https://jurnalist.com.tr/ Etkin Seçkin Haber Sitesi tr 30.12.2024 19:35:59 Jurnalist Jurnalist Haber Deyay - Jurnalist Haber Sitesi
>

Darbeler bitti paranoyası kaldı yadigar!





Son 2 haftadır 103 emekli amiralin ülkemiz  sorunlarından meslek alanlarına giren konulardaki görüş ve önerilerini ifade ettikleri basın açıklaması ile yatıp kalkıyoruz.  İktidar çevreleri bu açıklamadan darbe kokusu almışlar. Bir de biz koklayalım, ortamda öyle bir koku var mı diye bir burun hamlesi yaptık. Günümüz Türkiye’sinde ve Dünya’sında darbe olasılığını irdeledik.
Türkiye’de de Dünya’da da darbeler dönemi bitmiştir. 
1950’ler, 60’ler, 70’ler Dünya’sı ve Türkiye’sinin darbecilerinin işleri kolaydı. Sosyo-ekonomik, politik, idari, kültürel  yapılar, kurumlar ve bunların yatay ve dikey ilişkileri basit ve sade idi. Bunların kontrollerini ele geçirmek de yönetmek de basitti.  Türkiye’de bulunan 40 civarındaki KİT’ler (Kamu İktisadi Teşekkülleri ) ile ekonominin yüzde elliden fazlası kontrol ediliyordu. Kitlesel iletişim aracı olarak devletin radyo televizyon kurumu TRT tekel idi. Yazılı basın Babıali adıyla, Çağaloğlu’nda valiliğin çevresinde kümelenmişti. İletişim sektörünün diğer ayağı PTT (Posta, Telgraf, Telefon idaresi) devlet tekeli idi. Hakeza hava ve deniz ulaşımı, karada raylı ulaşım (TCDD-TC Devlet Demiryolları) devletin tekelindeydi. Enerji sektörü devlet kontrolündeydi. TEK ( Türkiye Elektrik Kurumu ), Petrol Ofisi, kömür işletmeleri…vs. devletin tekelindeydi. Bu kurumların başlarına birer muvazzaf veya emekli subay emrindeki timleri  göndererek yönetimi denetlemek ve üretimi aksatmadan sürdürmek mümkündü. Kitle iletişim araçlarından TRT‘nin başına bir tim göndermek radyo –TV yayınlarını kontrol etmeye, valilikte bir tim görevlendirmek yazılı basını ( Babıali ) kontrol etmeye yetiyordu.
Bugün bambaşka bir Dünya’da ve Türkiye’de yaşıyoruz. 12 Eylül darbe yönetimi ve devamındaki ANAP – Özal yönetimi ile başlayan dış güdümlü IMF – Dünya Bankası reçetelerine göre ekonomide yapılan düzenlemelerle ulusal ekonominin omurgası olan KİT’ler yağmalanarak tasfiye edildi. Ulaşım, iletişim, enerji gibi stratejik sektörlerdeki KİT’ler parçalanıp bölünerek yandaşların yutabileceği lokmalara haline getirilerek yağmalandı. Geçmişte Türkiye Elektrik Kurumu’nun ( TEK ) tek başına yürüttüğü elektrik enerji sektörünü bugün 400’e yakın şirket yürütüyor. ( Bu durum elektrik faturalarımızın sürekli neye kabardığının delili ama konumuz o değil.) İktidar olmak için, iktidar meşruiyetini sağlamak için en önemli sektör olan iletişim sektörü hem yaygınlaştı, hem çeşitlendi, eskiden olmayan yeni alt sektörler oluştu. Yegane radyo-TV yayın kuruluşu TRT yerine, ulusal ve bölgesel düzeylerde, iller, ilçeler düzeyinde yayın yapan yüzlerce radyo -TV şirketleri ve tesisleri var. Yazılı basın, mektupla haberleşme önemlerini kaybetti. Hayatımıza giren İnternet, e-gazete, sosyal medya, mobil telefonlar daha nice yeni teknolojilerle ekonomik, sosyal, siyasi, kültürel yaşamlarımız çok değişti, çeşitlendi, ayrıntılandı ve karmaşıklaştı. Bu çeşitlilik bir de darbe mizahı yarattı. Sınırlı ordu personeli ile ve silah gücüyle bu kadar çeşitlenen ve karmaşıklaşan sistemi kontrol altına almak ve sürdürmek nesnel olarak mümkün değildir.  
