım. Eğer savaş sürerse, bizi büyük ve başarılı sonuca kavuşturacak olan denenmiş ve pratik sistem içinde savaş çalışmalarına devam edeceğiz. Bu çalışmalarımızda şimdiye kadar olduğu gibi, ezilmiş ulusumuza büyük başarılar bağışlayan yüce Tanrı nın ilahi yardımlarına ve milletimizin zorluk karşısında eğilmeyi kabul etmeyen kesin kararlılığına ve iradesine dayanacağız. Bu durumda, Türkiye Büyük Millet Meclisi orduları şimdiye kadar olduğu gibi milli görevlerinin gereğini kahramanca yerine getirecektir. (Alkışlar) Yaşam ve bağımsızlık için, ulusumuzun amaçladığı biçimde bir barışa kavuşursak, o zaman bütün kaynaklarımız ve üretimimizden sağlanan gelirlerle, iç kalkınmamıza yönelik çalışmalara ağırlık vereceğiz. Arkadaşlar, Barış döneminde yapmak zorunda olduğumuz şeyler pek çoktur. Milletimizin ve ülkemizin kalkınması ve zenginleşmesi, halkımızın eğitilmesi ve modernleştirilmesi, sağlık sorunlarının çözümlenmesi için kesin ve ciddi bir program içinde ilk barış günlerinden başlayarak bütün ulusun uyum içinde çalışmasını sağlamak ilk ve önde gelen görev olacaktır. Bu konuda şimdiden fazla görüş bildirmekten kaçınarak son yıl içinde çeşitli yönetim bölümlerimizin çalışmalarını özetleyeceğim: İç işleri durumumuz: Efendiler, geçen yıl içinde İçişleri Bakanlığı, ülkede güvenlik ve asayişin kesin şekilde sağlanmasını amaçladı. Bu amaca. kavuşmak için özel önlemler aldı. Askeri kuvvetlerin de yardımı ile Karadeniz sahilinde ve Amasya, Tokat livaları içinde Rumların Pontus adlı kuruluşunu dağıttı. Sürekli izlenerek bu kuruluşun eşkıya topluluğu perişan edildi. Orada burada ortaya çıkan adi eşkıya çeteleri kırk sekize yük selmişti. Bunlara karşı özel önlemler alınarak bunlar tam olarak yok edilmiş ve bu kırk sekiz çete mensuplarından bazılarının oluşturduğu yalnız sekiz çete kalmıştır. Aynı özenle sürecek olan izlememiz sonucunda bunların da ortadan kaldırılıp yok edilmeleri sonucu sağlanacaktır. Güvenlik ve asayişin tek koruyucusu olan jandarma sınıfının düzeltilmesi ve iyileştirilmesi önemli olduğundan jandarma okullarının çoğaltılması çalışmalarına başlandı. Bunun sonucu olarak, Ankara daki subay okulu ile karakol komutanları okulunun ve Kayseri ile Giresun daki okullara yeni katılanlar ile karakol komutanları sınıfları bulunan okulların yetiştirdikleri 30 subay ve 270 astsubay ile 950 er birliklere dağıtıldı. Kars ta da acemi er ve karakol komutanları sınıflarını içine alan bir okul açıldı. Okullarda halen öğrenimlerine devam eden 800 acemi er ile 80 astsubayın öğrenim dönemleri bitmek üzeredir. Yeni açılan Kars okulunda da 200 acemi er ile 50 astsubayın öğrenimine başlanılmıştır. Ülkenin güvenlik ve asayişini sağlamak üzere uğraşan jandarma birlikleri aynı zamanda adli görevlerini iyi bir şekilde yapmışlardır. 1922 yılı içinde yerine getirilmesi gerekli 84 516 çağrı ve 59 460 hazır etme, 17 338 tutuklama, 708 yakalama ve 10 476 süre tanıma kararı, 6 516 karar sonucu ve 6 561 davetiye müzekkeresi gereğini yerine getirmiştir. 1922 yılı içinde meydana gelen 16 561 suçun 38 518 kişiden oluşan sanıklarından 21 919 u yakalanarak adliyeye teslim edilmiştir. Yakalanan şahıslardan birçoğu çeşitli suçlara karıştıkları için, sanıkların yakalananlar sayısından daha çok olduğunu düşünmek gerekir. Bu arada askere çağırma ve toplama, bakaya ve kaçakların yakalanması, taşıma araçlarının çağrısı ve gönderilmesi ile önemli görevlerin yerine getirilmesi de buna eklenirse jandarma kuruluşunun anılmaya değer bir hizmet yaptığı görülür. Milli hükümetin yönetim bölgesine geçen İstanbul da da düzen ·ve asayiş memnuniyet verici bir şekilde sağlanmıştır. Güvenlik ve asayişin sağlanmasından sonra İçişleri Bakanlığının en çok önem verdiği sorun, memurların yürürlükteki kanun hükümlerini iyi uygulamalarını sağlamaktı. Doğrusu 1921 yılında İçişleri teftiş heyetinin kaldırılması dolayısıyla denetimsiz kalan işler ve işlemlerde düzensizlik görülmüş ve yer yer şikayetler yapılmıştır. Yapılan tekIif üzerine teftiş kurulunun yeniden kurulmasını Yüce Meclis uygun görmüş ve müfettişlerin bir kısmı 1922 mayısında, geri kalan kısmı da daha sonraki tarihlerde göreve başlamış olmalarına rağrnen 94 memur hakkında soruşturma yapmış ve tamamlamıştır. Bu soruşturmaların kanuni sonucu olarak, 3 mutasarrıf, 5 kaymakam, 2 yazı işleri müdürü, 2 komiser görevden alınmış ve 3 memur 1 jandarma yüzbaşısına işten el çektirilmiş, 85 memur hakkında da soruşturma yapılmıştır. Teftiş kurulu bu süre içinde 3 nahiye, 63 özel idare, 38 hapishane, 48 jandarma, 28 polis, 48 nüfus, 48 idare meclisi, 55 belediye ve 32 yazı işleri kalemi, toplam 363 daireyi ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığının gerekli görmesi üzerine de 15 Kızılay şubesini denetlemiş ve bu denetimin gereği yapılmıştır. Teftiş Kurulunun bu ilk dönemle ilgili çalışmaları, işlemlerin düzeltilmesine ve memuriyette görev duygusunun artmasına yaramıştır. Bu yıl kadrosunun kabul edilmesinden sonra tam kadro ile ve zamanında işe başlayacak olan teftiş kurulu İçişleri hizmetlerinin düzelmesini sağlayacak bir kuruluş olacaktır. 1922 yılında özel idarelerce yapılan yerel hizmetler: 3 erkek, 1 kız öğretmen okulu ve 5 erkek, 3 kız lisesi ve 134 erkek, 30 kız ilkokulu ve 10 sanayi ve 2 çırak okulu açılmıştır. 1922 yılında özel idare gelirindsn bayındırlık hizmetleri için 536 510 ve okul inşaatı için 190 000 ve hastahaneler için 32 530 ve basımevi ve kütüphaneler kurulması için 200 360 ve fidanlık ve numune bahçesi için 5 000 ve damızlık hayvanlar satın alınması için 12 400 ve tarım aletleri satın alınması için 15 250 lira ayrılmıştır. Geçen yıla kadar belediye başkanlarının seçimini mülki amirler yapıyordu. Milli egemenlik prensibine aykırı bulunan ve birçok şikayete neden olan bu yöntemin kaldırılması ve seçim hakkının belediye üyelerine verilmesi konusunda yüce Meclisçe kabul edilmiş olan kanunun uygulanmasına başlanılmıştır. Yüce Meclisçe görüşmelerine devam edilmekte olan Yasak Hususlar Kanunundan başka, yüce Meclise takdim edilmiş olan İ1 Meclisleri Kanun tasarısının da bir an önce tamamlanması bütün yönetimimize büyük rahatlık kazandıracaktır. Posta ve telgraf işlerinde önemli görüşmelerin çokluğu ve önemi nedeniyle hatlardan normal görüşmeler yapılamıyordu. Bundan dolayı oluşan gecikmeyi önlemek için ana hatta ek olarak iki bin elli kilometre telgraf hattı döşendi. Cephelerde askeri görüşmeleri sağlamak için askeri hatlar inşa olundu. Bundan başka, ticari işlemlere kolaylık olmak üzere para gönderme ve koli hizmetleri birçok merkeze ve bu arada Suriye ye de sağlandı. Kurtarılan şehirlerde pek kısa bir zamanda idari kuruluş tamamlanarak görüşme ve diğer bütün işlerin düzen içinde sürdürülmesi sağlanmaktadır. İşgalin sürdüğü süre içinde ve milli idarenin kurulmasından önceki günlerde el konmuş olan menkul ve gayrimenkul mallarla ilgili sorunları incelemek ve bunların gereğini yapmak için bu genelge gereği yağma işleri komisyonları kurulmuştur. Ayrıca, vatan yararlarına aykırı davranışlarda bulunan ve düşman ile işbirliği yapanlar hakkında da kanuni işlemler sürdürülmektedir. Kızılay, Çocuk Esirgeme, Müdafaa-i Hukuk, Asker Ailelerine Yardım kurumları gibi kuruluşların ve özellikle Kızılay ın yaptıkları çalışmalar her türlü övgünün üstündedir. Yeni yıl için içişleri ile ilgili işlere ve düşüncelerimize gelince: Jandarmanın düzenlenmesi ve iyi bir duruma getirilmesi, jandarma okullarının çoğaltılması ve bu cümleden olarak İzmir, İstanbul, Adana da karakol kumandanları sınıfları da olan birer acemi er ve Edirne, Bursa, Konya ve Sivas ta karakol kumandanları okulları kurulması düşünülmektedir. Jandarma, ödeneğinin artırılması konusunda kabul edilmiş olan kanun, yeni yılın güvenlik hizmetlerini önemli bir şekilde kolaylaştıracaktır. Her yönetimde olduğu gibi, jandarmada görev ve işlemlerin denetlenmesi ve bu denetimin iyi bir şekilde yapılması için bunun yetenekli elemanlardan seçilecek müfettişlerle sağlanması gerektiğinden 1923 yılı bütçesine müfettişler ödeneği eklenmiştir. Hükümetin idari şubelerinden