Atatürkçülük – Sosyal Demokrasi sentezinin ulusal ve uluslararası anlam ve içeriği.
Bu yazı dizimizin birincisinde CHP’nin 1965 -1976
arasındaki geçirdiği 10 yıllık zihniyet devrimi sürecini özetledik. Sonunda
CHP; 1976 yılında yapılan 23. Kurultay kararı ile ideolojik-politik rotasını
Demokratik Sol olarak tanımlamış, ORTANIN SOLU programını kabul etmiştir.
Demokratik Sol ideolojik yaklaşımı bir sentezdir.
Kemalist ideoloji ile sosyal demokrasinin aritmetik toplamı değildir veya
siyasi olarak Kemalistlerle sosyal demokratların bir koalisyon siyaseti
değildir. Sosyal demokrasi sosyokültürel olarak aydınlanma devrimini,
sosyoekonomik olarak sanayi devrimini yapmış, Napolyon Ordularının mıntıka
temizliği yaptığı Avrupa düzlüklerinde, görece az dikenli “pembe gül” bahçeleri
içinde doğmuş bir ideolojik siyasi akımdır. Fakat bizim oralarda; Asya’da,
Afrika’da Latin Amerika’da Ortadoğu’da işler o kadar toz pembe yürümüyor.
Oralardaki demokratlar, devrimciler, toplumcular Napolyon ordularının yaptığı
görevleri de başarmak zorundalar. Kemalist Devrim; üretimin karasabanla,
ulaşımın kağnı ile yapıldığı, toplumsal hayatta feodal- ataerkil kültürün ve
ilişkilerin egemen olduğu, yarı sömürge, yarı feodal bir imparatorluğun enkazı
üzerinde milli ve demokratik bir devrim hareketidir. Adı farklı da ifade edilse
devrimci, antiemperyalist, antifeodal, milli, halkçı (toplumcu-sosyal)
demokratik bir devrimdir. Mazlum milletler dünyası için de rol modeli olmuş bir
devrimdir. Devrimci, antiemperyalist, halkçı (toplumcu) demokrat, kalkınmacı
bir model.
CHP’nin Sosyal Demokrasi ilkelerini program ve
tüzüğüne dahil ettiği, Ortanın Solu hareketi ve Demokratik Sol sentezini
herhangi bir popular işlem ile benzeşim kurmak gerekirse tarımdaki aşılama
tekniği ve metal endüstrisindeki alaşım tekniği ile benzeşim kurulabilir. Meyve
ağaçlarında aşılama türdeş ağaçlar arasında yapılır. Daha verimli, daha
dayanıklı türler elde etmek için yapılır. Bir elma türüne bir başka elma türü aşılanabilir.
Türdeş olmazsa aşı tutmaz. CHP’deki Demokratik Sol aşılaması tutmuştur, toplum
tarafından da benimsenmiştir. 1973 ve 1977 seçim pratikleri bunu doğrulamıştır.
Kemalist devrim bir sosyal demokrasi türü olmasaydı aşı tutmazdı. Aynı şekilde
metaller arasında yapılan alaşım (kaynaştırma) da böyle bir şeydir. İki veya
daha fazla metalin özel işlemler ile kaynaştırılması ile elde edilen alaşımlar,
bileşenlerinden daha dayanıklı, kullanım alanı daha geniş yeni metal
ürünleridir. Demokratik Sol sentezi; evrenselliği tartışılmaz olan 19 yüzyıl’ın
sosyalizm ütopyası mirası ile 20. Yüzyılın
milli kurtuluş devrimlerinin teorik ve pratik mirasının 21. Yüzyılın
şafağında yapılmış bir sentezidir, aşılamasıdır, alaşımıdır. Avrupa merkezci
sosyal demokrasinin bir taklidi de değildir, Kemalist Devrimin tekrarı programı
da değildir.