Ayrıca teknoloji alanındaki gelişmeler orduları da değişime uğrattı, uğratıyor. Yirminciyüzyıl’ın başına kadar savaş alanı denince iki ortam biliniyordu karalar ve denizler. Yirminciyüzyıl’ın  başından itibaren gökyüzü ( hava ) de savaş alanı oldu. Son 50 yılda bu üç savaş alanına 2 yeni alan daha ilave oldu; Uzay ve Siber (Cyber) alan. Bugün uzay boşluğunda sayıları on binlerle ifade edilen uydular dönüyor. Bunların önemli bir kısmı askeri amaçlı. Yani uzay da askeri rekabet alanı, savaş alanı haline geldi ve ilk olarak ABD’de bağımsız muharip sınıf olarak Birleşik Devletler Uzay Kuvvetleri Komutanlığı kuruldu.  Siber uzay veya Siber alan dediğimiz, bilgi ve iletişim teknolojileri altyapılarından meydana gelen, bir birine bağlı ağların oluşturduğu sanal ortam da küresel savaş alan haline geldi. Gene öncü örnek olarak ABD’de Birleşik Devletler Siber Güvenlik Komutanlığı (USCYBERCOM) kuruldu. Benzer şekilde Rusya, Çin, İngiltere ve diğer birçok ülke ordularında benzer yapılanmalara gidildi, gidiliyor. Türkiye’de de bu doğrultuda ilk adımlar atıldı.   Cumhurbaşkanlığı bünyesinde Siber Güvenlik Kurulu, TSK bünyesinde Türk Uzay Kuvvetleri Komutanlığı ve Siber Savunma Merkezi Başkanlığı kuruldu. Dünyamız bir İleri Teknoloji Devrimi süreci yaşamaktadır. Sanayi üretimi cephesinde 4.Sanayi Devrimi, sağlık ve tarımsal üretim alanında Biyoteknoloji Devrimi süreci yaşanmaktadır. Geleceğin insansız fabrikaları, topraksız ve insansız çiftlikleri, yapay zekalı robotik cerrahlar yaşamımızda yerlerini almaya başlamıştır. Bunların askeri sektörde de paralel yansımaları oluyor, daha da  olacak. İnsansız araçlar, İnsansız savaşlar, biyonik askerler, savaşçı robotlar üzerine senaryolar yazılmakta. Büyük olasılıkla da fiili deneyler prototip çalışmaları da başlamıştır. 
Demem o ki, yaşamın diğer alanlarında olduğu gibi, askerlik bilimi ve sanatına konu olan düşünceler, tezler, teoriler, silahlar, araçlar, gereçler çok çeşitlendi, karmaşıklaştı. Teknolojideki hızlı değişimler, silahları, silah sistemlerini, bunlara bağlı stratejik, taktik anlayış ve yaklaşımları sürekli değiştiriyor. Askeri sektör çalışanları ve ordu mensupları da bu hızlı değişime ayak uydurabilmek için yaşam boyu eğitim–öğretim-talim-tatbikat etkinlikleri ile mesleki yaşamlarını yoğun tempolu bir çalışma programı ile sürdürmek zorundalar. Bu kadroların bu uğraşlarını bırakıp da, aynı derecede çeşitlenen ve karmaşıklaşan politik, diplomatik, ekonomik, sosyal, kültürel vbg yaşam alanlarının yönetimini ve denetimini darbe yaparak üslenmeye soyunmaları, asgari eğitim düzeyinden geçmiş bir subayın katılacağı ve kabul edeceği bir davranış değildir artık. Bu gerçeği eski Genelkurmay başkanlarından Hilmi Özkök görev başında iken “Günümüzde sivil toplum çok güçlendi, askeri darbeler dönemi geçti artık …” sözleriyle özetlemişti. 
