Kılıçdaroğlu dönemi gerçekten kötüydü. Çevremdeki çok insan CHP Genel Başkanlığını korumak kaydıyla Kılıçdaroğlu’nun resmen, Erdoğan’a çalıştığını, onu desteklediğini söylemeye başlamıştı. Sosyal toplum politikaları açısından gerçekten de beceriksiz ve yüzeyseldi bir politikacıydı. Türkiye’yi yönetmeye layık değildi.
Yaşı da zaten çok
ilerlemişti; partiyi de gençleştireceğini söyleme komikliği yapıyor!
Kılıçdaroğlu
CHP Yönetiminden gidince ülke derin bir nefes aldı. Fakat CHP Genel Başkanı olan
Özgür Özel çok fena politika izlemeye başladı. Neyse…
CHP Kongresi neredeyse
yapalı yıl olmadı.
Yerel seçim üzerinden
nereyse yıl geçmedi.
Sosyal medyada
açık, gizli Kılıçdaroğlu taraftarları bağırmaya başladı. Neden? Çünkü Kılıçdaroğlu
Erdoğan’dan daha çok mevcut CHP Yönetimine eleştiri yapmaya başladı.
CHP’nin eski genel başkanları var, mevcut ve yaşıyorlar. İçlerinde bir tek
Kılıçdaroğlu bağırıyor mevcut yönetime karşı! Yıllarca CHP başkanı olarak
basiretsiz bir yönetim sergiledi, yetmez mi? Yetmez, çünkü onu oraya getirmek
isteyenlerin önceliği ülke, millet, açlık, sefalet değil, Mezhepçilik babında
kendi mezheplerini savunan bir partinin yönetimini ele geçirmekten başka bir
şey değil. Oysa çok istiyorsanız siz de ayrılın, mezhepçi temelli partinizi
kurun! Saadet, Refah, Hudapar, kısmen MHP ve BBP bu yolda ilerliyor. İllaki CHP
içine çöreklenip, parti yönetimini ele geçirip, onu da kendi mezhebinizin koruma
kalkanı yapmanıza ne gerek var!
Bu olaydan sonra
karşı zihniyette olan herkesi CHP mezhep partisi diyerek Erdoğan çevresinde toplanıyor.
İstemese de, sevmese de, hatta kabul etmese de Erdoğan politikalarına destek veriyorlar.
Türkiye’deki
kötü gidişe mezhepçi CHP’liler sebep olmakta, AKP’liler ve pusuda bekleyen Türkiye
düşmanları da yangının üzerine kibritle gitmektedir.
En son Oğuz Kaan
Salıcı ortaya zıpladı. Kılıçdaroğlu’nun isteyip de söyleyemediklerini söylemeye
başladı; kendini nimet sanarak. Oysa geçmişi felaket biridir. Hatta 10 Aralıkçı
olarak tam bir CHP düşmanı düşünce zihniyeti var. Zaten 10 Aralıkçı olarak onu
CHP içinde de Kılıçdaroğlu itekledi. CHP onu kabul etmedi ama CHP ekmeğini yemeye
devam ediyor.
Oysa şu an
ülkede durum nasıl?
Şirketler ya
batıyor ya başka ülkeye gidiyor ya da konkordato(İflas Anlaşması) ilan ediyor.
Binlerce insan
işsiz kalıyor.
Sadece emekliler
değil, normal çalışanlar da açlıkla sınanıyor.
Sokakta emekli ve/veya
maaşlı evsiz görmeye başladık.
Ülkenin kaynakları
bir avuç hırsıza peşkeş çekiliyor, paralar da ya ABD ya da İngiltere’ye taşınıyor.
Bu yıl, Türk
firmalarının yılık cirosunun iki katından fazla faiz ödememiz var. Bu borç
ödenemez. Bedeli ne olur, Esat’ın Suriye’sine döner miyiz, bunlar konuşuluyor.
Yani Esat’ın Suriye’sine dönünce ülkenin bir kısmını Erdoğan ayakta kalsın diye
Putin Rusya’sı destekleyecek, kalan kısmını da ABD, içeride isyan ve baskı var,
insanlar öldürülüyor diyerek işgal edecek! Aynen Suriye’de olduğu gibi! AB ise
her zaman aynı şerefsizliği yapacak ve ülkeyi işgal edenleri, sırf pastadan pay
almak için sessizce izleyecek.
Bu ortamda CHP içindeki
çıkarcı şer odakları, mezhepçi ve gözü dönmüş tayfa hiç başka sorun yokmuş gibi
kongre, seçim vs. zırvalamaktadır.
Affedersiniz, “Ülke yanarken orospu saçını tararmış!” kimin için söylenmişti?
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 10.11.2024 12:29:36 / Okunma = 391