REAKTİF DEĞİL PROAKTİF SİYASET GEREKLİ
Bu yazı serimizin birincisinde muhalif çevrelerde yaygın olan AKP iktidarını kadir-i mutlak (Her şeye muktedir ) bir kötülük gücü olduğu yargısı ve buna bağlı olarak karamsar kabus senaryoları ile toplumda korku yaratarak siyaset yapma anlayışını eleştirmiştik. Bu anlayışın topluma negatij enerji yaydığını, gelecek vadetmeyen umut kırıcılık yaydığını ve ayrıca gerçekçi de olmadığını ifade etmiştik. Bu yazımızda REAKTİF - PROAKTİF SİYASET anlayışını irdeleyeceğiz.
Reaktif - Proaktif kavramları; iş yönetimi bilimi, kalite yönetimi, iş sağlığı ve güvenliği disiplini ve askeri strateji alanlarında sık kullanılan kavramlar. Siyaset dilinde pek sık kullanılan kavramlar değil. Daha sık kullanılmasında yarar var. O nedenle yazımızın başlığına aldık. Siyasi literatürümüzde bu kavramları ifade etmek için daha çok negatif – pozitif siyaset veya muhalefet kavramları kullanılıyor.
Yönetim bilimi üzerine çalışan bilim insanları, Çalışma biçimi açısından iş hayatında, politikada, askerlik sanatında vbg insan faaliyetlerinde üç tip tutum tanımlıyorlar; reaktif tutum, aktif tutum, proaktif tutum.
Reaktif tutum genel olarak vasat ve vasat altı çalışanların tutumudur. Bu kişiler çalışmak ve sonuç almak için birilerinin dürtmesine, ittirmesine, motive etmesine ve denetlemesine muhtaçtırlar. Onların eylemleri bir şeylere karşı ve bir şey nedeniyledir. En basit işler için bile uyarılmaları , hatırlatılmaları, zorlanmaları lazımdır. Organizasyonun altlarında yer alırlar ve sağlıklı şirketlerde terfi şansları olmaz. Siyaset hayatına uyarlarsak sıradan bir parti üyesinde bulunması gereken asgari bir vasıftır. Daha ileri, aktif ve proaktif tutum alabilme yeteneklerini kazanmak üzere eğitilmeleri gerekir.
Aktif tutum , vasatın üzeri, genel olarak deneyimli ve rutin işlerde uzmanlaşmış çalışanların tutumlarıdır. Bu çalışanlar sürekli yapageldikleri işleri özel bir uyarı gerektirmeksizin yaparlar. Faturaları kaydetmek, bordroları çıkarmak, puantajları tutmak, makine ve malzemelerin rutin bakımlarını yapmak, günlük, haftalık ve aylık rutin tekrar gerektiren raporlama faaliyetleri yapmak, tanımlanmış prosesler içinde sürekli tekrarlayan bir çalışma biçimine sahip olmak aktif tutum olarak değerlendirilir. Bu kişiler bir anlamda bir kurumun otonom sinir sistemi gibi işlev görürler. Kurum için hayatidirler. Siyaset hayatına uyarlarsak, partilerin merkez ve taşra örgüt görevlilerinde, belde, ilçe, il örgütlerinde görevli kişilerde bulunması gereken asgari vasıflardır.
Proaktif tutum kendisine verilen görevlerin ve yapageldiği rutin görevlerin dışında elindeki kaynak, imkan ve yetkilerle kendisinden istenen ve doğal olarak yapması beklenenden daha fazlasını ortaya koymak olarak özetlenebilir. Bu tutuma sahip çalışanlar işin ve şirketin veya partinin hedeflerini , yani büyük resmi daha hızlı kavrarlar. Proaktif olmak bir davranış özelliğidir. Proaktif liderlik bireysel ve kurumsal yaşamda başarının temel formülüdür. Olaylarda edilgen olup sonuçlardan ve başkalarından etkilenmek yerine olaylar olmadan önce olasılıkları düşünüp planlı bir şekilde harekete geçerek sonucu etkilemek, dolayısıyla başka insanların üzerinde etki sahibi olabilmek için benimsenmesi gereken bir alışkanlıktır. Mevcut durumdan yeni koşullar oluşturmak ya da mevcut koşulların seyrini değiştirmek için “durumdan vazife çıkararak “ inisiyatif kullanmaktır. Proaktif yaklaşıma hazır olan bir organizasyon aynı zamanda reaktif yaklaşıma da hazırlıklı olur.
İş yaşamında proaktif liderlik vasfına sahip kişiler üst yönetimler için tercih edilir. Siyasete uyarlarsak; siyasi partiler en üst düzeyli ve en geniş çerçeveli yönetim işi olan devlet yönetmek için kurulurlar. Devlet ve toplum hayatı binlerce farklı sektör ve kurumdan oluşur. Dolayısıyla devleti yönetecek siyasi partilerin çok sayıda liderlik vasfı gerektiren, değişik düzeylerde kadroya ihtiyacı vardır, liderler takımına ihtiyacı vardır. Partinin proaktif bir tutumla topluma önderlik edebilmesi için, ÖZELLİKLE merkez karar ve yönetim organları üyelerinin, meclis gurubunu oluşturacak MV adaylarının, yerel yönetim belediye başkan adaylarının proaktif liderlik vasfına sahip kadrolardan seçilmesi gerekir. Parti yönetimleri, üyeleri bu yönde eğitmeli, teşvik etmeli ve yönlendirmelidir.