Yukarda açıklamaya çalıştığımız nedenlerle, Türkiye’de de dünyada da askeri darbeler dönemi bitmiştir. Son 40 yılın tarihsel pratiği de bunu doğruluyor. Ülkemizde 1980 darbesinden sonra Ordu’nun siyasete fiziki bir müdahalesi olmamıştır. 28 Şubat Hareketi yasal kurumlara ve yasalara dayanarak politikayı yönlendirme girişimidir, fiziki bir müdahale değildir. 27 Nisan 2007’de Genelkurmay’ın internet sitesinde yayınlanan esrarengiz “basın açıklamasının” sahibi belli değildir. Ancak dönemin genelkurmay başkanı “ haberim yok” demenin yerine üslenmeyi yeğlemişti. Bu girişimler “post modern darbe”, “e-muhtıra” gibi sıfat tamlamaları ile “darbe” kategorisine sokularak siyasi propaganda malzemesi yapılmaktadır. Aynı şekilde dünya genelinde de 1950’ler, 60’ler, 70’lerde Ortadoğu, Afrika, Asya , Latin Amerika’da yaşanan askeri  darbeler  son 40 yılda, birkaç istisna hariç, artık görülmüyor. Bundan sonra da bireysel kahramanlık gösteren maceracı karakterlerin çıkması her zaman muhtemeldir, ancak bunların ne ordu mensuplarından taraftar bulması, ne de toplumdan destek görmesi mümkün değildir. Netekim 1981’de İspanya’da bir yarbay 200 askerle parlementoyu basmış, ancak karikatürlere konu olabilmiştir.
15 Temmuz 2016‘da gerçekleşen FETÖ darbe girişimi bir ordu hareketi değildir. Sivil bir tarikat yapılanmasının, sivil siyasette, ekonomik hayatta, sosyal ve kültürel hayatta, medyada,  ordu ve emniyet teşkilatında yarım asırda oluşturulmuş, dış güdümlü  “sivil örümcek ağı” örgütlenmesinin bir kalkışmasıdır. Darbe girişiminin başkomutanı ABD’nin kucağındaki  Baş İmamdır, yerel düzeydeki emir komuta hiyerarşisinin tepe noktalarında da sivil imamlar vardı.             
Tüm bu gerçekler ayan beyan ortada iken, muvazzaf subayların bile darbe yapmalarının nesnel koşulları tarih dışı kalmış iken; silahı, rütbesi, ordusu olmayan emekli amirallerin anayasal haklarını kullanarak yaptıkları basın açıklamasından darbe kokusu almak masum bir burun sağlığı sorunu olmasa gerek. AKP’nin Ajitasyon- Propaganda (Ajit-Prop) servisinin senaryosunu yazdığı klasikleşmiş bir tiyatro. Millete hesabını veremediği gerçeklerin üzerine örtmek için mağduriyet-paranoya tiyatrosu perdesini açıp kamuoyunun dikkatini saptırma taktiği. “Paranoya, aşırı endişe veya korkuyla karakterize edilen, sıkça mantıksız kuruntularla bilinen bir rahatsızlık…” olarak tanımlanıyor sözlüklerde. AKP yönetimi ve Ajit-Prop servisinin medyadaki elemanlarının böyle bir psişik rahatsızlıkları yok aslında. Yaptıkları çok rastlanan bir propaganda taktiği. Normal zamanlarda katıldıkları tartışmalarda Türkiye’de darbe olasılığı üzerine yaptıkları yorumlarda “Artık Türkiye’de darbe dönemleri bitti.. “ “geçti o günler, geçin bunları “diyerek, hafif tertip dalga bile geçiyorlar. Ancak  AKP Propaganda merkezinin bir işareti ile mağduriyet-paranoya tiyatrosundaki ezberlenmiş rollerine geçiyorlar. Burunları darbe kokusu almaya, kulakları gaibden darbe sesi duymaya, gözleri darbe hayaleti görmeye başlıyor. Daha doğrusu …miş, …mış …muş, …müş gibi yapıyorlar.
Darbeler dönemi bitti, ama ondan yadigar kalan darbe paranoya tiyatrosunu izlemeye devam ediyoruz. Bunun ne kadar süreceğini millet belirleyecek. Millet ne zaman “yetti gaari “ “bu dolmayı artık yemiyoruz” deyinceye kadar devam edecek.
Bu yazının sonuna geldiğimde sosyal medyada “Darbe manileri” adlı şiir dolaşmaya başladı. Anlamlı tespitleri ve mesajları var. Yazıyı bu manilerle sonlandırıyorum.          

