Öncelikle toplantıyı düzenleyen TÜSES ( TÜSES | Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı (tuses.org.tr) ve şu anda İBB Muhtarlık İşleri Daire Başkanı olarak görev yapan Sayın Yavuz Saltık’ın ( www.yavuzsaltik.com ) 2019 - 2022 yılları arasında İBB Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı görevi sırasındaki gözlem ve deneyimlerini “Yoksulluk Sarmalında Türkiye” başlıklı çok önemli bilgi ve önerilerini paylaştığı sunumu için tebriklerimi ve teşekkürlerimi kaydetmek istiyorum. Etkinlik 10 Ekim Perşembe Saat 17:00’de TÜSES merkezinde gerçekleşti, kayda alınıp alınmadığını bilemedim ama eğer böyle bir kayıt var ise kamuoyu ile paylaşılmasının çok ve hayati önemi olduğunu tekrar vurgulamam gerekir. Donanımlı, akıllı, becerikli ve ilkeli bir bürokratın ve ekibinin neler yaptığını, daha neleri yapabilecek potansiyeli olduğunu ve özellikle sol tandanslı “sosyal demokrat ilke ve hedefler” doğrultusunda yapılması gerekenleri kapsayan çok önemli bir ders aldık!
Sunum sonrasında, soru cevap bölümünde gelen sorular, katkılar ve uyarılar ile “sosyal demokrat bakış açısıyla nasıl bir sosyal politika programı olmalı” sorunsalı tartışılıp, gerekli notlar alındı. Özellikle CHP’nin mevcut programının yeniden ele alınıp düzenlenmesi sürecinde tartışılan konuların çeşitliliği; parti yönetimi, Parti Meclisi, Örgüt ve Yerel Yönetimler bazında farklı yöntem, uygulama paterni, kişisel davranışlar ya da çevreden gelen etmenler nedeniyle önümüzde zor bir dönem olduğu anlaşılıyor.
Sunumda açıklanan uygulamalar, elde edilen başarılar, yaklaşım strateji ve taktikleri, kullanılan teknik, personel ve materyal konuları çok kapsamlı bir çalışmanın ürünü olduğu anlaşılıyor, başarı sağlanan alanlar ile ilgili tecrübenin hem parti yönetimi hem de örgüt ile paylaşılarak çok daha etkin ve verimli işler yapılabileceği de görülüyor. Bunun kapsamlı ve standart bir eğitim paketi olarak hemen hazırlanıp tüm üyelerin bu yetkinliği kazanmak için çaba sarf etmesi zorunlu! Katılımcılar ayrıca önümüzdeki seçimler için yapılacak çalışmalarda başka ne gibi yöntemler kullanılabileceğine dair öneriler de getirdiler.
İşte şimdi burada bir sıkıntıyı dikkatlerinize sunmak istiyorum. Son Kurultay’da seçilerek Genel Başkan olan Sayın Özgür Özel, son kazanılan 31 Mart Yerel seçimleri sonrası gerek üyelerin gerekse kamuoyunun kahir ekseriyetinin beklentilerinden uzak ve ilkelerimize aykırı davranışları ile CHP seçmenini adeta umutsuzluğa sürüklemektedir. Uzun zamandır yaşadığımız ekonomik ve siyasi gelişmeler mevcut iktidarın sorunları anlama ve çözme kapasitesinin tükendiğini, yeni, rasyonel akla uygun ve dürüst bir iktidar değişimi olmadan bu sarmaldan kurtulunamayacağını göstermektedir. Özellikle ülkenin kaynaklarının sınırsızca harcanarak, verimsiz ve getirisiz işlerle, akıl almaz bir israfın sürdüğünü, bunun ancak sol tandanslı, planlı bir ekonomik program ve düzelebileceğini ama bunun da olabilmesi için ülke içindeki yargı ve güvenlik uygulamalarının adil ve saydam bir şekilde düzenlenmesi gereğini biliyoruz.
Beklenen, CHP ilkeleri ve programı çerçevesinde olması gerekenin radikal, açık ve anlaşılır bir dil ile halka açıklanması, iktidara hazır ve donanımlı bir kadronun görevi devralması için de erken seçim çağrı ve hazırlığının yapılmasıdır. Ayrıca mevcut iktidarın her türlü olumsuz uygulama ve yaklaşımlarına rağmen barışçıl ve uysal bir “business partner” gibi davranmanın da hiç mana ve gereği yoktur. Öyle anlaşılıyor ki Sayın Genel Başkan kendisi ve çalışma arkadaşları ile bu açmazı çözümleyememiştir. Örgüt de bu garip durum karşısında ne yapacağını bilemez halde sessiz ve edilgen olmaya devam etmektedir.
Oysa sol tandanslı, Sosyal Demokrat olduğunu ve halk için, halk ile üretmeyi ve refah yaratmayı önceki dönemlerde uygulamış ve başarmış bir partinin siyaseti bu olamaz! Yukarıda bahsi geçen sunum içeriğinde eğitim ve öğretim programlarında olması şart o kadar çok ve yararlı öge var ki hepsini burada sıralamak mümkün değil. Ama Partinin bütün kademelerindeki görevliler ve üyeler bu öğretiyi almak, özümsemek ve görev sürelerinde uygulamak durumundadırlar. Bu, aslında esas sorunun yönetim değil “yönetişim” metodolojisi yoksunluğu olduğunu gösteriyor. Hem de çok şiddetli bir sorun!
Toplantı sırasında aldığım notlar ve uçuşan düşünceleri bu köşede yayınlamanın gereği de yok faydası da!
Siz zaten kendi çevrenizdeki örgüt davranışlarını ve arızaları biliyorsunuz. Benim hatırlatmak istediğim, partinin tüm üyeleri ve yönetim katmanlarında bulunan kişiler, Sosyal Demokrat bir partinin nasıl çalıştığını tekrar bellemeli, amaca yönelik uygulamaların eyleme geçilmeden önce örgütün en mütevazı biriminin de görüşüne ulaşıp, ortak akıl ile ve halk yararına bir hizmet yapılmasını mümkün kılacak yol haritalarının hazırlanması, eksiksiz uygulanması, aksaklıkların hemen ve daha etkin bir müdahale ile düzeltilmesi için elde mevcut materyalin kullanılması. Buna hepimizin ve de en çok partinin tepe yönetiminin ihtiyacı var!
Dikkatinize sunmak istedim!
Esenlikler ve başarılar diliyorum,
Ayhan Baha Tuğsuz
Ataköy, 11 Ekim 2024