Seçim iklimi başladı. Bu seçim, ülkemiz için son kavgalı seçim olacaktır. Bu seçimden sonra İhvan zihniyeti iktidarda kalırsa, bundan sonraki seçimler tek yanlı, kavgasız ve hatta sessiz olacaktır. Belki oy verme yetkinliğimiz bile olmayacaktır. Oy verecek zaman bakacağız ki, oy pusulasında adımız yok; çünkü biz “Öteki” sınıfta yer almış sayılacağız.
Bu seçimi Millet İttifakı
kazanacak diyenlere destek vermekle, uyarıda bulunmak arası bir düşüncede
dolaşıyoruz.
Kimin evinde kim kalıyor
bilinmemektedir.
Bir kişi kaç yerde oy kullanacak, bilinmemektedir.
Tırnak boyası olmadığı için
tekrarlı oy kullanımının önüne nasıl geçilecek, bilinmemektedir.
Sosyal medya hileli yönlendirme
seçeneklerinin önüne nasıl geçilecek, bilinmemektedir.
Yapay Zekâ ile insanların beyinleri
iktidara yönlenecek, Milliyet İttifakı nasıl önlem alacak, bilinmemektedir.
Tarikat mensuplarının para için
ve Allah için ( Dar ül Harp-İslam adına sürekli savaş hali olduğu düşüncesiyle )
oy kullanımının önüne nasıl geçilecek, bilinmemektedir.
İktidar fanatiklerinin yerleştirildiği
sosyal yardım kuruluşlarının çalışanlarının aynı anda çok yerde oy kullanımının önüne nasıl geçilecek, bilinmemektedir.
Bu seçimde kırsal alanda ve muhafazakâr
kesimde yaşayanların oyunu Allah ve para ile almanın önüne nasıl geçilecek,
bilinmemektedir.
Bunca olumsuzlukları, kişilikten ve ilkelerden taviz veren bir
düşünceyle yenmek mümkün değildir.
Örneğin; Kılıçtaroğlu’nun peygamber soyundan geldiğini sanırım
sadece altılı masanın beş başkanı ve bir de Kılıçtaroğlu’nun kendisi biliyor ve
buna ikna oluyordur; geri kalan kesim ikna olmuyor. Şu ayrıntı da gözden
kaçmasın: Peygamber soyundan gelen biri Türk olur mu? Türk olmayan biri ülkeyi
Türklük adına birleştirebilir mi? Mezhep bu ülkede hâlâ belirleyici unsurken,
Kılıçtaroğlu’nun dindar demeçleri kabul olur mu? İnönü ve Atatürk dönemi için “Faşizm”
diyen, kadın kontenjanlı Bekaroğlu’nun CHP’de makam sahibi olması durumu kurtarır
mı?
Fazilet partisi kitlesi Kılıçtaroğlu’na mı oy verir, Erdoğan’a
mı? Deva kitlesi Kılıçtaroğlu’na mı oy verir, Erdoğan’a mı? Ömrünün CHP zihniyetine
karşı mücadeleyle geçtiğini söyleyen Davutoğlu’un partisi Gelecek kitlesi Kılıçtaroğlu’na
mı oy verir, Erdoğan’a mı?
Bu kitlenin sosyal yapıda büyük etkisi olacaktır. Medyanın tamamına yakınını elinde tutan
iktidar ülkeyi fikren darmadağın edecektir. Bu kargaşayla, asker ve polis baskısı
ve etkisiyle Z kuşağı Erdoğan’a oy vermese de, oy kullanmaya gitmeyecektir:
Kılıçtaroğlu’nu bir tek HDP kitlesi kurtarır gözüyle bakanlara şunu diyorum: Dinci ve Hizbullahçı zihniyetteki partinin tüm kitlesi Kürt nüfustur. Sünni
Kürtler de Erdoğan’a yakındır. Kalan Kürt oyların da “ırkçı” olanları CHP’ye
hiç oy vermezler. Ne kadar Kürt oyu Kılıçtaroğlu’nu kurtarır?
Bu seçim, herkesin kaybettiği seçim olacaktır. Umarım
yanılırım.
Gelelim başlığa: Son zamanlarda subliminal politikalar(Bilinçaltı,
gizli ve aşağılık politikalar anlamında) görüyoruz. Düne kadar muhalifmiş gibi
gözüküyor, önemli bir yere geliyor, büyük bir izleyici kitlesine ulaşıyor ve o
andan itibaren adım adım muhalefeti eleştirmeye başlıyor. Bu kitle seçimde
sanki ortadaymış, sanki tarafsızmış gibi davranarak iktidara en büyük desteği
veren, ülkeye en büyük zararı veren yapılar olacaktır. Çünkü muhalefeti, iyi
muhalefet yapmıyor diye eleştirmek bir yere kadar, muhalefeti iktidara muhalefet
yapıyor diye eleştirmek ayrıdır. İşin ilginci, Anadolu Ajansı bu tür çok kişiye
seçimde istatistik açıklama hakkı ve yetkisi vermeye başladı. Bu ne anlama
geliyor? Aynı servisi, hileli yazılım koduyla Halk TV’ye on dakika sonra
verecek olan Anadolu Ajansı, gizli iktidar ajanslarına on dakika değil, bir dakika
sonra verecektir. Bu da, halkın rengini, oyunu ve beynini esir alacaktır. İşte,
bu sinsi eylem de seçimde iktidarın can simidi olacaktır. Çünkü dışı muhalif,
içi ajan olan kesim ortamı susturma supabı görevi görecektir. Benden hatırlatması…
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 29.01.2023 15:39:11 / Okunma = 43482