olan Danıştayın, ülkenin idari ve ekonomik yaşamı ile ilgili önemli bir kurum olması nedeniyle gün geçtikçe artan bir ihtiyacı gidermek amacıyla bir an önce kurulması için yüce Meclis tarafından İçişleri Komisyonunca hazırlanmış olan kanun tasarısının gereğinin yapılmasını ve bunun ihtiyaç ile orantılı bir şekilde kanunlaşmasını dilerim. Gerek I. Dünya Savaşı gerek Kurtuluş Savaşımız sırasında milli sınır üzerinde bulunan halkımız göç etmek felaketine uğramış, düşmanların işgali altına girmek felaketine düşen memleket parçalarında ise nüfus kayıtları tamamen yok edilmiş olduğundan gerek genel nüfusun araştırılması ve bu konuda bilgi sağlanması gerek nüfus sicil kayıtlarının yeniden kurulması için bir genel nüfus sayımı yapılmasına acil olarak ihtiyaç vardır. Efendiler, Nüfus sorunu bir ülkenin en önemli hayati sorunlarındandır. İdari, askeri, mali ve ekonomik sorunlarda ülke nüfusunun gerçek sayısını bilmek ne kadar gerekli ise her yıl yapılacak istatiskler ile nüfusun artma veya azalma oranı anlaşılmadan, artma nedeninin devamı ve azalma nedeninin ortadan kaldırılması için önlem alınmasının mümkün olmayacağı ortadadır.Bunun için yeniden nüfus sayımı yapılmasına çok acele ve kaçınılmaz bir gereklilik vardır. Sonsuz felaketler ve uğraşılar nedeniyle şimdiye kadar milli hükümetin ilgilenemediği nüfus sorununun yeni yıl içinde önemle göz önünde tutulması ve genel bir nüfus sayımı hakkında bakanlıkça hazırlanacak tasarının bir an önce Meclise sunulmasını ve kanunlaşmasını dilerim. Efendiler, Mülki taksimat aslında henüz ülkenin coğrafi ve ekonomik durumuna uyum sağlayan bir şekilde bulunmuyor. Mülki taksimatta, askeri, mali ve adli kuruluşlar göz önünde bulundurularak, önemli değişiklikler yapılması için dört bakanlık müsteşarlarından kurulu bir komisyon tarafından gerekli incelemeler yapılmaktadır. İncelemelerin sonuçlanmasından sonra kanun tasarısı hazırlanıp sunulacaktır. Telgraf işlerinde haberleşme şebekesinin yaz mevsiminde onarılmasına başlanacağı gibi, merkeze oranla şebekelerinde değişiklik ve tamamlamaya ihtiyaç gösteren batı illerinde iki bin kilometreye yakın yeni hat yapılacak ve doğu illerinde de ihtiyaca göre bazı değişiklikler uygulanacak ve yeniden hatlar inşa olunacaktır. Bu amaçla şimdiden direk ve diğer gereçlerin alınmasına başlanmıştır. Aynı şekilde adıgeçen illerin ilçe merkezlerinin hepsinde ve önemli bucaklarda posta ve telgrafhaneler kurulacak ve buralarda posta paket ve kıymetli mektup alıp verme ve havale işlemlerinin yapılması sağlanacaktır. Telgraf haberleşmesinde çabukluğun artırılması ve düzeni için acele haberleşme sağlayacak yeni sistem makineler konacaktır. Posta seferleri artırılacağı gibi, doğu illerimizde tam anlamı ile kurulmamış olan sürücülükler kurularak seferlere başlayacaktır. Teknik telgrafçılık öğrenimi amacıyla elde bulunan gerekli araçların kullanımını öğreten telgraf yüksekokulu canlandırılacak, uygun illerde başmüdürlük merkezlerinde dersaneler açılacaktır. Bu rada gerek var olan personelden uygun olanlara gerek yeniden alınacaklara mesleki dersler gösterilerek, memur sınıfı gelecek görevlerine hazırlanmış olacaktır. İstanbul da sabit iki telsiz istasyonunun dış görüşmelere açılmasına ve keza önemli şehirlerde telefon tesisatı kurulması için yapılacak isteğe göre en uygun şartlar içinde şehir içi ve dışı telli ve telsiz telefon görüşmelerinin sağlanabilmesi için gerekli gayret sarfedilecektir. Efendiler, Cezaevleri sorunu çok önemlidir. Kişisel özgürlüğü kaldırılan vatan evladının ceza süresi sonunda topluma yararlı olacak bir eleman olarak yetiştirilmesi gereğinin sağlanması için İçişleri Bakanlığı çok dikkatli bir şekilde araştırma ve istatistikler hazırladı. Cezaevlerinden mümkün olanların modern bir şekilde onarımlarına veya yeni cezaevleri inşasına girişebilmek için bir inşaat programı hazırladı. Bu program gereğince her yıl belirlenmiş bir oranda inşaata devam etmek üzere 1923 yılında çağın gereklerine uygun bir genel cezaevi ile beş liva ve 28 ilçe cezaevinin inşası kararlaştırılmış ve gelecek yılın bütçesine ödenek konmuştur. Sağlık durumu: Efendiler, İçişleri hakkında açıklamalarımı burada tamamlayarak sağlık işlerine geçiyorum. Ülkenin sağlık durumu Allah a şükür sevindirici bir durum göstermektedir. (Elhamdülillah sesleri) Sağlık ile ilgili çalışmalarımızın önemli bir kısmı sagın hastalıklardan korunmaya ve bulaşmanın önlenmesine sarfedildi. Bu tip hastalıklardan yalnız çiçek ile tifüs bazı bölgelerde az da olsa kendini sınırlı bir şekilde göstermiş ise de, zamanında alınan ve sürdürülen koruyucu önlemler ile önlerine geçilmiştir. Ülkenin büyük bir kısmının düşman tarafından harabeye çevrildiği, ezilmiş halk derin bir yoksulluk içine terk edildiği, içten dışa ve dıştan içe sürekli olarak göçlerin sürmekte olduğu bugünkü dönemde, bu gibi hastalıkların görülmesi istenmeyen bir konu olmakla birlikte, oldukları yerlerde süratle ortadan kaldırılmalarında gösterilen başarı da sevindiricidir. Salgın ve bulaşıcı hastalıklara karşı savaşın gereği düşünülürken en önce akla sıhhi önlemlerin uygulamasını yapan doktor ve sağlık memurları gelir. Geçen yıl ülke içinde memur olarak çalıştırıları doktor sayısı 337 ve sağlık memurlarının sayısı ise 434 idi. Ülkenin ihtiyacını karşılamaktan uzak olan bu sayıların bu yıl kısmen memleketin uzak yerlerinde doktor maaşlarının artırılması, kısmen askeri doktorların bir kısmının terhis ve çalıştırılmaları yoluyla çoğaltılması ve aynı zamanda okuldan çıkacak doktorlarımıza mecburi hizmet yüklenmesi ve daha çok doktor yetiştirilmesi önlemleri alınarak bugün görülen boşlukların doldurulması düşünülmektedir. Salgın ve bulaşıcı hastalıklara karşı insanları koruma konusunda büyük hizmetleri görülen, aşıların hazırlanması ile uğraşan hıfzıssıhha kurumu üstün bir başarı ile çalışmalarını sürdürmekte ve hastalıklarla savaşta yararlı hizmetler yapmaktadır. 1921 yılı içinde, üç milyon kişilik çiçek aşısı yapabilen Sivas Kurumu geçen yıl içinde beş milyon kişilik çiçek aşısı, 537 Kg. kolera, 477 Kg. tifo aşıları üretmiş ve bunlar halka yeterli bir şekilde yapılmıştır. Halen İstanbul ve Sivas ta bulunan her biri bakteriyoloji laboratuvarı, kimya. laboratuvarı, aşı istasyonu ve kuduz tedavi merkezinden kurulu hıfzıssıhha müesseselerinin üçüncüsü de bu yıl Diyarbakır da kurulacak ve böylece hastaların uzak yerlere gitmelerinden doğacak sakıncalar ortadan kalkacaktır. Bulaşıcı hastalıklara karşı önemli bir savaşın aracı olan temizlik ve etüv araçları gittikçe çoğaltılmakta ve düşman tarafından zarar görmüş olanlar onarılmakta, var olanlar ise yenileştirilmektedir. Bu şekilde yakında Afyon Karahisar, Eskişehir ve Niğde etüv kurumları faaliyete gireceklerdir. İzmir de ve Ankara da her türlü aracı olan birer etüvevi inşası düşünülmektedir. Aslında sağlık korunmasını sağlayan etüvevleri bulunmayan şehirlerde yerel yönetimler tarafından verilecek ödenekle ve merkezden yapılacak yardımla bir an önce bunların tamamlanması, 1923 yılında yerine getirilmesi amaçlanan işlerden birisidir. Bu arada, çeşitli yollarla dışarıdan gelecek salgın hastalıklara karşı korunmak için sınırlarımızda karantina yeri projesi de incelenmektedir. Kapitülâsyonların kaldırılması sonucu olarak uluslararası bir yönetim durumundan çıkarılıp, halen doğrudan doğruya bakanlığın şubelerinden biri durumuna gelen eski karantina sağlık işleri de, en güç şartlar içinde teslim alınmış olmakla birlikte başarı ile yönetilmekte ve çalıştırılmaktadır. Bir harabe halinde teslim alınan Sinop ve Kılazömen karantina yerlerinin çalışır bir duruma getirilmesine çalışılmaktadır. Sadece bulaşıcı ve mikrobik hastalıklara yakalananların tedavi gördüğü hastahanelerin bulunmamasının ülkemiz için büyük bir eksiklik olduğu düşünülerek bu yıl İstanbul da ve Anadolu nun çeşitli yörelerinde 5 adet bulaşıcı hastalıklar hastahanesinin kurulması ve açılması sağlık programımıza konmuştur. Bu arada İzmir deki hastahane çalışmaya başlamış, İstanbul dakiler de açılmaya hazır olarak beklemektedir. Gerek yerel yönetimlerin çalışmaları gerek örnek kurumlarımızın ülkemize iyi bir şekilde dağıtılması ile Anadolu nun her yanında eldeki imkanlar içinde önemli sağlık merkezlerinin kurulmasına çalışılacaktır. Salgın hastalıklar oranı kadar önemli ve hatta ülkemizde bunlardan daha çok ölüme neden olan sıtma, frengi ve vereme karşı da önlemler alınmasından geri durulmuyor. Sıtma hastalığının ülkemizdeki yayılma oranı ve yaptığı yıkıntıya karşı yeterli önlemler bulunduğu iddia edilmemekle birlikte, sıtmanın en etkili ilacı olan, İstanbul kimyahanesinde üretilen devlet kinininin bin kiloya yakın mevcudu Ziraat Bankası eli ile bütün bölgelere dağıtılmak üzeredir. 