Ali’nin şüphelisini saldılar.
Abdullah’ı öldüreni aramıyorlar.
Palalıyı Fas’a kaçırdılar.
Çakma
esnafı rezil eden harbi esnafın ağzına fermuar çekemedikleri için,
mekânını mühürlediler. Esnaf çapulculardan zarar görüyor deyip, esnafın
kepenklerini kapattılar!
*
50’li yıllar...
Demokrat Parti iktidar.
Bursa’nın ünlü
Çelik Palas Oteli’nde cumartesi geceleri orkestra eşliğinde keyifli
anlar yaşanıyor, zarif hanımlar beyler, dans ediliyor. Yemekle başlayan
müzik, yasa gereği makul bi saatte sona eriyor. İşte gene böyle bir
gecenin finalinde, solist kapanış selamını veriyor, teşekkür ederek
enstrümanları toplatmaya başlıyor, ki... Arka masalardan tehditkâr bi
ses yükseliyor, devam edinn! Herkes dönüp bakıyor, hıyarın biri...
Tatsızlık çıkmasın diye orkestra tekrar yerine oturuyor, hıyara tangoyla
sesleniyor:
Papatya gibisin beyaz ve ince...
Tango bitiyor, çile bitmiyor.
Elini
devaamm devaaamm manasında sallayan hıyar, orkestrayı esir almaya
kararlı görünüyor, devam edin dedim, duymadınız mı diye bağırıyor.
Orkestra soliste bakıyor, solist zoraki bi ses tonuyla son tangoyu tekrarlamaya başlıyor:
Nedir bu çektiğim senin elinden, yalvarırım sana gel üzme beni...
Hıyar
aniden yerinden fırlıyor, sahneye yürüyor, ağzından köpükler saça saça,
çalacaksın, coşkulu çalacaksın diye gürleyerek, solisti ıskalıyor,
ayaklı mikrofona tokadı patlatıyor, deviriyor. Orkestra donup kalıyor.
Az önce neşeli kahkahaların yükseldiği salona ölüm sessizliği hâkim
oluyor, herkes suspus... Otel yetkilisi vaziyete müdahale etmek zorunda
kalıyor, bi tanıdık filan çağırıp hadiseyi tatlıya bağlamak için gayet
nazik şekilde soruyor, beyefendiciğim siz kimsiniz?
Hıyar kendini tanıtıyor:
Ben demokrasiyim ulan!
Sonra da salona dönüp, nara atıyor:
Memlekette artık demokrasi var ulann, var mı itirazı olan?
*
Netice itibariyle...Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 19.07.2013 00:00:00 / Okunma = 2684