Bu sentez üzerine çeyrek asırdır kafa yoran; ünü,
ünvanı olmayan, amatör bir okur-yazar (pir-i fani) olarak değişik yayın
organlarında naçizane yazılar yazdım, düşünce ve önerilerimi halkımızla
paylaştım. Bu çalışmalarımdan bazı örnekleri paylaşarak çalışmaya devam
edeceğim. .
22 Mayıs 1999'da yapılan CHP olağanüstü kurultayının
arifesinde yazdığım, TEORİ DERGİSİ’nin Ekim 2000 sayısında yayınlanan “CHP’nin
ve Türkiye’nin gerçek gereksinimi öze dönüş, Rönesans” başlıklı yazımda
Evrensel Sosyal Demokrasi ile Avrupa merkezci sosyal demokrasi arasındaki
farklılığa ve ayrıma dikkati çekmiş, şöyle demiştim:
“Evrensel sosyal demokrasi; sömürüye, baskıya, zulme, ekonomik-sosyal –politik ayrıcalıklara, eşitsizliklere karşı insanlığın verdiği binlerce yıllık mücadelenin ürünüdür. Sadece sınıfların, zümrelerin birbirleri üzerinde ve halk üzerindeki baskı, sömürü ve zulümlerine karşı değil aynı zamanda ulusların da birbirleri üzerinde baskı, zulüm ve sömürü uygulamalarına karşıdır. Sömürgecilik ve emperyalizm evrensel sosyal demokrasi ile bağdaşmaz. Bu nedenle emperyalist politikaların destekçisi ve bizzat uygulayıcısı olan Avrupalı sosyal demokrat partilere ve onların ideolojik–politik çizgilerine evrensel sosyal demokrasi diyemeyiz. CHP, ( evrensel sosyal demokrasi=Batılı anlamda sosyal demokrasi) denklemini sorgulamalı, sorgulatmalıdır. İnsanlığın sömürgeciliğe ve emperyalizme karşı verdiği mücadeleleri de kucaklayan gerçek anlamda evrensel bir sosyal demokrasi anlayışının dünya ölçeğinde öncülüğünü yapmalıdır. Dünyada bu harekete öncülük edebilecek ender siyasi partilerden biridir CHP, ( hatta tek partidir.)”
ÖZGÜR İNSAN DERGİSİ’nin 2012 Ekim ve Kasım saylarında
yazdığım, “CHP-ALTIOK – SOSYALDEMOKRASİ”
başlıklı yazımda, Evrensel Sosyal Demokrasi’nin tanımı olabilecek bir Birleşmiş Milletler
kararına atıfta bulunmuştum..
““Evrensel Sosyal Demokrasi için ideolojik-politik
çerçeve olabilecek bir Birleşmiş Milletler kararı partimizin ve devletimizin
kurucu önderi Atatürk için alınmıştır. UNESCO’nun Atatürk’ümüzün 100. doğum yıldönümü için uluslararası
kutlama etkinliği öngören, 152 ülke delegesinin oybirliği ile aldığı karar
şöyledir :
“ Uluslararası anlayış, işbirliği
ve barış yolunda çaba göstermiş üstün bir kişi; olağanüstü devrimler
gerçekleştirmiş bir devrimci; sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk
önder; insan haklarına saygılı;
dünya barışının öncüsü; bütün yaşamı boyunca insanlar arasında; renk, din, ırk
ayrımı gözetmeyen eşsiz bir devlet adamı; Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu. “
Dünyanın
batısını, doğusunu, kuzeyini, güneyini, beyaz derilisini, siyah derilisini,
sarı derili, kızıl derili, melez tüm insanoğlunu kucaklayan geçekten evrensel
bir sosyal demokrasi tarif edilmek istense; UNESCO’nun bu kararındaki Atatürk
anlatımından daha güzel bir ifade bulunamaz. Tanım CHP için hem kendi ulusal
tarihini hem de Dünya’yı kucaklayan bir Sosyal Demokrasi tanımıdır. CHP bu
anlayışla Sosyalist Enternasyonal’de bulunmalı ve orada bu anlayışın öncüsü
olmalıdır. Bu tavır CHP’ye hem ülkemiz
kamuoyunda hem de insanlık aleminde saygınlık kazandıracaktır.””