250 kilo da parasız kinin dağıtılmıştır. Yine geçen yıl ödeneğinden artan para ile dışarıdan yeniden bin kilo kadar kinin alımı için başvurulmuştur. Sıtma hastalığının kökünün kazınması için, tek çare olan kurutma ve arazi ıslahı sorununa ve şehir ve köylerin sağlık koruyucu şartlarının düzeltilmesine olağan durum sağlandığında hemen başlanacak ve bunun tamamlanması bayındırlık ve sağlık işlerimizin en gerekli ve önemli görevlerinden olacaktır. Frengi ile mücadele her yerde alışılmış oları biçimde sürdürülmektedir. Yıkıcı memleket hastalıklarından başlıcası olan vereme karşı şimdiye kadar durum ve şartlar nedeniyle uygulamaya izin ve imkan bulamadığımız önlemlere başlangıç olmak üzere İstanbul da veremliler tedavievi açmak ve böylece yeni ve çok gerekli bir mücadelenin ilk temel taşını koymak düşüncesindeyiz. Bakanlığa bağlı genel hastalıklar hastahanelerinden geçen yıl içinde yirmi bini aşan hasta tedavi edildi ve bütün kurumların laboratuvarlarında 30 bin muayene yapıldı. Sağlık işlerimizin nüfus ile ilgili konularını geleceğin önemli icraat programına bırakarak sosyal yardım işlerine geçiyorum. Sosyal yardım işleri: Efendiler, Geçen yılda yalnız doğu illerimiz mültecilerinin geri alınan yurtlarına yerleştirilmeleri ve memleketleri o zaman henüz kurtarılmamış olan Batı Anadolu mültecilerinin yiyecek ve yerleştirme bölgelerinde inceleme yapılması ile sınırlandırılmış olan sosyal yardım işleri bu yıl daha geniş bir çalışma alanında sürdürülmüş ve gözle görülebilir birçok sonuçlar elde etmiştir. Batı Anadolu daki illerimizin kurtarılması üzerine ilk önce oradan gelen mültecileri memleketlerine göndermek görevi ile karşılaşan hükümetimiz, düşman tarafından yakılan köyler ve şehirlerdeki yardıma muhtaç halkın oturacakları yerlerin onarımı için ayırdığı paranın kullanılmasını denetlemiş ve yerleşme, yiyecek, giyecek konularında en büyük yardımı yapmıştır. Vatanın kurtulması uğrunda şehit olanların yetimleri bütçenin imkanı oranında yer yer kurulan yetimhanelere yerleştirilmektedir. Bu gün devlet tarafından açılan yetimhane kurumlarında on bine yakın yetim bulunmaktadır. Savaşın özellikle Yunan sataşması sonucu olarak, hükümetin, ulusun şefkatli göğsüne ve korumasına bıraktığı yetimlerin sayısı fiilen koruduğu yetimlerin sayısına oranla, ne yazık ki, en aşağı yirmi kat daha fazladır. Kısacası, bu yürekler acısı sayının büyük bir kısmı ülkemiz halkında bulunan insanlık duyguları sayesinde çocukları öldürücü sefaletten korumuş bulunmaktadır. Bununla birlikte, mevcut kurumlarımızın hiç olmazsa yirmi bini aşan bir sayıyı içerebilecek derecede büyütülmesi gereklidir. Hayatın her bölümünde yardıma ihtiyaç duyanları koruma ve yardımla görevlendirilmiş hayır kurumlarının örneklerinin kurulması zorunludur. Şimdiden bunlardan birkaçı, süt emzirme çocuk yuvası, yetimhane yardım hastahanesi, deliler yurdu, acizler yurdu kurulmasına başlanmış ve bunların bazıları da faaliyete girmiştir. Adalet işleri: Efendiler, Geçen yıl içinde, adalet işlerimizin yürütülme biçiminde kayda değer gelişmeler görülmüştür. Önceki yıldan başlayarak yürürlüğe konulan ve büyük yararlar sağlanan tek hakim kuruluşlarının genişletilmesi sürdürülmüştür. Kurtarılan illerimizde de derhal adli teşkilat kurulmasına başlanarak Şubat 1923 sonuna kadar yeniden on dört istinaf mahkemesi ile doksan asliye mahkemesi ve o sayıda şeriye mahkemeleri açılmış ve bu mahkemelere beş yüz altmışı aşan yargıç atanmıştır. Adliye müfettişlerinin sayısı yirmi ikiye çıkarılmıştır. Merkezde bir teftiş kurulu kurulmuştur. Denetimden geçecek daireler bir müfettişin en çok altı ay içinde tamamlayabileceği alanlarla kayıtlanmış olması nedeniyle bundan böyle hiçbir mahkemenin en çok altı aydan fazla bir süre içinde teftiş ve denetimden yoksun kalmaması sağlanmıştır. 1922 yılı son yarısında, aile hukuku, avukatlık, Mecellenin satışlarla ilgili kısmına ait kanun tasarıları ile davalara ilk bakan mahkemelerin gezici olarak da görev yapabilmesini, içkinin yasaklanması ile ilgili cezaların temyiz ve itiraz edilebilmesini, karşılıklı olarak hükümlerini kabul eden yabancı devletlerde suç işleyen vatandaşlarımızdan ceza kovuşturmalarını erteleyen kanundan yararlanan kişilerin hem suç hem de buna bağlı ikinci dereceli olan suçlarında tecil olayından yararlanmalarını sağlayacak değişiklik tasarısı ile özellikle hakimlerin maddi durumlarının yükseltilmesi ve bir usul içinde görevlerinde yükselmelerini sağlamak amacı ile hazırlanan tasarılar yüce Meclise arz edilmiştir. Şimdiye kadar bir tüzüğü bulunmadığından ihmal edilen, tutulamayan cinayet mahkumunun malları hakkında kanun hükümlerinin uygulama şeklini gösteren bir tüzük tasarısı da hazırlanmıştır. Yeni yılda yapacağımız adalet işleri ile ilgili düşüncelerimiz içinde, kanun değiştirme ve hazırlama komisyonları vardır. Şimdiye kadar kanun halinde düzenlenmemiş olan veraset, vasiyet gibi hukuki konuların da medeni kanunumuz olan Mecelleye eklenmesi ve Mecellenin de modern ihtiyaca uygun olarak değiştirilmesi ve düzeltilmesi, kara ve deniz ticaret kanunlarıyla ceza mahkemeleri usulü ve ceza kanunlarında değişikliklerin yapılması ve ayrı ayrı hükümleri olan hukuk mahkemeleri usulü ile seri mahkemeler usulünün birleştirilmesi amacı ile her biri beşer kişiden kurulan toplam yedi komisyon yakında görev yapmaya davet olunacaktır. Bundan başka, adliyemizin geleceğinin sağlanması amacı ile Anadolu da modern esaslara dayanan bir hukuk okulu kurulması görevli bakanlıkça düşünülmektedir. Ekonomi ile ilgili işler: Efendiler, Geçirdiğimiz yıl içinde ekonomik alanda yaptığımız işler pek büyük olmamakla birlikte bütün çalışmalarımız, zorlaştırıcı ve sınırlayıcı savaş durumuna karşı memnuniyet vericidir. Tarımda çalışanlara yardım etmekle görevli olan Ziraat Bankası şube ve sandıkları, dört ay öncesine kadar yalnız 110 iken bu gün 300 den fazla sayıya çıkarılmış bulunuyor. Bu bankaya son iki ay içinde 2 milyon liraya yakın bir sermaye sağlanmış ve banka özellikle düşmandan kurtarılan vatan bölgelerine geniş bir şekilde borç para vermeye başlamıştır. Borç almanın kesinlikle üretimde kullanılması, banka yönetim kurullarının iyi bir şekle konması ve şahsi itibar işlemlerinin kullanılması gibi önemli konuları içine ala cak biçimde hazırlanmış oln tasarı kanunlaştığı takdirde, bankanın ekonomik hayatımızdaki yeri ve etkisi yükselecektir. Köylülerimize bir kredi kurumu kazandırmak ve hele borçlanma miktarının tespit edilmesinde tarlalarından elde edecekleri gelire, mali bir itibar sağlamak üzere bir Köy Bankaları Kanunu yapılmış ve Meclise sunulmuştur. Ülkemizdeki hayvanlarda daha önce başgöstermiş olan veba hastalığı tümden yok edilmiş ve bu konuda veterinerlerimizin övülmeye değer çalışmaları olmuştur. Serum laboratuvarlarımız bundan 6 ay önce yalnız 250 litre kadar serum üretirken, bu gün üretim 1 000 litreye ulaşmıştır. İhracat vergisinin kaldırılmasından sonra Zonguldak kömür üretimi artmaya başlamıştır. İktisat Bakanlığına bağlı olup sayıları 1 den 7 ye çıkarılan tarım okulları eğitime başlamış ve İstanbul Sanayi ve Ticaret okulları da bakanlık emrine alınmıştır. Bu yıl içinde Halkalı Ziraat Okulunun Eskişehir veya Adana bölgesine, İstanbul Orman Okulunun da Bolu ya taşınması kararlaştırılmıştır. Yılın son yarısında çiftçi ihtiyaç sahibine yardım olmak üzere 2 milyon liradan fazla ödenek harcanmıştır. Yine