“ DARBE” MANİLERİ
Altın düğme var taçta 
Elmas boncuk en uçta
“Terör” lâfı eskidi  
Şimdi “darbe” revaçta.

Bahçede gonca güller  
Gülü toplar güzeller 
Darbe yapabilir mi 
Emekli amiraller. 

Kış geldi yanar ocak 
Üstünde var kap kacak 
Amiraller darbeyi 
Bastonla mı yapacak?

Çimenlerde hoplasak  
Kırmızı gül toplasak  
Yaşlı, darbe yapamaz  
Sokağa çıkmak yasak.

Darı ektim ekmeklik  
Darıyı yedi keklik 
Muhalefete göre 
yapılan iş “zevzeklik”.

Otlakta kuzu şişman 
Onu görmeyen pişman  
Farklı bir şey söyleyen  
Sana göre hep düşman.

Sevdalının eylemi 
Hoş görülür öyle mi? 
Seçim kazanmak için  
Yetmez “darbe” söylemi.          

Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 20.04.2021 17:21:08 / Okunma = 29790

Yazarın Diğer Yazıları

Psikojenik Amnezi (Yakınsak Aklın Unuttukları)
[ Ali Kurt ]

Bir Akıllının Taşınamaz Sırları
[ Ali Kurt ]

Evlilik mi, Bir Daha Düşün?
[ Ali Kurt ]

Kemik Kıran
[ Ali Kurt ]

Solak Nene, Eski Defter
[ Ali Kurt ]

Askıda Kalan Hayatlar
[ Ali Kurt ]