Sosyal
Demokrasi Derneği İstanbul Şubesinin 2018 ve 2020 yıllarında rahmetli Muammer
Aksoy’un ölüm yıldönümü anma konferanslarında sunduğum tebliğlerd şöyle ifade etmiştik. Bu tebliğlerin metinleri
halen www.jurnalist.com.tr portalında
yayındadır.
Tebliğ
başlığı : MUAMMER AKSOY, Avrupa doğumlu Sosyal Demokrasi’yi dünyalılaştırmada
öncü
“Türkiye’nin demokratik sol veya sosyal demokrat hareketi ne ulusal
geçmişine sırt çevirip, reddi miras ederek,
ne de evrensel sosyal demokrasiyi reddedip kendini ulusal yalıtılmışlık
içine hapsederek bir başarı elde edebilir. Ulusal ile evrenseli özümseyerek
birleştiren bir hareket ancak Cumhuriyet ve demokrasi karşıtı cephenin
karşısında halkı birleştirebilir. Bu yol denenmiş ve başarı getirmiş bir
yoldur. 1970’lerde Bülent Ecevit'in siyasi liderliğinde, Muammer Aksoy'un fikri
öncülüğünde yürüyen Ortanın Solu hareketinin programıdır. İthal, tercüme
ideolojiler ve programlar aramak beyhudedir… ……………………………..
Atatürkçülük ve Sosyal demokrasi farklı coğrafyalarda farklı tarihlerde,
farklı sosyo ekonomik koşullarda ortaya çıkmış, siyasi akımlardır…………… …….İki akım arasında çokça ortak
ideal ve hedefler vardır, farklılıklar
ve çelişmeler de vardır. Hepsinden önemlisi de farklı sosyoekonomik gelişme
aşamasındaki toplumları kucaklayan evrensel bir Sosyal demokrasi anlayışı için
birbirini tamamlayıcılık vardır. Kavramamız gereken halka da bence budur.“
2019
yılında; SDD İstanbul Şubesinin AHMET Taner Kışlalı’yı anma etkinliğinde
sunduğum “Kemalizm, Mazlum Milletlerin
Devrimci Antiemperyalist Sosyal Demokrat Hareketi” başlıklı tebliğde şu
görüşümüzü ifade etmiştik.
“Emperyalizm gerçeği ve 1.Emperyalist Paylaşım savaşında Avrupa’lı
sosyal demokrat partiler iyi bir sınav
vermemişlerdir. Jean Joures gibi bazı istisnalar hariç emperyalizm ve savaş
yanlısı bir politika izlemişlerdir. Kemalist Devrim ise bir antiemperyalist-
milli kurtuluş devrimidir. Bunun sonucu 1970’lere kadar mazlum milletler dünyasında Sosyal Demokrasi
adı yoktu, ama Kemalizm ve Atatürk vardı. Ta ki Sosyalist Enternasyonal
Başkanlığına Willy Brandt’ın seçilmesi (1976) ile o Dünya ile temasa
geçilmiştir. Önce Avrupa’nın kenar mahalleleri sayılan İspanya , Portekiz,
Yunanistan ve Türkiye ile ilişki kurulmuş, daha sonra bağımsızlıklarını yeni
kazanan, o zamanki adıyla, Üçüncü Dünya ülkelerine açılarak, şeklen de olsa,
bir dünya örgütü (Enternasyonal ) olmuştur. Emperyalist reflexlerden arındığı
söylenemez, zaman zaman nüksetmekte, Türkiye’ye ve CHP’ye ayar verme
girişimleri krizlere yol açmaktadır. Bunlar da zaman içinde aşılacaktır.
Gerçekler eninde sonunda kendini kabul ettirecektir.”
Devam edeceğiz. Gelecek yazımızda, Kemalizm – Sosyal demokrasi sentezi karşıtlığını ve karşıtlarını irdeleyeceğiz.
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 20.09.2022 11:42:55 / Okunma = 40630