İlk anda küçümser tavır sergilemeyin. Verilere, politikalara, kültürel etkinliklere ve uygulamalara bakalım. Azerbaycan başında şu an her ne kadar savaş kazanmış bir lider olsa da, sonuçta o da ölümlüdür ve ölecektir. Yerine muhakkak daha demokrat, daha cumhuriyetçi ve halkçı biri gelecektir. En kötü halde şu anki gibi bir baskıcı olabilir, o kadar. Elbette baskıcı bir lider hoş karşılanmaz ama ülke liderliği için, gelişmişlik ve güç için, çok gencin hatta yaşlının duygularını olumsuz etkileyecek değildir. Çünkü ülkelerin gelecek durumları bazen ülke içinde yaşayan insanların bilgisel ve kültürel durumlarına bağlıdır ve bu alt yapı ülkeyi yöneten lidere rağmen olumlu olmaktadır.
İç politikasını tam anlamıyla yazamayız ama dışarıdan gözüken
Azerbaycan:
Laik bir ülkedir.
Cumhuriyete bağlı bir ülkedir.
Eğitim ve bilgi altyapısı çok muhteşemdir.
Aydın bilim insanları, Selçuklulardan bu yana bölgenin gücüdür.
Bir yanı Hazar, bir yanı Türkiye ve bir yanı da Gürcistan’dır!
Bu yanlarda sorun hiç yoktur. Türkmenistan halkı ile Azerbaycan halkı arasında
sorun yok ama Türkmenistan dikta lideri bir gün o koltuktan gidince, Azerbaycan
ve Türkmenistan sorunu da olmayacaktır.
İran ile olan sorun her zaman Azerbaycan lehine olacaktır.
İran içindeki 40 milyondan fazla Türk veya Türk’e yakın duran diğer etnik kesim
Azerbaycan için çok olumlu bir durumdur. Zira İran parçalansa Büyük Azerbaycan
ortaya çıkar, İran bu şekilde diktayla devam ederse, İçerideki Türkler her daim
Azerbaycan politikasına olumlu etki eder, İran demokratik olursa da bu defa
Azerbaycan İran’a çok aşırı mal satar ve oradan mal alır; kısmen iki ülke halkı
birbirine bağlanır.
Ermenistan ile olan barış antlaşması, bundan sonra Ermenistan
Azerbaycan dostluk ve saldırmazlık antlaşmasına evirilecektir. Çünkü
Ermenistan, dışarı açılan tek kapsı olan İran ile artık daha uzun süre devam
edemez. Ya Azerbaycan, Türkiye, Gürcistan ile dost olacak ya İran ile yetinecek
ya da tüm komşularıyla dost olup, huzurlu bir duruma gelecektir. Bunu engelleyen
Rusya artık etkisini tamamen kaybettiği için, bu barış ortamı sadece iki ülkeyi
değil komşuları da olumlu etkileyecektir.
Buna ek olarak ülkede çıkarılan, şimdilik bitmez gözüken petrol
ve gazı da ekleyelim.
Azerbaycan şu ana kadar Kafkasya’nın merkezi konumunda idi,
artık Asya ve Kafkasya ve tüm Türk Dünyasını merkezi kumunda olacaktır.
Türkiye’nin gelecek durumuna bakalım:
Mevcut siyasal iktidar Cumhuriyetle barışık değil, demokrasiyle
barışık değil, modern eğitimle barışık değil, çağdaş yaşamla barışık değil,
teknoloji ve bilimin olduğu gelişmiş ülke kültürüyle barışık değil. Buna ek
olarak, bedeli ne olursa olsun iktidardan gitmek, yönetimi halka ve halkın seçtiği
kişiye vermek istememektedir. Hukuksal uygulama, anayasa dışına çıkmış, şahsi
uygulama haline dönüşmüştür. Muhalefet adayları kazanacak aşamaya geldiği an
tuzakla cezaevine gönderiliyor. Medya’nın tamamına yakını iktidarın kontrolünde
ve iktidar bu medyayı beslemek için hazineyi / devlet ihale ve reklam sistemini
kullanmaktadır.
Ülkeye dış yatırım gelmiyor, kısa zaman içinde de gelmeyecek.
Mevcut fabrikaların iktidar destekçisi olmayanları başka ülkeye gidiyor veya iktidardan
torpil bulursa iflas anlaşması ilan ediyor, iflas anlaşması ilan edemeyenler de
ya yasal ya da yasa dışı batıyor. Ekonomik kriz o kadar çok derin ki, ülkenin
her ay ödediği anapara hariç borcun faizi, artık ödenemez durumda ama bunun sebebini
ortadan kaldırmak için iktidar hiçbir şey yapmıyor. Bu aşamadan sonra atılacak
adımlar da ülkeyi borç sarmalından kurtaramaz.
Üretim için fabrikalar başka ülkelere giderken, üretimin en
önemli araçlarından biri olan eğitim bitirilmiş, kısa zamanda da toparlanamaz
aşamaya getirilmiştir. Ar-ge, bilim, buluş veya patent minimuma inmiştir. Devlet
desteği/bürokrat hileleri/torpil veya daha kötü eylemlerle dini eğitim, modern
eğitimin önüne geçirilmektedir. Hiçbir şey olamayanlar her şey olabilmektedir.
Sonsuz enerji kaynağı olarak elimizde petrol ve gaz da yok.
Basit savunma araçları olan İHA/SİHA her ülkenin üretebileceği sıradan
ürünlerdir. Bu ürünlerde rekabet çok uzun sürmez.
Yapay zekâ ülke içine, firmalara ve eğitime uğramamaktadır.
Zira, yapay zekâ için gereken alt yapı yok edilmiştir.
Şu an var olan ekonomik kriz derinleşerek devam edecektir.
Bu ortamda, halk daha etkin olan siyasal düşünceyi
olumlayacaktır. O siyasal düşünce bundan sonra Azerbaycan’ın yükselmesiyle
devam edecektir. Mevcut durumlar bundan sonra iki ülke için de değişmeden devam
ederse, en fazla on yıl sıra Türk Dünyası lideri Azerbaycan olacaktır.
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi:
/ Tarih: 9.08.2025 12:56:30 / Okunma = 1121