aynı süre içinde kendi istekleri ve teşvik ile yeniden kurulan ve hükümet tarafından onaylanan ticaret şirketlerinin sayısı 40 ı aşmaktadır. Ülkemizin genişliğine göre nüfusumuz az olduğundan, tarımda makine ve modern aletler kullanılması diğer ülkelerde olduğundan daha çok gereklidir. Bu ihtiyacı sağlamak ve halka taksitle tarım araç ve gereçleri satmak ve uygun şartlarla bu araç ve gereçlerin onarımını yüklenmek üzere İktisat Bakanlığı tarafından yabancı bir kuruluşla sözleşme imzalanmış ve onay tarihinden başlayarak 3 ay içinde faaliyete geçmesi kesinlik kazanmıştır. İçinde bulunduğumuz yılda bu girişimler sürdürülecek ve özellikle ülkemize makine ithaline ve ekonomi öğretimine önem verilecektir. Bu arada İzmir ve Trabzon da iki ticaret okulunun açılması kararlaştırılmıştır. Yine bu yeni yıl içinde ticaret, tarım, sanayi ve işçiye ait devlet kredi kuruluşlarına özel önem verilecek ve işçiler için de ayrıca resmi bir yardım sandığı kurulacaktır. Ormanlarımızın modern bir şekilde yönetilmesi ve ormanlarımızdan en iyi biçimde yararlanılması için uzmanlarına hazırlattırılan 250 maddelik bir orman kanunu Meclise sunulmusşur. Bayındırlık işleri: Efendiler, Bayındırlık çalışmalarımızın en önemli bölümünü demiryolu yapımı almaktadır. Bu konuda bilgi sunmadan önce, düşmanın yıkıp bozmasından ve malzeme darlığından kaynaklanan her türlü güçlüğe rağmen trenlerimizin orduya ve ülkenin ekonomik hayatına yaptıkları ve yapacakları hizmetleri şükranla anarım. Ankara - Yahşıhan ve sürdürülen diğer demiryollarında 23 bin metreküp hafriyat, 1 500 metrekare kagir inşaat yapılmıştır. Gelecek yıl içinde bu hattın 40 kilometre daha uzatılması ile izzettin mevkiine ulaşması için çalışılacaktır. Erzurum - Erzincan hattından Kükürtlü civarındaki linyit madenlerine uzatılmakta olan şube hattı tarnamlanmak üzeredir. Kop ve Deveboyunu geçitlerinin araştırmaları yapılmıştır. 1923 yılı başından başlayarak Bayındırlık Bakanlığınca askeriyeden devren alınan ve toplam beşyüz kilometreye erişen pek çok onarıma ihtiyaç duyan Arapçay - Sarıkamış - Erzurum - Kükürtlü ve Geliran - Beyazit - Hanızır hatları katma bir bütçe ile yönetilmeye başlanacak ve inşaatın eksik olan kısmının tamamlanması ve işletilmesinin düzen içinde yapılması sağlanacak ve linyit ocakları daha modern bir biçimde işletilerek yakacak ihtiyacının ucuzlatılması sağlanacaktır. Bütün uzunluğu yedi yüz elli kilometrelik bir saha içinde bulunan Gebze - Eskişehir - Ankara ve Eskişehir - Yenice demiryollarının düşman tarafından zarara uğratılan yirmiyi aşkın büyük köprüsü ile ikişer, üçer yerinden atılarak 150 Km. lik demiryolunda yapılan hasar, oldukça kısa bir sürede onarılarak yol, genel ulaşıma açılmış olup, çeşitli bölgelerdeki onarım gerektiren çalışmalar sürdürülmektedir. Önemli bir sayıda düşman tarafından tahrip edilen hareketli araç ve gerecin eksikliklerinin giderilmesi ve trenlerin istenen düzgün bir çalışma düzeyine kavuşturulmasına çalışılmaktadır. Memuru, çalışanları ve işlemleri ile tümüyle Türk ve Türkçe olan demiryolu işletmemiz hem kuruluş ve hem de işlemler konusunda yakın bir gelecekte daha çok gelişmiş olacaktır. Aydın demiryollarıyla İzmir - Turgutlu ve bu hattan ayrılan Soma - Bandırma ve Mudanya - Bursa demiryolları ve İzmir liman ve tramvayları, Kurtuluştan sonra imtiyazlı şirketlerine teslim edilmiş ve bizi temsil eden yetkililer konularak yönetim ve işletilmelerine devam edilmiştir. Düşman tarafından bu demiryolları üzerinde yapılan yıkıntı, en çabuk bir şekilde onarılmış ve ulaşıma açılmıştır. Yenice - Nusaybin demiryolunun bazı bölgelerinde yapılması gerekli onarımın en kısa zamanda tamamlanması gerekmektedir. İstanbul ve Edirne illerinde milli yönetimin kurulmasından sonra Doğu demiryollarında, İstanbul limanlarında, tramvaylarında ve Beyoğlu - Galata tünelinde denetim kurulumuz görevlendirilmiştir. Bu kuruluşlarda halen uygulanan ücret tarifelerinin gerek yönetim ve işletmelerinin gerek ilgili halkın yararına uzlaştırıcı ve uygun bir biçimde düzenlenerek tespit edilmesi için inceleme ve yazışmalar yapılmakta olup, sonuç yakında yüce Meclisinize sunulacaktır. Anadolu nun önemli ticaret bölgelerinden biri olan Mersin de bir liman inşa ve işletilmesi konusunda başvuran ilgililer ile görüşmeler yapılmış ve taraflarca uyuşma sağlanarak sözleşme taslağı Meclise sunulmuştur. Her ülkenin hayat damarlarını oluşturan demiryollarını bizde de genişleterek Anadolu ya uzatmak ve bilinen yönlerde ana hatları kurarak işletmek üzere başvuran ilgililer ile bu konu ile görevli bakanlık arasında görüşmeler yapılmış ve sonuç olarak taraflarca uyuşma sağlanmış ve kararlaştırılan konuları ve hükümleri kapsayan sözleşme ve eklerini içeren taslak, yüce Meclisinize sunulmuştur. Efendiler, Demiryolu ve limanlar ve buna benzeyen ihtiyaçlarımız arasında bulunan büyük kuruluşların yeniden yapılması ve işletilmeleri konusundaki siyasetimiz, şimdiki ve gelecekte oluşacak kanunlarımıza uymak ve bu konularda kabul ettiğimiz milli prensiplere uygunluk sağlamak şartları ile, başvuracak yabancı sermayeleri memnuniyetle kabul etmektir. Mevcut kuruluşların sözleşme ve şartnamelerine karşılıklı olarak uymak, gerek bu kuruluşların gerek ülkemizin yararı için gereklidir. Yollara gelince: Anadolu ve Rumeli de işgal altındaki sancaklarımızın geri alınması ile genel karayollarımız 8 100 kilometreye ve ikinci derecedeki yollarımız 16 000 kilometreye yükselmiştir. Karayolları hakkında şimdiki çalışmalarımız bazı yerel onarımlarla sınırlıdır. Yeni yol inşaat planının uygulanması için henüz fırsat bulunamamıştır. Bayındırlık Bakanlığınca bir yıl içinde genel yollar için keşif bedeli 500 000 liraya varan 45 adet ve ikinci derece yollar için keşif bedeli 280 bin liraya varan 51 adet ve buna ek olarak İçişleri, Maliye, Milli Eğitim bakanlıklarından tahmini keşif bedeli toplam 110 bin liraya yükselen 85 adet keşif evrakı incelenmiş ve onaylamıştı. Bazı yörelerde, elektrik dağıtımı, su baskınını önleme, nehirlerde ulaşım sağlanması, bataklık kurutulması ve arazi sulanması gibi bayndırlık işlerinin yapılması ile ilgili pek az başvurular olmuş ve bunlar hükümetçe incelenmiştir. Efendiler, Genel olarak bayındırlık çalışmalarına ülkemizin her yanında büyük bir ihtiyaç duyulmaktadır ve bu doğal ihtiyaçlarımızın sağlanması ve tamamlanması için her fırsattan yararlanmaya çalışacağız. Bununla birlikte, yeni yıl bütçesinde genel ve özel yollar için oldukça önemli ödenek bulunacaktır. Mühendis ve fen memuru, mevcudumuz gelecekteki ihtiyacımızı karşılamayacağı için Anadolu nun üç çeşitli yerinde mühendis adayı okullarının açılması çabalarına girişilmiştir. Maliye işleri: Efendiler, mali işlerimize geçmeden önce geçen yıl bu gün bu konu üzerinde söylediğim sözleri izninizle aynen tekrar edeceğim. Devlet yapısını yaşatmak için, dış ülkelere başvurmaksızın ülkemizin gelir kaynakları ile devleti yönetmek ve önlemler almak gereklidir ve mümkündür. Olabildiğince tutumlu davranmak milli prensibimiz olmalıdır. Bu nedenle mali yönetimimiz, halkı baskı altındı tutmak ve rahatsız etmekten kaçınmakla birlikte mümkün olduğu kadar dışarıdan yardım istemeden ve çok fazla ihtiyaç duymadan yeterli gelir sağlamak amacına dayanmaktadır. Efendiler, geçen yıl milli savaşımızın en büyük olayı gerçekleşmiştir. Aynı yıl içinde o büyük olayı gerçekleştiren büyük ordunun bütün giderleri sağlandığı gibi, devletin genel yönetiminin gerektirdiği bütün giderler de dıştan hiçbir şekilde borçlanma yapılmaksızın gerçekleştirilmiştir. (Alkışlar) Bundan başka, 1922 yılı içinde milli hazineye, 1921 den devredilen devlet borçlarının üçte ikisi ödenmiştir. İhtiyaç içinde bulunmamıza karşılık, ülkemizin üretimini sağlayan köylü ve çiftçiyi korumak için alınmakta olan koyun vergisi üç kat indirilmiş ve daha önce önemli ihtiyaçlar için bütün maaş alanlardan kesilmiş olan yüzde yirmilerin geri ödenmesi ile devlet hizmetinde bulunanların geçim sıkıntılarının giderilmesine çalışılmıştır. Efendiler, Ekonomik çalışmalarımızla ilgili olarak arz