Ortada devlet yokken kurulan Kuvayı Milliye’den dönüşmüş olan CHP, devlet yokken bile kendi içindeki başarısız üyeleri geri plana atmasını bilmiştir. Cumhuriyet kurulduğunda, yani Kuvayı Milliye, Cumhuriyet’i kurduğunda bile bu başarısızlık olayları cezasız kalmamıştır. Cumhuriyet sonrası ise kısa dönem devlet başkanı parti başkanı konumunda olsa da, çok partili hayata geçildiktem sonra CHP, Milli Şef İnönü’yü bile başkanlıktan almasını bilmiştir. Sonraki zamanda, Kıbrıs fatihi Ecevit de bu partiden gönderilmiştir.
Geçmişi çok güzel
ve çok kurumsal olan bir partinin, son 10 yılımızda inanılmaz seviye düşüklüğü
yaşaması anlaşılır değildir.
Kılıçdaroğlu
sadece başarısız değil, aynı zamanda basiretsiz davranmaktadır. Bunu yaparken delege şımarıklığına
güvenmektedir. Zira AKP’nin çıkardığı faşizan parti kanununa sımsıkı sarılmıştır.
O kanun da parti başkanlarını yarı Tiran(Zorba) yapmaktadır. Şu an CHP
delegelerinin, partinin oy aldığı illere oranını dikkate alınca Trakya, Ege
gibi yerlere büyük haksızlık yapılmakta ve hakaret edilmektedir. İşin en tuhafı da, parti
meclisi bile eziklik ve boyun eğici kafaya sahip kişilerden oluşmaktadır.
Son 15 yıldır
ülkede nüfus artı, CHP oy oranı artmadı.
Kılıçdaroğlu'nun şürekâsı,
düşük zekâlı birine anlatır gibi, alınan oy sayısı arttı masalını anlatıyor. Oran? Oran geriye gitti. İnanan beyinsiz var
mı? (Yoksa Kılıçdaroğlu o koltukta 11 seçim kaybettiği halde nasıl oturuyor?)
Yerel seçimde, Kılıçdaroğlu
başarısıyla değil AKP’nin zulüm politikasıyla Ankara, Adana ve İstanbul gibi
büyük kentler kazanıldı. Kılıçdaroğlu bu durumu kendi başarısına bağladı. Emin
olun, bu büyük şehirlerin kazanılmasında Kılıçdaroğlu’nun hiç etkisi yoktur;
halk ekonomik ve siyasi yönden dayanılmaz duruma gelmişti. AKP’nin ekonomik
baskısı ve zulüm politikası genel seçimde de devam etti. Fakat yeteneksiz Kılıçdaroğlu
ve ekibi kaybetti, ülkeye de kaybettirdi. Akşener, Kılıçdaroğlu’na itiraz ederken
haklıydı. Fakat CHP oy potansiyelini satılığa çıkaran Kılıçdaroğlu, bedava
vekillik vererek tarihinde hiç meclise girme ihtimali olmayan Davutoğlu, Babacan,
Karamollaoğlu ve diğerlerinin vekillerini meclise soktu. O minyatür parti
başkanları adeta kumarda çok kazanan kumarcılar gibi zevkten havaya uçtu ve
Kılıçdaroğlu’nu aday gösterdi. Akşener gerçekçiydi. O andaki muhalif kesim üzerindeki
mahalle baskısıyla Akşener geri adım attı. Kılıçdaroğu ve onu pohpohlayan yavan
muhalefet kazandığını sandı. Asıl kaybeden CHP seçmenidir. Asıl kaybeden
muhalif kesimdir.
Fakat aklımın
almadığı bir şey şu:
CHP genel
başkanı olduğu ilk zamanlarda, ilk seçimde yenilince bir ikinci seçimi görmemesi
gereken Kılıçdaroğlu nasıl olur da istifa etmek bir yana bir de övgü alır?
Hangi akıl, zekâ,
izan, gurur buna sebep oluyor?
CHP bitmiştir.
Bu kafadan kurtulmadan bize gün yüzü yoktur. AKP değil, odun partisi olsa bu
kafa karşısında kesinlikle kazanır. Sorun, CHP’nin işgalcilerden kurtarılma
sorunudur.
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 4.06.2023 13:44:36 / Okunma = 79237