Unutmadık! Unutmadık! (952)
Kötü Komşu Ev Sahibi Yaptı Kötü Komşu Ev Sahibi Yaptı (3094)
Harp Okulu’nda Geçen Yıl Ne Oldu? Harp Okulu’nda Geçen Yıl Ne Oldu? (3121)
AB’DEN YENİ “SEVİLLA HARİTASI” AB’DEN YENİ “SEVİLLA HARİTASI” (3341)
FAŞİZMİN AYAK SESLERİ FAŞİZMİN AYAK SESLERİ (4739)
Erdoğan Hristodulidis Görüşmesi Erdoğan Hristodulidis Görüşmesi (5160)
CHP içindeki Erdoğan için çalışanlar CHP içindeki Erdoğan için çalışanlar (6922)
Türkiye teknoloji trenini kaçırdı Türkiye teknoloji trenini kaçırdı (7251)
AB Kıbrıs Müzakerelerinin neresinde? AB Kıbrıs Müzakerelerinin neresinde? (10365)
Türkiye’nin Öteki Yüzü Türkiye’nin Öteki Yüzü (11904)
İlginç bir sosyal demokrasi dersi! İlginç bir sosyal demokrasi dersi! (9404)
İsrail Türkiye Sınırına Yanaşır mı? İsrail Türkiye Sınırına Yanaşır mı? (17251)
Sıra kimde? Sıra kimde? (23025)
İsrail Güç Zehirlenmesine mi Girdi? İsrail Güç Zehirlenmesine mi Girdi? (17358)
Coni niye Kıbrıs’ta? Coni niye Kıbrıs’ta? (15117)
Erdoğan Bizim Köyde Hiç Kaybetmez. Erdoğan Bizim Köyde Hiç Kaybetmez. (15816)
Mağusa’yı Mağusa’lılardan Dinleyin Mağusa’yı Mağusa’lılardan Dinleyin (17813)
Netflix eğlence platformu mu, propaganda aracı mı? Netflix eğlence platformu mu, propaganda aracı mı? (17425)
Niyet başka akıbet başka! Niyet başka akıbet başka! (16902)
İsrail Fikir mi Değiştiriyor? İsrail Fikir mi Değiştiriyor? (20661)
Amigdala! Amigdala! (14015)
AB Elçiliklerini Neden Kapatıyor? AB Elçiliklerini Neden Kapatıyor? (20099)
“Müşteri Puşttur” Felsefesi “Müşteri Puşttur” Felsefesi (30004)
Kumpaslar Sadece Bir Avuç Polis, Savcı ve Hakimin İşi miydi?! Kumpaslar Sadece Bir Avuç Polis, Savcı ve Hakimin İşi miydi?! (28668)
AB mi, Türkiye mi? AB mi, Türkiye mi? (21149)
Bir İktidar Bu Kadar mı Basiretsiz Olur! Bir İktidar Bu Kadar mı Basiretsiz Olur! (29759)
TOP PEŞİNDE KOŞANLARA İNAT TOP PEŞİNDE KOŞANLARA İNAT (28279)
O Akçeyi Her Babayiğit Taşıyamaz! O Akçeyi Her Babayiğit Taşıyamaz! (52664)
Orgeneral A.Ç. Menzil Tarikatından mı?! Orgeneral A.Ç. Menzil Tarikatından mı?! (61922)
İnsan Hakları Konseyi Seçimi İnsan Hakları Konseyi Seçimi (71067)
Daha Ne Verelim Emperyalist Abilere?! Daha Ne Verelim Emperyalist Abilere?! (50158)
SAYILARLA SİYASET ARENAMIZ-2 SAYILARLA SİYASET ARENAMIZ-2 (48641)
Avrupa Birliği Değişime Gebe Avrupa Birliği Değişime Gebe (54070)
Rumlara Güven Duymak Rumlara Güven Duymak (57101)
Asıl Müdahale Bundan Sonra Asıl Müdahale Bundan Sonra (60588)
Otur Oturduğun Yerde! Otur Oturduğun Yerde! (54601)
Bölgesel Dengeler Hızla Değişiyor Bölgesel Dengeler Hızla Değişiyor (61790)
Kelaynaklar Kelaynaklar (67390)
Kıbrıs’ın Sahibi Biziz Kıbrıs’ın Sahibi Biziz (63216)
Farz Edelim ki Erdoğan gerçekten aday olmayacak, ne değişir? Farz Edelim ki Erdoğan gerçekten aday olmayacak, ne değişir? (65128)
Türkiye mi AB’ye, AB mi Türkiye’ye muhtaç? Türkiye mi AB’ye, AB mi Türkiye’ye muhtaç? (75018)
Cahilliğin Özendirilmesinin Sonucu... AKP Kazdığı kuyuya Düştü! Cahilliğin Özendirilmesinin Sonucu... AKP Kazdığı kuyuya Düştü! (60838)
ABD ve İsrail’in Çöküş Süreci mi Başlıyor ABD ve İsrail’in Çöküş Süreci mi Başlıyor (72345)
31 Mart Uçurumdaki Son Daldı!.. 31 Mart Uçurumdaki Son Daldı!.. (63326)
SAYILARLA SİYASET ARENAMIZ-1; partiler, yöneticiler, delegeler, üyeler, seçimler, Seçmenler ve sandık görevlileri ... ve müteahhitler SAYILARLA SİYASET ARENAMIZ-1; partiler, yöneticiler, delegeler, üyeler, seçimler, Seçmenler ve sandık görevlileri ... ve müteahhitler (70832)
KANUNSUZ CEZA: LİNÇ KANUNSUZ CEZA: LİNÇ (69979)
Ekonomik Öngörülerin Çöktüğü Bir Dönem! Ekonomik Öngörülerin Çöktüğü Bir Dönem! (64438)
Türkçe Niye Yok ? Türkçe Niye Yok ? (62031)
Doğu Akdeniz’de Temelden Değişiklikler Doğu Akdeniz’de Temelden Değişiklikler (62149)
HANEDAN DÜĞÜNÜ… HANEDAN DÜĞÜNÜ… (64242)