ettiğim bir konuyu yakından ilgilendirmesi dolayısıyla burada tekrar etmekte yarar umuyorum. Düşmandan kurtarılan yerlerin halkına devlet veznelerinden yapılan ödemeler ve harcamalar toplamı iki buçuk milyon liraya ulaşmaktadır. Yeni giren yıl içindeki mali politikamız da hep aynı kurala uyarak dış ülkelere ihtiyaç duymadan ve aynı zamanda halkı fazla bir maddi baskı altında tutmadan işlerimizi görmek amacına yönelecektir. (İnşallah sesleri) Daha önce yapmış olduğum açıklamalarımda da belirttiğim gibi, 1923 yılının harcamaları bu yılın bir barış veya savaş yılı olması şıklarına göre biçim alacaktır. Bununla birlikte, yeni yıl için düşünülmekte olan bazı konularla ilgili bilgi arz edeyim: Düşmandan kurtarılan yerler ile yangından etkilenmiş yerlerde yeni inşaatı teşvik etmek ve kolaylaştırmak üzere bunların beş yıl vergi dışı tutulmaları konusunda bir kanun tasarısı hazırlanarak yüce Meclise sunulmuştur. Emlak, arazi ve gelir vergileri miktarını belirlemek için 1923 mali yılından başlayarak işyeri sayımı için sayım kanunu genel sayım tüzüğünün uygulanması düşünülmektedir. Ülkenin sanayi ve ticaret hayatında özel ve önemli yeri olan Gelir Vergisi Kanununun yeniden ve düzeltilerek hazırlanması düşünülmektedir. Emekli maaşları karşılığında emeklilere, hazinenin kullanımında bulunan emlak ve arazi vergilerinden uygun bulunacak bir fon ayrılması ve savaş malları üreten kuruluşlardan başka devletin sahip olduğu fabrikaların uzun süreli kiraya verilmeleri, mali düşüncelerimizde söz edilmesi gerekli konulardır. Eğitim işleri: Efendiler, eğitim konusundaki bir yıllık çalışmalarımız pek parlak olmamakla birlikte, bizi kuşatan zorluklar ve özellikle araç eksikliğine karşılık elle tutulabilir sonuçlar alınmıştır. Milli Eğitim Bakanlığınca geçen bir yıl içinde ateşkes ve savaş dönemlerinde il merkezlerinde kapalı kalan erkek öğretmen okullarından on üçünün tekrar açılması sağlanmış, çeşitli livalarda yeniden on yedi erkek, bir kız lisesi kuruluşu tamamlanmış, altı erkek, iki kız yüksek okulu açılması gibi olumlu çalışmalar sürdürülmüştür. Bütün yıl okullardaki öğretmen boşluğunun doldurulmasına çalışılmış, kurtarılmış yerlerin okullarına eğitim gücü ve milli onuru denenniş öğretmenler gönderilmiştir. İstanbul ve Anadolu da mevcudu kalmayan yönetmeliklerin en gereklilerinden bir kısmı bastırılarak eğitim kuruluşlarına gönderilmiştir. Geçen yıl bütün il ve livalardaki Milli Eğitim Kütüphanelerine parasız birçok kitaplar gönderilmesi ve şehit çocuklarına on beş bin kadar kitap dağıltılması da bu çalışmalara eklenebilir. Bu süre içinde düzenli bir biçimde toplantılarına devam eden Telif ve Tercüme Kurulu, halkın ve inceleme yapan kişilerin ihtiyacını karşılamak üzere on beş kadar kitap yazdırarak bunlardan bazılarını basımevine vermiştir. Efendiler, Şimdiye kadar yapılabilen şeylerin genel eğitimimizle ilgili ihtiyaçlarımızın binde birine bile yetneyeceğini söylemek gerçekçi bir davranış olur. Bununla birlikte, savaşın özellikle milli eğitimde ve okullar üzerinde gösterdiği olağanüstü etki karşısında sağlanabilecek başarıların ancak bununla sınırlı kalacağını kabul etmek hakseverliğin gereğidir. Cephelerdeki subay saflarından boşalan yerlere okullar, gençliğin yüksek ve kültürlü unsurlarını vermiştir. Bu iki yerde de değerli elemanların, okullarımızın eğitim kürsülerine döneceği ve cephelerde kullanılan savaş araç ve gereçlerinin bir kısmının okullarımızda harita ve kitaba dönüşeceği tam bir barış ve sükün devresinden sonra, Milli Eğitim, o kürsüler üzerinde cahilliğe karşı sarsılmaz bir kale oluşturacak ve gelecek oradan fethedilecek ve ele geçirilecektir. Efendiler, Eğitim ve öğretimde uygulanacak kuralların amacı, bilgiyi insan için fazla bir süs, bir hükmetme aracı veya medeni bir zevk olmaktan çıkarıp, maddi hayatta başarılı olmayı sağlayan pratik ve kullanılabilir bir araç haline getirmektir. Milli Eğitim Bakanlığımız bu konuya önem vermektedir. Pratik ve her konuyu kapsayan bir eğitim için vatan sınırları içinde önemli merkezlerde modern kütüphaneler, bitki ve hayvanat bahçeleri, konservatuarlar, atölyeler, müzeler ve güzel sanatlar sergileri kurulması gerektiği gibi, özellikle şimdiki mülki taksimata göre ilçe merkezlerine kadar bütün ülkenin basımevleriyle donatılması gerekmektedir. Bütün bu güzel şeylerin bir an önce gerçekleştirilmesi zor olmakla birlikte, mümkün olduğu kadar kısa bir süre içinde bu sonuçların sağlanabilmesini önemle diliyoruz. Ülkemizin üniversiteye serbest meslekler konusunda izleyeceği yolu göstermek için, en modern bir düşünce biçimi ve anlayışla yaklaşan bir üniversite kuruluna ve birçok meslek ve fikir adamlarına sahip bulunduğumuzu sevinç ve övünçle hatırlatmak isterim. Üniversitemiz, normal bağımsızlığı içinde serbest mesleklere verdiği yönü gittikçe daha güzel bir şekle sokacak manevi güce sahiptir. Yeni yıl içinde ülkemizde ilk ve orta eğitimin yeterince düzeltilmesi için Anadolu on beş öğretmen okulu bölgesine ayrılacaktır. Buralarda tam dönemli birer lise ile iki yüz öğrenci alabilecek ilk öğretim erkek öğretmen okulu ve bir de kız öğretmen okulu bulunacaktır. Bu okulların eğitim ve öğretim kurulları, yaklaşık altmış kişiye erişecektir. Böylece ülkenin çeşitli bölümlerinde güçlü elemanlardan kurulu birer öğretim merkezi kurulmuş olacaktır. Bu merkezlerde bilimsel temsiller vermek ve konferanslar düzenlemek ve halkın okuyup yazmayan kısmının en kolay şekilde okumasını sağlamak ve onlara birinci derecede gerekli olan bilgiler verecek gece kursları açmak, kurulacak yerel basının özellikle genel eğitim ve halk bilgileri ile ilgili yayınlarla uğraşmasını sağlamak, öğretmen kurulunun sürekli yapacağı görevler olacaktır. Okulların tatilinde yirmi beş, otuz merkezde bütün köy imamlarını toplayarak kendilerine üç aylık bir uygulama dersi vermeyi Milli Eğitim Bakanlığı bu yılki çalışmaları içine almıştır. Efendiler, İlk öğretimde gerekli olan kuruluşlardan biri de yatılı ilkokullardır. Hükümetin son zamanlardaki inceleme ve gözlemleri sonucunda bir tarafta yatılı ilkokullara karşı genel bir eğilim olduğu görülmüştür. Birkaç ilin küçük yavrularını bir yer de toplamanın, eğitimde birlik, yurt sevgisi ve kardeşlik üzerinde yapacağı etkiler ortadadır. Bu nedenle Milli Eğitim Bakanlığımız bu okulların açılması için her türlü kolaylığı sağlayarak, özendirici bir tutum içinde olacaktır. Efendiler, Okullarda öğretim görevinin güvenilir ellere verilmesini, ülke çocuklarının o görevi kendilerine hem bir meslek, hem bir ülkü sayacak, erdemli ve saygıdeğer öğretmenler tarafından yetiştirilmelerini sağlamak için, öğretmenliğin diğer serbest ve yüksek meslekler gibi, yavaş yavaş yükselmesi ve kesinlikle rahat bir yaşam sağlayacak bir meslek durumuna getirilmesi gereklidir. Dünyanın her yöresinde öğretmenler topluluğu medeniyetin en özverili ve saygıdeğer öğeleridir. Vatanın özverili evlatlarından kurulu olan öğretmen ve profesörlerin terfileri ve yetkilerini belirleyen kanun tasarısı yakında yüce Meclise arz edilecektir. Efendiler, Kitap yazmak ve tercüme etmek, milli egemenliğimizin dayanağı ve milli kültürün önemli yayılma aracıdır. Bu iki konu ile ilgili yayınların bu yıl büyük bir çaba ile genişletilmesi için üniversite profesörlerini de bu işe özendirecek şartlar hazırlanmıştır. Bir yandan basılan ve yeniden yazılması kararlaştırılan kitaplar parasız olarak her tarafa dağıtılırken diğer yandan halkı okumaya alıştırmak için hükümetçe çalışmalar yapılacaktır. Devlet kitabı adı altında, parasız olarak yayımlanacak pratik ve anlaşılması kolay kitaplarla halkımıza gerçek yaşamı öğretmek, çok yararlı bir uygulama olacaktır. Diyanet ve vakıf işleri: Efendiler, Şer’iye Bakanlığında geçen yıl içinde birisi Fetva Şurası, diğeri de İslâmiyeti İnceleme ve Uzlaştırma adı altında iki kurul oluşturuldu. Usul ve adetlerin değişmesi ve bu değişme ile ortaya çıkan olayların ayet gereksinmeleri dikkate alınarak halledilmesi Fetva Şurasının bütün çalışmalarını dayandıracağı bir temel olmalıdır. İslâmiyet İnceleme Uzlaştırma