Eskiden “Müşteri velinimetimizdir!” gibi güzel felsefe şu an tamamen yok olmuş durumdadır. Bir esnaf, müşteri kaybetmekten korkardı. Bir müşteri hem para ödeyen hem de kendi çevresini getiren kişiydi; bu nedenle de değerliydi.
Eskiden, esnaf fiyatları tutarlı hale getirmek için çok çaba sarf ederdi, fiyatları sabitler veya genelde rakibinin durumuna göre ayarlardı.
Eskiden, en küçük esnaftan en büyük firmaya kadar herkes ekmek teknesinin uzun ömürlü olması için çaba sarf eder, kurumsal kalite peşinde olurdu.
Artık her şey darmadağın oldu!
Bir küçük lokantaya yemek için birkaç ay önce gittim. Kaliteli ciğer hazırlıyordu. Ciğer ve ayran istedim. 240 TL ödedim. Pahalı geldi ama en azından tanıdığım bir yer olduğu için ses çıkarmadım.
Daha sonra bir başka arkadaşımla aynı yere gittim. “Buranın ciğer yemeği hoşuma gidiyor” dedim, onan söyleyeceğimi belirttim. Arkadaşım da aynısından istedi.
Normal şartlarda yemek bitiminde kafamdaki fiyat hazırdı. Daha önce bir kişi için 240 TL ödediysem, bu defa iki kişi için 480 TL öderim! Ama öyle olmadı, 560 TL tahsil etti. Çok canım sıkıldı.
Bu olaydan birkaç gün sonra aynı yerde yine ciğer yedim, bu defa 210 TL ödedim. Aynı yemek, aynı yer, tutarsız fiyat! Tek farklı olan ise para tahsil eden kişilerdi. Birinde bir ortak, birinde garson, birinde diğer ortak... Hemen hepsi de masadaki basit bir hesap makinasına tık tık rakam yazıyor, fiyat söylüyordu. Dün aynı yerde aynı yemeği 340 TL’ye yedim. İçimden, “Bir daha burada yemek yersem eşek olayım!” dedim.
İnsanın suratına bakıp para tahsil ediyorlar.
Aslında sorun çok derinlerde!
Önce beşli çete ülkeyi acımasızca soydu; iktidar onları pohpohladı, devlet hoş gördü, halk ses çıkamadı.
Daha sonra yirmili çete ülkeyi soyup soğana çevirdi, itibar gördü, takdir edildi.
Çok yerden maaş alarak devleti ve halkı soyanlar ise iktidar tarafından el üstünde tutuluyor.
Sonra iktidar mensupları ülkeyi resmen yağmaladı, onlara da hiçbir şey olmadı. Bu kadar laçka sonrasında halk da kalanları yağmalamaya başladı.
Bu düzen yağma, çapul ve soygun düzenine döndü.
Hiçbir esnaf firmasının uzun ömürlü olmasını hayal dahi etmiyor. Anlık vurgunla çok para kazanma derdinde. Şu an kim, kimi ne kadar çok soyarsa o kadar güvende hissediyor kendisini.
Şu an, soyanın itibarı hem artıyor hem de değer kazanıyor.
Artık soygun sadece büyük firmalarda değil, en küçük esnafta da görülüyor. Ülkede resmen çapul zihniyeti ahlakı değer yargı olmuş durumda. Bu düzen bu şekilde gitmez!
Sabit maaşlı olanların geleceği gerçekten karanlıktır!
Eğer, birden çok yerden gelirin yoksa en kısa zamanda açlık, zayıflık, beslenememe, bitkin olma ve hastalık sonucu öleceksin!