Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD’deki temasları çerçevesinde SETA Vakfı tarafından düzenlenen konferansta,
"21 inci Yüzyılda Küresel Düzen ve Adalet" başlıklı bir konuşma yaptı. Erdoğan konuşmasında “Adaletin olmadığı yerde insanlık da yoktur. Adalet ilkesini gözetmeyen bir dünyanın insanlığa barış getirmesi mümkün değildir” dedi.
Ben ne anladım :
Ergenekon, Balyoz, Yakamoz, Ay Işığı, Kuyruklu Yıldız ve bilinen tüm gezegen adlarıyla açılan Silivri, Hasdal davalarını kastederek; ‘Bu acılar insanlığa barış getirmez.’ dedi.
Adaletsizliğin en büyük kurbanının çocuklar olduğunu söyleyen Erdoğan, “Bu acıya duyarsız kalmak mümkün müdür. Ben acıları Somali’de gördüm. Darfur’a gittim, aynı acıları orada gördüm. Bu nasıl bir dramdır” diye konuştu.
Ben ne anladım :
‘Türkiye Cezaevlerinde halsiz, parasız ve acından
ölenlerin, kimsesiz ölenlerin, ilgilisiz
ölenlerin ve bilinçli öldürülenlerin vs olduğunu anlatmaya çalıştım.’ dedi.
Erdoğan konuşmasında “Dünyanın acilen yeni bir adalet düzenine ihtiyacı
varıdır. Son dönemde Myanmar da yapılan zulümleri, katledilen insanları, o
çocukları acaba katledenler, hangi inancın, dinin mensuplarıdır? Peki, bunlara
karşı insanlığın verdiği bir refleks var mıdır, nasıl böyle bir şey
yapıyorsunuz diye soruyorlar mı? Hayır” şeklinde konuştu.
Ben ne anladım :
‘Bu adalet sistemimiz, Otuz Yıl önceki adalet sisteminden de daha kötü, yeni bir adalet sistemini yapmaz isek, Silivri’de yer kalmayacağından, Yeni Cezaevleri yapmamız gerekebilir.’ dedi.
“Önyargılara dayalı ırkçılıkta bir adeletsizliktir” diyen Erdoğan, adil olmayan
barışın kalıcı olamayacağını söyledi,
Ben ne anladım:
‘Sen Eyyyy
Kılıçtaroğlu! Öyle alevi falan, yurttaşlarımızla bu işi böyle çözemezsin. Sen
abdest alıyon mu ki, senin kendi partindekiler bile Rakıyı Susuz içiyorlarmış’
dedi.
Filistin’de işgal ve ablukanın sona ermesi gerektiği belirten Erdoğan, “Filistinli
bütün grupların bulunmadığı bir masadan barış çıkmaz” dedi.
Ben ne anladım:
‘Ülkemde Kürdüyle,
Çerkeziyle; alevisiyle, sunisiyle ; genciyle, yaşlısıyla bu toplum bir
bütündür, her rengi seviyorum, benimsiyorum, bu ülkede dindar ve kindar değil,
barış içinde herkesin yaşaması lazım.’ dedi.
“Başkalarının acılarından kendi huzurunu arayanlar insan değildir” diyen
Erdoğan, Türkiye’ni dış politikasının merkezinde adalet ve insan olduğunu
belirtti.
Ben ne anladım:
‘Cezaevinde ölenlerin,
hayatı kararanların, kim vurduya gidenlerin, boşuna içerde hasip yatırılanların acılarını
duymamak insanlık dışıdır.’ dedi.
İnsanlığın iki ülkenin dudakları arasına mahkum edilmiş durumda olduğunu ifade
eden Erdoğan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni Suriye konusunda
eleştirdi. Erdoğan, “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Suriye halkının
acısını azaltacak tek bir kararı yok” dedi.
Ben ne anladım:
‘İnsanlığın birkaç
Akıl yobazlara teslim edilmiş olduğunu belirterek, tüm toplumu kucaklayacak
politikaları devreye almak üzere toplumun tüm kesimleriyle görüşmelere derhal
başlayacağım.’ dedi.
Erdoğan Banyas’taki katliamı dünya medyasının yeterince göstermediğini
söyleyerek, katliamı görmezden geldiklerini vurguladı.
Ben ne anladım:
‘Silivri’deki hayatı
boşu boşuna kararanları AB bile görmedi. Herkes ülkede içeri tıkılan Askerlerin
kafalarının ezilmesine odaklandı. Oysa onların da hayatları kararıyor, kimse bu
durumu görmüyor, görmezden geliyor.’ dedi.
Ben bu şekilde okudum.
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 18.05.2013 00:00:00 / Okunma = 2890