Kurulunun görevleri içinde, İslâm bilgilerinin Batı bilim kuralları ve felsefesiyle karşılaştırılması ve İslâm ilminde en doğru iman, ilim, sosyal, sayısal, ekonomik konularla ilgili olayları incelemek ve sonuçlarını yayımlamak gibi sayılmaya değer önemli görevler bulunmaktadır. İnceleme için bir kütüphane kuruldu. İstanbul dan, Avrupa dan ve Mısır dan bazı önemli kitapIar getirildi. Önemli birçok kitap da Avrupa ve Mısır a ısmarlandı. Şer’iye Bakanlığı medreselerin birleştirilmesi ve modern kuruluşlara dönüştürülmesini amaçlamaktadır. Bakanlık modern içtihat ve tefsire kaynak olmak üzere bir İslâm Kültür Merkezi kurulmasına büyük önem vermktedir. Efendiler, Ülke çocuklarının birlikte ve eşit olarak paylaşmak zorunda bulundukları, bilim ve kültür vardır. Yüksek meslek ve ihtisas sahibi kişilerin, diğerlerinden ayrılabilecekleri öğrenim düzeyine kadar, öğretim ve eğitimde birlik, sosyal topluluğumuzun kalkınma ve yükselmesi için çok önemlidir. Bu bakımdan Şer’iye Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığının bu konuda fikir birliği içinde bulunmalarını ve birlikte çalışmalarını istemek yerinde olur. Efendiler, Geçen yıl içinde Vakıf Bakanlığı, dini yapılar ve hayır kurumlarının onarım ve inşaatında oldukça önemli bir çalışma yapmıştır. Yapılan onarım içinde ülkemizin çeşitli yerlerinde olmak üzere 126 cami ve mescit ile 31 medrese ve okul, 22 su yolu ve çeşme, 175 gelir getiren yer ile 26 hamam bulunmaktadır. 1923 yılında, İstanbul da bulunan şimdiye kadar kuruluş noksanlığı dolayısıyla ihmal edilen su bentleri onarımı, önemle ele alınarak bu konuda bir kanun tasarısı taslağı hazırlanmış olup, Bakanlar Kuruluna sunulmak üzeredir. Bu sözü geçen kanun tasarısının, yüce Meclisçe kabul edilmesi durumunda, İstanbul da susuzluk tehlikesi ile karşı karşıya kalan halk ve dini yapıların su ihtiyacı mümkün olduğu kadar karşılanmış olacaktır. Toplamı önemli bir miktara erişen vakıf harcamalarının hiçbir denetim uygulanmadan yapılması uygun görülmediği gibi, sürekli olarak halk tarafından yapılan şikayetlerin bir an önce incelenmesi de mümkün olamadığından yeniden denetleme kurulu kurulması için bütçeye gerekli ödenek konmuştur. Aylıkları yirmi beş, elli kuruş gibi çok az bir para ile hizmet vermekte olan hayır işlerinde çalışanlardan 487 kişinin aylıklarına şimdiye kadar 13 006 lira zam yapılmış ve bu yıl içinde bir o kadar lira zam yapılması kararlaştırılmıştır. Efendiler, Geçen yıl arz etmiştim. Bu yıl da tekrarlıyorum, vakıf sorunu önemlidir. Ükemiz ve ulusumuzun gerçek yararına uyacak biçimde incelenmeli ve modern görüşlere uygun bir biçimde düzenlenmelidir ve bu, gereklidir. Dış işlerimiz: Efendiler, bundan sonra konuşmamı dış işleri görevlerine getiriyorum. Bildiğiniz gibi, uyguladığımız politika, barışsever bir politikadır. Ülkemizi hiçbir hak ve hukuka dayanmadan çiğnemek ve çiğnetmek girişimi, muzaffer Ordumuzun önemli ve cansiperane çabaları ile layık olduğu başarısızlığa uğratılmış ve ulusumuz tarihin çok az kaydettiği bir zafer kazanarak sevgili yurdumuzu kurtarmıştır. (Şiddetli alkışlar) Barışın sağlanması için her fırsattan yararlanan hükümetimiz, büyük zaferimizden sonra da harekatı durdurarak ateşkesi sağlamış ve uzun gecikme ve zorluklarla ancak 20 Kasımda açılan Lozan Konferansına gerçek bir uyuşma arzusu ile katılmıştır. Konferanstaki delegelerimiz, bütün konferans boyunca Türk ulusunun her medeni ve yetenekli millet gibi yaşamaktan başka bir amacı olmadığını sürekli biçimde, sabırla açıkladılar. Konferanstan kesin sonuç alınamadı. Türk ulusunun, idari, mali, ekonomik ve hukuki bağımsızlığı ve yaşamına kendisinin sahip çıkması, hiçbir milleti rahatsız etmemesi gereken ölümsüz bir doğal haktır. (Şüphesiz sesleri) Bu kadar doğal bir gerçeği kabul etmek, barışın sağlanması için yeterlidir. Fakat yıllardan beri olduğu gibi, Türk ulusunun hayat hakkını herhangi bir şekilde ruhen, fiilen ve gerçek şekilde kabul etmemekte direnmek ne sonuç verirse versin, Türk ulusu bağımsızlığını gönül rahatlığı ve vicdan rahatlığı ile kabul etmektedir ve bunu sürdürecektir. (Uygundur sesleri) Görüyorsunuz ki, dünya barışını sağlamak şimdi ve sonra müttefiklerin elindedir. Ancak, sonraya erteleme süresinin en kısa zamanda sonuçlandırılarak durumun gelişmesi zorunludur. Afgan ve İran gibi kardeş büyük milletlerle aramızda devam eden samimi ilişkilerin ve dostluğun güçlendirilmesi en önem verdiğimiz konular arasındadır. Rus Şuralar Cumhuriyetiyle Moskova Antlaşması hükümleri içinde dostluk ilişkilerimizi güçlendirmek ve her iki ulusun yürürlükteki kanunlarının uygunluğu oranında ekonomik ilişkilerimizi ilerletmek Doğu politikamızın temelidir. (Tabii, tabii sesleri) Rus Şuralar hükümetiyle Moskova Antlaşması hükümlerine göre, taraflar arasında ticari ve ekonomik ilişkilerin düzenlenmesi ve bir konsolosluk sözleşmesi imzalanması için, hükümetimizle taraf olan delegelerden kurulu konferans görüşmeleri sürdürülmektedir. İki ulusun yararlarını karıştırarak ve uyuşturarak görüşmelerin iyi bir şekilde son bulması ümit edilmektedir. Komşularımız Kafkas cumhuriyetlerine gelince: Bildiğiniz gibi, Kars Antlaşması ile aramızda bulunan dostça ilişkiler komşuluğu sağlamlaştırmış ve kenetlendirmiş ve yine Kars Antlaşması hükümlerine göre, Tiflis e gönderdiğimiz delegeler kurulu, Kafkas Cumhuriyetleriyle konsolosluk, adli yardım, posta ve telgraf, demiryolları sözleşmelerinin görüşmelerini iyi bir şekilde sonuçlandırarak imzalamış ve kabul edilmek üzere bu sözleşmeler yüce Meclise arz edilmiştir. Aynı zamanda Tiflis te Rus Şuralar Cumhuriyetiyle posta ve telgraf ve demiryolları sözleşmeleri yapılmış ve imza olunmuştur. Sayın komşularımız olan Kafkas Cumhuriyetleri ve onların müttefiki olan Rus Şuralar Cumhuriyeti ile ilişkilerimizi, iyi komşuluk ve dostluğumuzu bu şekilde sözleşmeye bağlayarak düzen altına almak bizim için sevinç kaynağı olan bir durumdur. Uzun süreden beri Yunanistan da acı içinde bulunan sivil ve asker esirlerimizin değiştirilmesi için Lozan da imzalanan anlaşma hükümleri de uygulamaya konmuştur. Efendiler, Avrupa da komşularımız olan hükümetlerle aramızda yarar çatışması yoktur. Karşılıklı olarak haklara uyma, Balkanlarda da dostluk için yeterlidir. Kendileriyle uzun süreden beri iyi ilişkilerimiz bulunan dost devletlerle bir an önce resmi ilişkilere girişmek üzere elçilik ve konsolosluk kurulmasını arzu etmekteyiz. Efendiler, Dünya ilişkilerinin politik durumu gerçekte ekonomik ilişkilere dayandığından, biz de ekonomiye dış işlerinde önemli bir yer vermekteyiz. Ordu: Efendiler, Sözümü, Türkiye Büyük Millet Meclisinin çelik bir topluluk halinde görev yapmış ve yapmaya her zaman hazır olan ordusuna getiriyorum. Sözlerimin bu kısmına derin saygı duygularımla başlamadan önce Başkomutan sıfatıyla da olsa onur ve yiğitlik sembolü olan o kutsal topluluğun bir ferdi olmakla gurur duyduğumu arz etmeliyim. (Şiddetli alkışlar) Efendiler, Batı cephesinde Yunanlılar karşısında bulunan ordumuzun, 26 Ağustos 1922 de saldırıya geçerek kazandığı seri zaferler hepimizin bildiği gibi, kısa bir sürede Batı Anadolu yu Yunanlılardan temizlemiştir. Aynı darbenin etkisi ile düşmanlarımız, Doğu Trakya yı da boşaltarak hükümetimize teslim etmeye zorlanmışlardı. Dünya kubbesi altında yapılan savaşlar arasında, bütün nitelikleri ile en önemli bir yer taşıyan bu büyük savaşın öneminin değerlendirilmesini tarihe bırakıyorum. Zaferin, her türlü övülmenin üstünde bulunan kahraman sahipleri konusunda da fazla söz söylemeyi gereksiz sayıyorum. Elcezire cephesinde: Ülkenin güneydoğu sınırının Misakı Milli kurallarına uygun olarak belirlenmesi için silaha başvurulması ihtimali düşünülerek gereken askeri önlemler alındı. (Uygundur sesleri, alkış) Anadolu da gerek Yunan ordusu gerek Pontus eşkiyaları tarafından yapılmakta olan eşi bulunmayan zulüm ve vahşetin tespit edilmesine ve belgelenmesine çalışılmıştır. Tespit edilenler yayımlanarak zaman zaman medeni dünyanın bilgisine sunulacaktır. Ordunun I. Dünya Savaşında edindiği deney ve