Bu kavramların türkçe karşılıkları olarak aktif kavramı karşılığı için etkin, rekatif kavramı için tepkin kavramları enerji mühendisliğinde kullanılıyor. Sosyal bilimler alanında da kulanılması değerlendirilmelidir, seyrek de olsa kulanılıyor zaten. PROAKTİF tutum kavramı için henüz türkçe karşılık kullanılmıyor. ETKİLEYİCİ tutum veya ETKİLEYİCİ politika kullanılabilir.
REAKTİF ve PROAKTİF SİYASET PRATİĞİ ÜZERİNE
İktidar partisi açısından aktif ve reaktif politika; kanunları tüzükleri, yönetmelikleri olan, kurulu devlet düzeninin işleyişini sağlamak ve denetlemek veya işleyişi aksatan etkenleri bertaraf ederek yürütmeyi sağlamak olarak tanımlanabilir. Proakatif politika ise kurulu düzenin tamamına veya düzen unsurlarına yeni projeler, planlar, programlar koyarak yenilikler yapma tutumudur. Konu siyaset olunca her atılan adımın taraftarları ve karşıtlar da olacaktır. Konu burada özne olan siyasi partinin hareketinin doğruluğu veya yanlışlığı, iyi veya kötü oluşu değil süreci yönetiş tarzıdır proaktiflik.
Konumuz muhalefet
partileri ve özel olarak ana muhalefet partisi ise, adına uygun olarak
muhalefet görevi yapacaktır.İktidar partisinin söz , davranış ve uygulamalarını takibetmek, yanıtlamak, eleştirmek, gerektiğinde protesto etmek, temsil hakkı
kazandığı merkezi ve/veya yerel yönetim organlarında yasaların verdiği yönetim,
denetim, sorgulama yetkileri vbg. rutin görevleri yapmakla sınırlı bir siyasi
tutum aktif ve/veya reaktif bir siyasi tutumdur. İktidarın neyi yanlış, neyi
eksik, neyi fazla ( gereksiz kaynak israfı ) yaptığını sorgulamak ve
eleştirmek. Bunlara ilaveten muhalefet partisi kendi iktidarında yanlışları
nasıl doğrultacağını, eksikleri nasıl tamamlayacağını, gereksiz fazlalıkları
nasıl restore edeceğını ülkemizin maddi-gayrımaddi mevcut ve potansiyel
kaynaklarına dayalı projeler, planlar, programlar kümesi, bir iktidar projesi
olarak kamuoyuna sunması ise PROAKTİF SİYASİ TUTUMDUR. Topluma bir iktidar seçeneği
olduğunu kanıtlamak, daha iyi bir gelecek vadetmek, özellikle ana muhalefet
partisinden toplumun beklediği tutumdur. Seçeneksiz iktidarlar tarafından
yönetilen rejimler DEMOKRASİ değildir. AKP’nin, devlet gücünü kullanarak,
kendisinin yegane iktidar seçeneği olduğu algısını topluma sürekli dayatması
demokrasi için çok ciddi bir tehdittir. “Demokrasilerde çare tükenmesi” cuntacılık,
terör, gerillacılık gibi demokrasi dışı yöntemlerin toplumda taraftar bulması
tehlikesi yaratır. Türkiye üzerinde operasyon yapma planı olan emperyal
merkezlerin müdahalelerini kolaylaştırır. Böyle tehditler bugün herzamankinden
daha günceldir. Bu tehditleri bertaraf etmenin yolu, öncelikle iktidar partisinin
bu tehditlere çanak tutan politikalardan vazgeçmesi ve muhalefetin
özellikle ana muhalefet partisinin PROAKTİF bir tutumla halka önderlik
etmesi, demokratik iktidar seçeneği olduğunu kanıtlaması gerekir.
-Muhalefet İktidar partisinin her adımına, her demecine ille de bir cevap yetiştirme derdinde olmamalıdır. Sürekli iktidarın sunduğu gündemi tartışır, konuşur hale gelen bir muhalefet iktidar olamaz.
-Muhalefet kendi iktidar hedefi çerçevesinde ekonomik, sosyal, eğitim – bilim – teknoloji, sanayi, tarım, dış politika,sağlık, milli güvenlik, terörle mücadele, istikrar vs alanlarındaki projelerini belli önem ve öncelik sıralama disiplini içinde toplumun gündemine taşıyıp paylaşmalı, toplumdan katkı ve destek istemelidir. Kendi özgün gündemini konuşmalı, konuşturmalıdır.Toplumdan İKTİDAR YETKİSİ talep etmelidir.
Muhalefet ANCAK VE ANCAK proaktif bir siyasi tavır ile kendisini iktidara taşıyacak toplumsal pozitif enerji birikimini yaratabilir… DEVAM EDECEĞİZ..
AHMET AKKÜÇÜK / 21.10.2017
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 21.10.2017 00:00:00 / Okunma = 17636