Cumhuriyet kurulmadan önce için Mustafa Kemal’e sahip çıkıp, 1923 ve sonrasında O’nu kötü gören KEM gözler, cahilliğin verdiği büyük özgüvenle ortalarda nara atma başladılar. Oysa ne yaparlarsa yapsınlar, gerçekler yok edilemiyor.
Atatürk tarafından kurulan Diyanet başkanı bile kurucularına lanet okuyacak kadar ihanet çemberinde yer aldı. Atatürk tarafından kurulan kamu kurumlarının yöneticileri, kurumu gerici kafayla ele geçirince ülkeyi fethettiğini düşünmeye ve ülkenin kurucu unsurlarına hakaretlere başladı.
Dinlerin hemen hepsinde de bir iyi uç, bir bıçak sırtı, bir de kötü uç vardır. Tüm dinler maalesef insanlık için iyi olanı getirmek üzere yol çıkıp, kötü kişilerin kontrolüne girmektedir. Elbette eskilerdeki yüzlerce din nasıl yok olduysa mevcut dinler de bir zaman sonra yok olacak, o zamana kadar çok sayıda insanın ölmesine ve öldürülmesine aracı olmaktan geri kalmayacaktır.
Evrim; Özetle, canlılardaki değişim ve baskın, etkin olan türün ayakta kalması, edilgin olan türün yok olması tezine dayanır. Dincilerdeki asıl sorun bununla ilgili değil. Canlıların içinde insanların evrime göre ilk oluş şekilleri dini terminolojiye uymayınca fanatik ve şovenist dinci kesim, elde ettiği güçle evrime karşı savaş açtı; oysa bilmiyor ki, bu açtığı savaşın kendisi bile evrimin ta kendisidir. Çünkü evrim türler arasındaki savaşın sonunda baskın olan türün galip gelmesini, zayıf olan türün de yok olmasını iddia eder.
Akp iktidarı, kendi vekillerinin de dediği gibi, eğitimli kesimden az oy alırken, cahil, eğitimsiz ve kandırılmaya müsait kesimden çok oy almaktadır. Bu nedenle de 20 yıldır ülkenin gençleri bilim dışı eğitim sisteminde zehirlemektedir. O gençlerin neredeyse tamamı da kalitesiz insan gücü oluşturmaktadır.
Oysa Cumhuriyet’in asıl dayanağı Devrim’dir. Devrim ise devingen olan, değişen ve sürekli değişmeye açık bir bilimsel yaşamı temel alır.
Dinci ve gerici güç odakları o kadar şapşal politika izliyorlar ki, adeta insan şaşırmadan edemiyor.
Gerici ve cahil kesimin elinde bilimin ürettiği telefon var; onu bilim aleyhine en azılı propaganda aracı olarak kullanıyor.
Bilimin icat ettiği ilaçları servet sayarak satın alıyor, oysa inancına göre ona derdi Yaradan vermişti, ilaç alması gerekmiyordu; bu halde bile bilim aleyhine çalışıyor.
Kullandığı araba bilim sayesinde üretildi, o arabayı en hassas şekilde, en pahalısıyla kullanırken, bilime düşmanlık besliyor.
Doktora gidiyor, oysa onu inanışına göre Yaradan’ın iyileştirmesi lazımken o doktora yalvarıyor, sonra da doktorun bilimsel muayenesine karşı bilime karşı en azılı propagandayı yapıyor.
Hatta evindeki mutfak araçlarını tamamı bilim sayesinde üretildi; yoksa çölde kumla uğraşacaktı.
Bilimin en değerli olduğu genelde Hristiyan ama çoğu din dışı yaşamı seçmiş ülkelere kaçıyor, kaçtığı yolda ölümü göze alıyor, orada ise din propagandası yapıyor ve bilimi reddediyor.
Cahilliğin de bir sınırı olmalı!
Bizim ülkenin cahilleri uslu cahil değil, azılı ve ayıplı, kindar ve kötü kişilerden oluşuyor.
Okullarda Evrim konuları yasaklanınca ne olur? Her şey, 1.500 yıldır var olan ve değişmeyen kitapta yazıyorsa neden şimdiye kadar bir ilerleme yapamadınız? Üstelik 1.500 yıldır din dışı veya dine mesafeli insanların bulduğu icatlar sayesinde insanlık çok ilerledi ve yaşam da gelişti. Cahil kişi ise bu ilerlemiş yaşamın en lüksünü istiyor, bu lüksü ona sağlayan bilime de düşmanlık besliyor.
Evrim, bazı türlerin kendi kendini yok etmesinden de bahsediyor. Bu cahil kesim aslında kendi kendini yok ediyor fakat nüfusları o kadar çok ki, kısa zamanda bitecek gibi gözükmüyorlar...