ortaya koyduğu sonuçlarla kalınmamış, tam ve üstün bir talim ve eğitim için gerek I. Dünya Savaşı sırasında gerek savaştan sonra askeri uzmanlar tarafından yayımlanan en faydalı dergi ve askeri yazılar getirtilerek tercüme edilmiş, basılmış ve çoğaltılarak binlerce nüshası orduya dağıtılmıştır. Bundan başka, çeşitli sınıflar için kurslar açılarak ordunun talim ve eğitiminin yüksek bir düzeye çıkarılmasına çalışılmıştır. Ve daima çalışılacaktır. Efendiler, Ordunun savaşa hazırlanması konusunda Milli Savunma Bakanlığımızca yapılan çalışmalar konusunu da ele almak faydalı olacaktır. Özellikle İstanbul da bulunan çeşitli nedenlerle henüz orduya katılmayan fakat kalpleri özvatanın derdiyle çarpan subayların görevlerine katılmaları sağlanmış ve ayrıca Ankara talim karargahında son savaş deneyleri ve en yeni modern bilgilerle donatılmış olarak yetiştirilen birçok arkadaş orduya katılmışlardır. Geçirdiğimiz yıl içinde, silah ve savaş araç ve gereçleri sağlanması konusunda gayretli bir çalışma yapılmış ve bir kısmı dış ülkelerden, bir kısmı da içeriden sağlanan araç ve gereç ile amacın sağlanmasında başarıya ulaşılmıştır. Savaş üretimi ile ilgili bu yıl içindeki çalışmalar da teşekküre değer. Kararlılık ve imanımız önünde yıkılarak silahlarını, araç ve gereçlerini savaş meydanında bırakıp kaçmak zorunda kalan Yunan ordusunun bıraktıklarından yararlanıldığı gibi, çeşitli merkezlerde de yeni ve yedek silah ve cephane depolarımız ve fabrikalarımız kurulmuştur. Bu çapta kurulan ve gün geçtikçe daha çok büyüyüp gelişen savaş kurumlarında çalışmaları gerekli olan modern elemanlar yetiştirilmesi için de hazırlıklar yapılmaktadır. Zaferin kazanılması için geri kuvvetlerin düzenlenmesi konusunda yapılan çalımalar teşekküre ve övülmeye değer. Bu kelimeleri söylerken belirtmek istediğim şükran duygusu yalnız resmi daireler için kullanılmamıştır. Bütün güçlerini, bütün araçlarını, bağlılıklarını ordunun hizmetine veren, kadın ve çocuklarıyla ordu ulaştırma hizmetlerine katılan saygıdeğer halkımız, millet kürsüsünden belirttiğim övgü ve şükranı fazlasıyla hak etmişlerdir. (Şiddetli alkış) Efendiler, Bu olayın heyecan veren bölümleri üzerinde biraz daha durmak konusunda vicdani zorunluluk duyuyorum. Oğullarını ve kocalarnu cephenin ateş hattına gönderen ihtiyar babalar ve analar, genç kadınlar, kağnı ve öküzlerden oluşan kutsal, hayati araçlarının başına geçerek orduyu desteklemişler ve araçlarının basitliğine karşın ruhlarındaki güçlü çaba ve duygusal özverileri ile düşmanın binlerce motorlu araçtan kurulu ulaştırma katarlarını oluşturan modern araçlarla yarışmışlardır. (Yaşasın millet sesleri, şiddetli ve sürekli alkışlar) Ordunun bu yıl vermiş olduğu savaşlar sırasında sağlık işleri konusunda yapılan çalışmaları da övgü ile anmak yerinde olacaktır. Bulaşıcı hastalıklarla savaş, sağlık araç ve gereçleri eksikliğinin ve doktor subay sayısının tamamlanması, sıhhi haber alma kurumunun kurulması üzerinde yoğunlaşan sağlık çalışmalarında da başarı sağlanmıştır. Özellikle taşıma yolu üzerinde çok sayıda görülen sıtma ve lekeli humma kaynakları aranmış, bulunan köylerde mücadele genişletilmiş ve cepheye temiz er yollanması sağlanmıştır. Zamanında bütün deniz kuruluşlarının ve mühimmat depoları ile gemi inşa tezgahlarımızın İstanbul a toplanmasındaki sakınca, bu savaş sırasında tamamen açığa çıkmıştır. Düşmanın kuşatmasına ve sahip olduğu deniz kuvvetlerine karşın, deniz kuvvetleri mensuplarımız birkaç gemi ile harikalar yaratarak hiçbir şey kaybetmeden deniz ulaştırmasını sağlamış, değerli görevler yapmışlardır. (Alkışlar) Milli ordu kuruluşunun diğer yıllara oranla bir gelişme göstermesine karşın, yiyecek ve giyecek işleri sevindirici bir şekilde sağlanabilmiştir. Harita dairesinin bu yıl içinde orduya yetiştirdiği haritaların, son zaferin kazanılmasında büyük yardımı olmuş ve bu haritalar yardımıyla ordu, zafere kolaylıkla yürümüştür. Son zaferde Yunan ordusunun bıraktığı esirlerin düzenlenmesi, rahatlıklarının sağlanması için bir esir şubesi kurulmuştur. Düşman esirlerine, halkımıza reva gördüğü eziyetlere karşılık kendi kişilerimize davranıldığı gibi şefkat ve koruma gösterilmiştir. Yeni yıl içinde ordumuz bütün şubeleri ile sürekli gelişmeye devam edecektir. Efendiler, Yeni yılın uğraşı konuları arasında ordu ve mensuplarının yaşam düzeylerinin yükseltilmesi, terfilerinin sağlanması ve malül silah arkadaşlarımızın geleceklerinin garanti altına alınması konuları önemli bir yer tutacaktır. Büyük Millet Meclisi: Efendiler, Açıklamalarımı bitirmeden daha önce milli kuruluşumuzun en büyük yönetimini oluşturan yüce Meclisimizin çalışmalarını toplam olarak kaydetmek istiyorum. Bu yıl içinde, 1 Kasımda yüce Meclisin aldığı tarihi kararın doğal sonucu olarak Abdülmecit Hazretleri, yüce Meclis tarafından olumlu olarak onaylanmış olan başarı ve yeterliliğine dayanılarak yüce Hilâfet makamına seçilmişlerdir. Meclisimizin bir yıl içinde yapmış olduğu birleşim 201 dir. Bu birleşimlerde 377 açık, 102 gizli olmak üzere 479 oturum yapılmıştır. Yıl içinde, ise toplam 419 kanun tasarı ve teklifi sunulmuştur. Hükümet tezkereleri ve önerge suretinde gelip de kanunlaşan evrak sayısı 17 olduğundan, gelen tasarı ve tekliflerin yekünü 436 ya çıkmaktadır. Buna, ikinci yasama yılından üçüncü yasama yılına devredilen ve 314 parçadan oluşan tasarı ve teklifleri de eklersek geçen yıl içinde Mecliste işlem gören işlerin toplamı 750 olarak ortaya çıkar. Bu 750 tasarı ve tekliften yıl içinde 113 ü kanun ve 9 u tefsir olarak kabul edilmiş ve 24 ü de reddedilmiştir. İade ve geri alma olarak 7 si işlemden kaldırılmıştır. 52 si ilgili olduğu diğer kanunlarla birleştirilmiştir. 6 sı da karar şeklinde çıktı ki, üçüncü yasama yılında işlemleri tamamlanan sayı 211 olup yeni yıla Genel Kurulda ve komisyonlarda olmak üzere 539 teklif ve tasarı devredilmiştir. Bundan başka, diğer birçok kararname ve konular görüşülerek alınan karar toplamı da 137 ye ulaşmaktadır. Bütün bu işlemlerin ayrıntılarının yer aldığı üçüncü yasama yılı ile ilgili Meclis çalışmalarını özet olarak gösteren broşür basılıp dağıtılmıştır. Geçen yıl içinde de diğer yıllarda olduğu gibi bazı arkadaşlarımız Meclis dışında değerli görevler yapmışlardır. Üçüncü yasama yılına 347 üye ile başlamıştık. Bir yıl içinde üç arkadaşımızın ölümüne çok üzüldük. (Allah rahmet eylesin sesleri) Merhumlar hakkında yüce Allah ın rahmet ve mağfiretini dilerim. Muhterem arkadaşlarımızdan yedi kişi diğer nedenlerle aramızdan ayrılmış bulunuyor. Yine bu yıl içinde seçimle dört arkadaşımız Meclise katılmıştır. Şu halde dördüncü yasama yılına 341 üye başlıyoruz. Efendiler, Son sözlerimle, son yasama yılı ile ilgili çalışmaların bir özetini tamamlamış bulunuyorum. Geçen yılki açıklamalarım genel olarak ve yenilemeler için milli sınırlar içinde ortaya çıkmış isteklerin dile getirilmesinden oluşuyordu. Bu yıl ise, yalnız yapılmış ve yapılması kararlaştırılmış bulunan konulardan söz ettim. Efendiler, Şimdi burada en önemli bir noktaya geçiyorum. Önemli diyorum ve bunu söylerken kelimenin en kesin anlamını kastediyorum.Efendiler, geçirdiğimiz yasama yılının çalışma sonuçlarını en alçak gönüllü bir dille anlattğımı sanırım. Bütün eksikliklerimize karşın, hak verici olan ve gerçekleri gören her kişi, sonucun önünde yeterli bir sevinç duyacaktır. (Elbette sesleri) Bu gün girdiğimiz yeni yasama yılının başındaki bu genel durumumuz, yalnız bundan üç buçuk dört yıl önceki durum ile değil, belki ondan önce gelen yüzyıllarda Osmanlı devletinin durumu ile de karşılaştırılacak olsa ve bu karşılaştırmamızı ciddi bir incelemeye dayandırsak alacağımız sonuç şudur: Bu gün geçmiştekinden güçlüyüz. (Çok şükür sesleri) Bu gün geçmişe oranla daha büyük bir yetenek ve hayati güce sahibiz. (Tabii, tabii sesleri) Bu üstünlüğü sağlayan nedir? Bunu kesin ve açık olarak tekrar tekrar söylemek zorunluluğundayız. Bunun gerçek nedeni, iki kuralın kavramında yer almaktadır. Bu kurallardan birisi Misakı Milli, ikincisi egemenliği kayıtsız şartsız ulusun elinde