TBMM de dün yaşanan müessif olay hepimizi derinden üzdü, düşündürdü, endişeye sevk etti ve acil önlem alınmazsa gidişatın onulmaz yaralar açacağını gösterdi!
TV de seyrettiğim saldırı ve sonrası yaşanan kaotik sahne hemen, yıllardır tartışılan ve sorumlusunun da aynı dertten mustarip olduğu bilinen bir arızayı akla getirdi! ““Amigdala””
Araştırdığınızda, beynin küçük bir bölümü olup duygusal hafıza ve tepkiler ile ilgili önemli görevi olan işlem merkezidir ve gerektiği gibi çalışamadığında duygusal tarafta yıkıcı semptomlara neden olarak kişinin ruhsal durumuna ciddi etki eden, tehlikenin algılanmasını ve tehlike hafızasının oluşmasını sağlayan bir organ olduğunu göreceksiniz. Duygulardan biri olan korkunun yaşanması durumunda amigdala aktif hale gelerek kişinin tepkilerini etkiler, korkuya karşı hayatta kalma içgüdüsü meydana gelir. İleri zamanlarda benzer bir durumla karşılaşıldığında amigdala aynı duyguları size yaşatır hale gelir. Amigdala kaygı veya korkudan daha fazlasına katkıda bulunabilir. Korku ve kaygı gibi duyguların yönetiminde önemli bir role sahip olan amigdala, duygular kontrol altına alınmadığı durumda amigdala kaçağını ortaya çıkarır. Bu da bir kişinin durumlar karşısında aşırı tepki vermesi durumudur. “”
Olayın tıbbi ve psikolojik açıklaması bizim işimiz de değil haddimiz de ama merak edenler nerelerde ve kimlerde görüldüğü ile ilgili bilgileri kütüphanede bulabilirler.
Bizim görebildiğimiz kadarı ile iyi eğitim almamış, kültür birikimi olmayan, çevre ve aileden gelen gelenek ve görenekleri eksik, arızalı , zeka özürlü tipler gergin ve tartışmalı ortamlarda yukarıda işaret edilen sapkınlıkları gösteriyor ve benzeri şahısların çoğaldığı yerlerde kişiler amigdalanın yönetimine giriyor. Dikkat edilirse saldırganı kontrol edip sakinleştirmek yerine çok sayıda savaşçı işe karışıp, haksız iken haklı olmaya çalışıyor!
Esef edici bir durum! Hem de Yüce Meclis Genel Kurulunda, ağır bir sorumluluk altında iken , ne Anayasa, ne yasa, ne hukuk, ne hak, hiçbir şeyi dinlemeden , anlamadan saldırı !
Bu, mevcut siyasi ve ekonomik sürecin, artık yönetilemez hale geldiğini, tarafların birbirlerini anlayıp saygı duymak yerine düşmanca tavırlar ile zor kullanma yolunu seçtiklerini, üyelerin milletin vekili olma görev ve sorumluluklarını bırakıp şahsi ikbal ve korunma içgüdüsü ile davrandıklarını, hiçbir konuya sağduyu ve hakkaniyet çerçevesinde çözüm üretme kapasitelerinin olmadığını gösteriyor! Bu heyetten artık iş bekleyemezsiniz!
TBMM’nin, ulusun ihtiyacı olan yönetim erkini taşıma ve ifa etme özelliği kayboldu ise çözüm, yetkin ve ulusal egemenliği temsil ve icra edebilecek yeni seçilecek milletvekilleri ile sağlanabilir, hemen yola çıkılmalıdır.
Muhalefet partilerinin erken seçim kararını alma yetkinliği görülmüyor ama iktidarı buna zorlayacak yollar vardır, bulunabilir.
Bu acil konu iktidarla müzakere ile değil , halka giderek, halkı ikna ederek ve bu işe ehil kadroları oluşturup, sergileyerek ancak başarılabilir.
Ve ne yazık ki böyle bir eğilim ve çabalama hala gözükmemektedir. Bu işe kafa yoran, çabalayan , yetkin ve güvenilir yoldaşlardan da biraraya gelip, sinerji yaratacak, yönetimi etkileyerek , harekete getirebilecek tepkiler hala yola çıkmadı !
Ümitsiz olamayız, her zaman bir çıkış vardır ama galiba baktığımız yön yanlış, o zaman bakış açınızı değiştirin!
Esenlik ve başarılar dilerim,
Saygılarımla,
Ataköy, 17 Ağustos 2024