Bir tür tırtıl…
Gireceği kadar bir delik açıp cevizin içine girer…
Cevizin içi insan beynine benzer, başlar yemeye…
Buraya kadarı normal…
*
Yedikçe şişmanlar…
Karnı büyür…
Yeterince yükünü tutup doyunca gitmek ister, ama girdiği delikten çıkamaz…
Daha da kötü olanı; içi yenilince ceviz de kurumuş ve sertleşmiştir, deliği genişletmek artık olanaksızdır…
Kurtçuk oturur, delikten geçip çıkmak için tek çaresi vardır:
Zayıflamayı beklemek…
Aç kaldıkça zayıflar, eski cılız haline döner…
Ve bir gün çıkar…
Ama çıktığında mevsim bitmiş, ortada aç ve cılız bir kurtçuk ile…
Bir içsiz ceviz kalmıştır…
*
Aynen böyledir…
Yalanla, dolanla insanların beynine girdiler…
Onlar semizleşip zenginleşirken, ülkenin içi boşaldı…
Tam 35 bin mal varlığı yok edildi, içinde fabrikalar, limanlar, tersaneler, santraller de vardı, çocukların oynadığı parklar da…
Tarihinde ilk kez; dünyanın üç büyük kredi derecelendirme kurumu (Moody s, S&P, Fitch) aynı zamanda kredi notunu düşürüp, Türkiye yi “riskli ülke” ilan ettiler…
30 uluslararası dev yatırımcı ülkeyi terk etti…
Sokaklarında eşkıyanın dolaştığı, yargısız infazların yapıldığı, hukukun olmadığı, bebeklerin hapishanelere kapatıldığı, insani duyguların yitirildiği, toplumun birbirine düşman kamplara bölündüğü, kan-revan, ilkel bir ülkeye döndü burası…
İnsanlar devletten korkmaya başladılar…
Ve dünya böyle bir ülkeyi dışladı…
AB hayali bitti, ABD dahi Arap ülkeleri arasına sokup terörist muamelesi çekti…
En dost ülkeler devlet adamlarını sınır dışı etti…
Sonuçta; içi boşaltılmış, dünyada dostu kalmamış, istenmeyen, kovulan, itibarsız bir memleket kaldı size…
*
İşte…
Demokrasi ile girip, devleti yiyip, beyinleri kemirdikçe zenginleşip güçlenenler, geldikleri delikten çıkamıyorlar…
Dünyanın gözünde küçülüp beş paralık diktatörlükle işin içinden çıkmayı deniyorlar…
Bu referandum bunun için…
Ceviz kurdunun hikayesidir…