Varlığıyla onur duyduğumuz, Yargıtay onursal Cumhuriyet başsavcısı Sabih Kanadoğlu gayet net izah ediyor… Eğer erken seçim kararını Türkiye Büyük Millet Meclisi alırsa, asrın liderimiz üçüncü kez aday olabiliyor, bunun dışında bir seçenek yok, eğer Meclis erken seçim kararı almazsa, asrın liderimiz aday olamaz, Anayasa böyle diyor.
Profesör Süheyl Batum gayet net izah ediyor… Asrın liderimiz erken seçim kararı alabilir mi, evet alabilir, yetkisi var mı, evet var, ama seçim erkene alındı diye üçüncü kez aday olamaz, üçüncü kez aday olabilmesi için, erken seçim kararının mutlaka Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından alınması gerekiyor, Anayasa gereği başka yolu yok.
Turgut Kazan, 61 yıllık duayen hukukçu, gayet net izah ediyor… Anayasa'ya göre, cumhurbaşkanı iki kez seçilebilir, asrın liderimiz iki kez seçildi, bir daha seçilemez, Anayasa'da tek istisna var, erken seçim, eğer erken seçim kararını Türkiye Büyük Millet Meclisi alırsa, asrın liderimiz üçüncü kez aday olabilir, bunun dışında imkansız.
Profesör İbrahim Kaboğlu gayet net izah ediyor… Anayasa'ya göre, bir kişi en fazla iki kez cumhurbaşkanı seçilebilir, asrın liderimiz iki kez seçildi, Anayasa metninde “Tayyip Erdoğan üç kere seçilebilir” diye bir madde bulunmadığına göre, kendisinin canı öyle istiyor diye üçüncü kez aday olamaz.
Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanı Profesör Mustafa Şentop, gayet rahat izah ediyor, asrın liderimizin rahat rahat aday olabileceğini söylüyor, “hukukçu olmayanlar veya zayıf hukukçular bunun aksini söyleyebilir ama, gerçek hukukçulara göre engel yok” diyor.
Yüksek Seçim Kurulu başkanı Muharrem Akkaya, asrın liderimizin üçüncü kez aday olup olamayacağına karar verecek, “aday olabilir” demesine kesin gözüyle bakılıyor, çünkü Anayasa kimin aday olup olamayacağını gayet net izah ederken, sana göre Anayasa bana göre Anayasa olamazken, Muharrem Akkaya hâlâ “kendime göre bir çalışma yaptırdım” filan diyor.
Bu görüşlerden hangilerinin “hukuken doğru” olduğunu kavrayabilmek için, hukuk fakültesi okumaya gerek var mı?
(Yüksek Seçim Kurulu bir yandan rakip adaya siyasi yasak getirmek için alet edilecek, beri yandan, kendi adayının Anayasal engelini kaldırmak için levye olarak kullanılacak öyle mi?)
(Adalet bakanının görüşünü yazmadım, çünkü değil üçüncü kez, 23'üncü kez aday olabilir mi diye sorsak, eminim “yasal engel yok” der.)
“Hukuk herkese lazım” klişesi, papağan gibi tekrarlanıyor. Halbuki “hukukçu lazım” herkese.
Hepimize yetecek kadar “hukuk” var. “Hukukçu” olmayınca, kıymeti var mı?