Doğru mu, Yalan mı? Doğru mu, Yalan mı? (62966)
Evrim, Karşı Evrim, Devrim, Karşı Devrim… Evrim, Karşı Evrim, Devrim, Karşı Devrim… (68645)
Yanlış Strateji, Yanlış Başlangıç Yanlış Strateji, Yanlış Başlangıç (71709)
Müzakerelerin İçeriği Değişir mi? Müzakerelerin İçeriği Değişir mi? (67571)
Teğmenlerin İhracında En Çok Buna Şaşırdım Teğmenlerin İhracında En Çok Buna Şaşırdım (65357)
CUMHURBAŞKANI… CUMHURBAŞKANI… (72122)
Batı, Kıbrıs Müzakerelerini Neden Başlatmak İstiyor? Batı, Kıbrıs Müzakerelerini Neden Başlatmak İstiyor? (82785)
Devlete Küsmek! Devlete Küsmek! (64663)
Seçimden Sonrası Tufan!.. Seçimden Sonrası Tufan!.. (71418)
Soğuk Savaş Kızışıyor Soğuk Savaş Kızışıyor (68781)
Askeri Sınavlarda Neler Olmuş Neler!.. Askeri Sınavlarda Neler Olmuş Neler!.. (71361)
Küresel Güç Değişikliği Başladı Küresel Güç Değişikliği Başladı (69633)
Nüfusun artmasından medet ummak! Nüfusun artmasından medet ummak! (75599)
Dost musunuz Düşman mı? Dost musunuz Düşman mı? (72592)
Sahte Politikaların Efendileri! Sahte Politikaların Efendileri! (72307)
AB-Türkiye İlişkilerinde Yeni Aşama AB-Türkiye İlişkilerinde Yeni Aşama (76805)
“Agapite Tayyip”… “Agapite Tayyip”… (70069)
Özeleştiri Zamanı Geldi Özeleştiri Zamanı Geldi (70828)
Nüfusun artmasından medet ummak! Nüfusun artmasından medet ummak! (71212)
Dünyada hoş bir seda bırakıp giden babam Prof. Dr. Hakkı Atun Dünyada hoş bir seda bırakıp giden babam Prof. Dr. Hakkı Atun (87108)
AB’nin Çirkin Tarafgirliği AB’nin Çirkin Tarafgirliği (75640)
İsrail Mallarının Boykotu Zırvası… İsrail Mallarının Boykotu Zırvası… (74918)
Son Tecavüz!.. Son Tecavüz!.. (70515)
Doğu Akdeniz’i Asla Kaybedemeyiz Doğu Akdeniz’i Asla Kaybedemeyiz (79273)
100 YILLIK CUMHURİYET’TE SINIF MÜCADELELERİ 100 YILLIK CUMHURİYET’TE SINIF MÜCADELELERİ (71131)
Filistin Nere, İsrail Nere! Filistin Nere, İsrail Nere! (69302)
Filistinliler ve Kıbrıs Türkleri Filistinliler ve Kıbrıs Türkleri (82642)
“N’oldu İslamcı, Raks Ediyırdın!” “N’oldu İslamcı, Raks Ediyırdın!” (82411)
Terör Örgütleri Niye Kuruldu Terör Örgütleri Niye Kuruldu (78664)
“Lütfen” Terör Örgütleriyle İlişkinizi Keser misiniz?! “Lütfen” Terör Örgütleriyle İlişkinizi Keser misiniz?! (80005)
Beklentiler Boşa Çıktı Beklentiler Boşa Çıktı (70954)
Bu Kış Çok İnsan Ölecek! Bu Kış Çok İnsan Ölecek! (65877)
Yanlış gündemli CHP kongreleri üzerine Yanlış gündemli CHP kongreleri üzerine (77035)
LAİKLİK: SEN SAĞ BEN SELAMET LAİKLİK: SEN SAĞ BEN SELAMET (77189)
Rumlar Niçin Müzakerelere Geri Dönüş İstiyor-1 Rumlar Niçin Müzakerelere Geri Dönüş İstiyor-1 (79766)
Beni %48 listesinden düş Bay Kemal! Beni %48 listesinden düş Bay Kemal! (68555)
Menendez’in Türk Düşmanlığının sebebi ne? Menendez’in Türk Düşmanlığının sebebi ne? (89549)
Kılıçdaroğlu’nun kaybettiği itibar Kılıçdaroğlu’nun kaybettiği itibar (79680)
BM kimi koruyor? BM kimi koruyor? (83650)
Hayaller Türkiye Yüzyılı… Gerçekler Ruanda!.. Hayaller Türkiye Yüzyılı… Gerçekler Ruanda!.. (79996)
ATATÜRK VE ERMENİLER ATATÜRK VE ERMENİLER (87246)
Kıbrıs’ta Taraflı Görev Yapan BM barış Gücü Kıbrıs’ta Taraflı Görev Yapan BM barış Gücü (98213)
Afrika’ya Uyandırma Desteği Afrika’ya Uyandırma Desteği (92581)
Başbakan Erdoğan’ı “Yakmayı” Düşünürken!.. Başbakan Erdoğan’ı “Yakmayı” Düşünürken!.. (98330)
CHP, AKP’den Tüm Kötü Zihniyeti Emanet Aldı CHP, AKP’den Tüm Kötü Zihniyeti Emanet Aldı (85805)
Türkiye’nin Kıbrıs ve AB Stratejisi Türkiye’nin Kıbrıs ve AB Stratejisi (97651)
İktidarın çıkmaz yolu İktidarın çıkmaz yolu (86787)
Türkiye’nin Ortadoğu Açılımı Türkiye’nin Ortadoğu Açılımı (85588)
Türkiye - NATO Toplantısının Perde Arkası Türkiye - NATO Toplantısının Perde Arkası (92405)
Bu Kadarını Lord Curzon Bile Hayal Etmemiştir!.. Bu Kadarını Lord Curzon Bile Hayal Etmemiştir!.. (107432)