tutan Teşkilâtı Esasiye Kanunumuzdur. (Alkışlar) Ulus ancak milli egemenliğini eline alarak, kurduğu yeni devlet ve yeni biçimdeki yönetiın sayesinde, kendi hayatını ve ülkenin korunması için gerekli olan şartları ve çok büyük olan bu zaferi sağlamıştır. Fakat, bu güne kadar kazanılmış olan önemli konuları korumak ve gelecekle ilgili yükselme ve ilerleme ümitlerinin güvenlik içinde tutulmasını sağlamak için, ilk önce milli egemenliğimizin, her tür tehlikeden korunmuş olarak, milletimizin vicdanında, kalbinde ve bütün moralinde, sonsuza dek kalacak biçimde yerleştiğini görmek ve anlamak gereklidir. Bence millet bu gerçek durumu bütün kapsamı ile anlamıştır. (Hiç şüphe yok sesleri) Efendiler, Milli egemenlik ve onun güvenliğinin kefili olan bu günkü şekil ve nitelik içindeki yönetimimiz, yalnız gelecek mutluluğumuzu değil, onurumuzu, namusumuzu ve bütün manevi unsurlarımızı sağlayacaktır. Efendiler, Zorlayıcı olayların sevk ve etkisi altında toplanan yüce meclisimiz, bu devlet ve milletin şeklini ve niteliğini en kesin bir biçimde belirlemiş ve Teşkilâtı Esasiye Kanunu ile onun hükümlerini doğrulayan ve kuvvetlendiren 1 Kasım 1922 kararını oy birliği ile kabul ederek, yeni Türkiye devletinin temellerini oluşturmuştur. Misakı Milli adıyla tanıdığımız, gerçekleştirilmesi uğrunda bütün ulusun hayatlarını feda etmeyi göze aldığı kurtuluş belgemizin güç, kuvvet ve niteliğine ise, 1 Kasım 1922 kararının da değeri ve önemi odur. Misakı Milli, vatanın dış düşman karşısındaki durumunu ve yerini belirleyen kutsal bir kural olduğu gibi, 1 Kasım 1922 kararı da, yüzyıllardan beri bilgisizliğin yol göstericilerinin koruyucusu, iyi kötü bütün uğursuzlukların babası bulunan ve ulusumuz için yurt içinde sürekli düşman tutumu gösteren saltanat kişilerine ve onların temsilcileri olduğu uğursuz yönetim şekline yöneltilmiş kutsal bir silahtır. (Şiddetli alkışlar) Yüzyıllar boyu yiğit ve kahraman bir iradenin görülmesine sahne olmuş bir vatanı, düşmana bırakmak cesaretini gösterenler bu cesareti ancak bu yönetimin ruhunda, şeklinde ve niteliğinde bulmuşlardır. (Pek doğru sesleri) Türkiye Büyük Millet Meclisi ve onun en büyük hak sahibi olan milletten aldığı yetki ile kurduğu yönetim şekli, süre ile sınırlı değildir ve olamaz. Bundan dolayı dış düşmanlarımızın, şu veya bu kaynaklardan aldıkları haberleri şu veya bu şekilde yorumlayarak şimdiye kadar olduğu gibi boş ümitlere kapılmaları kadar büyük gaflet olamaz. (Bravo sesleri) Efendiler, Kurtuluş kuralımız olan Misakı Milliyi tarih sayfalarına yazan, milletin demir elidir. Elde edilecek sonucu da milletin kendisi koruyacaktır. (Şiddetli alkışlar) Ulus, yalnız kendi kolları ve kendi kanı ile değil, aynı zamanda kendi başı ve kendi aklı ile kazandığı egemenliği ve bağımsızlığını, son felakete kadar büyük bir saflık ve ihtiyatsızlıkla kendisine önder tanıdığı ve derin bir bağlılıkla hayatının koruyucusu saydığı kişiler ve yönetimlerine artık güvenemez. (Pek doğru sesleri) Millet bundan sonra hayatına, bağımsızlığına ve bütün varlığına bizzat kendisi koruyucu olacak ve bütün vatanda yine yalnız kendisi ve kendi yönetimi hüküm sürecektir. (Sürekli alkışlar) Efendiler, Misakı Milli sonuçları elde edildikten sonra bile ulusun kendi kendini yönetmesi kuralı gevşek tutulursa, elde edilen büyük sonuçların elden gideceği kesindir. Millet bunu bilmektedir ve millet hayat tılsımını kendisi bulmuştur. Bu nedenle, 1 Kasım kararı ölümsüzdür. (Sürekli alkışlar) Etendiler, Misakı Milli yalnız elde edildiğı ana kadar korunması gerekli bir kural durumunda iken, onun sonuçları olarak kazanılan bağımsızlık, ancak 1 Kasım 1922 kararının gerçekleştirilmesi ile ölümsüzleştirilebilecektir. Bundan dolayı 1 Kasım 1922 kararı kanunların ve bütün kararların üstünde bir değer ve güce sahiptir. (Şüphesiz sesleri) Efendiler, Sosyal toplulukta en yüce özgürlüğün, en yüce eşitliğin ve adaletin yerleşmesi ve korunması, ancak ve ancak tam ve kesin anlamı ile milli egemenliğin kurulmasına bağlıdır. Bu nedenle; özgürlük, eşitlik ve adaletin de dayanacağı milli egemenliktir. (Öyledir, bravo ve yaşasın sesleri) Sosyal topluluğumuzda, devletimizde hürriyet sonsuza kadar sürecektir. Ancak onun sonsuzluğu, onu sonsuz yapan kuralların korunması ile ayakta durur ve onunla sınırlıdır. Bir insan, belki kendi isteği ile kişisel özgürlüğünü bir yana bırakabilir. Fakat bu girişim, koca bir ulusun hayatına ve özgürlüğüne zarar verecekse, büyük ve onurlu bir milli yaşam bu yüzden sönecek ise o milletin evlatları ve torunları bu yüzden yok olacaklarsa, bu giriim hiçbir zaman meşru ve kabul edilebilir bir konu olamaz. Ve hele böyle bir girişim hiçbir zaman özgürlük adına hoşgörü ile düşünülemez. Hiç şüphe yok, devletimizin sonsuza dek yaşayabilmesi, ülkemizin güçlenmesi, ulusumuzun refah ve sorumluluğunun sağlanması, yaşamımız, namusumuz, onurumuz, geleceğimiz, kutsal inancımız ve son olarak her şeyimiz için, her halde en kıskanç duygularımızla en açık uyanıklığımızla, cesaretimizle ve bütün gücümüzle milli egemenliğimizi koruyacak ve kollayacağız. (Şiddetli alkışlar) Bu nedenle, milli egemenliğin kutsal özünün belirttiği bu günkü yönetim şekli ve niteliği gereği olarak hükümetimizin, düşmanlarını derhal durdurması ve milli bağımsızlığının korunmasını sağlaması ve bunu kollaması pek doğal bir görevidir. Efendiler, Sonsuz bir özgürlük düünülemez. Hakların en büyüğü olan yaşam hakkı bile kesin değildir. İntihara karar veren bir kişinin yaptığı işlemin sonucu, yalnız kendi ile ilgili olduğu halde, güvenlik kuvvetleri onun bu işlemini yasaklamakla görevlidir. Aynı kişinin aynı davraşını biraz daha büyük oranda düşünür ve düşündüğümüz suçu bir kişiden bir aileye çevirerek kapsamını genişletirsek, girişimcinin durumu hemen zalim bir cani görüntüsü verir. Bu nedenle, milli egemenlik düşmanlığı, üstün, saygıdeğer bir yeri olan onurlu bir ulusun her şeyine, bir anda bile bile kastetmek suçundan başka bir şey değildir. (Şüphesiz sesleri) Bunu doğal olarak, ulusun maddi ve manevi seçkin niteliklerini taşıyan yüce milli emniyet kuvvetleri kesinlikle yasaklar. (Şüphesiz sesleri) Efendiler, Açıklanmasını gerekli gördüğüm bu konuyu kendi duygularımıza ve kendi meclisimizin tarihine uygulayıp ayrıntılı bir biçimde inceleyelim. Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışından sonra, kendi meşru durumu konusunda sözle, eylemle, yazılı olarak ve herhangi bir araç kullanarak aleyhte bulunanları Meclis hangi yetki ile vatan haini saydıysa, Misakı Milli aleyhinde bulunanları da hangi politik ve sosyal gerekçe ile hain durumunda tanıdıksa ve son olarak, bütün şanlı görünüş ve heybeti ile bütün kanunları ve gücü ile Meclisin ve Misakı Millinin aleyhinde bulunan yüzyılların yönetimini ve onun mensuplarını hangi nedenlerle ve hangi yetki ile hain olarak nitelendirdikse, bu günkü milli egemenlik düşmanlarını da aynı nedenlerle hain olarak kabul ederiz. (Şiddetli alkışlar) Milli egemenliğin kanunlar içinde anlatımı olan Anayasamıza ve onun bir destekleme kanıtı olan 1 Kasım 1922 kararına karşı duranları aynı hak ile önleriz, geleceğimizin esenliği ve vatanın geleceği adına önleriz. (Doğru sesleri) Sayın ve değerli arkadaşlarım, Bu açıklamalarımdan sonra hep birlikte, saygın bakışlarımızı vicdanımızın merkezi olan millete dikelim. Orada erdemin, vefa ve içten bağlılığın, yenileme arzusunun, egemenlik aşkının ve geleceğin sönmeyen ateşi yanmaktadır. Bu kutsal ateş kendi içindeki bilgisizlik ve karanlığı yakacak ve bağımsızlığımızın önüne dikilecek olan bütün engelleri yıkacaktır. (İnşallah sesleri) Efendiler, Millet önünde, onun hak ettiği bağımsızlığın önünde, onun layık olduğu gelişme ve yenileme arzusu önünde, her kuvvet ancak milletin irade ve amaçlarına uymak şartıyla yaşayabilir. Milletin irade ve amaçlarına uymayanların talihi hüsrandır, çökmedir. (Şüphesiz sesleri) Efendiler, Bu yüce iradenin huzurunda büyük bir saygıyla eğilelim. (Şiddetli alkışlar) |
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 4.10.2014 00:00:00 / Okunma = 4887