“Kaç oldu Hüseyin?..”
“4980...”
Akil adamları kovalayanların sayısı bu...
Oturmuş saymış, Başbakan’sın ne de olsa...
“Türkiye genelinde tam 4980 kişi, hepsi elimizde, isimlerine varıncaya kadar”diyerek televizyondan açıkladı...
“Şu an kaçta Hüseyin?..”
“4970...”
“İnişte...”
“Polis altısını götürdü, onları düştük... Orhan Gencebay’ın ‘hepimiz kardeşiz’konuşmasını dinleyen birisi fenalık geçirdi, düşelim...”
“Azalıyor tabii...”
“Birisini hastaneye kaldırdılar...”
“O da mı Orhan Gencebay’ı dinledi?..”
“Hayır Sayın Başbakanım... Kezban Hatemi yanlışlıkla üzerine oturdu...”
“Etti kaç?..”
“4970 buçuk...”
“Buçuk hangisi?..”
“CHP’li... Biraz gözüküyor, biraz gözükmüyor...”
Sorun mesela Başbakan’a:
Sokakta yaşayan çocuk sayısı kaç?..
Aileler kaç çocuğu bakamayıp kapıya bıraktılar?..
Kaç kadın öldürüldü?..
Hapishanelerde tutuklu üniversiteli öğrenci sayısı ne kadar?..
Polis gazından hastaneye kaldırılanların sayısı?..
Kafasına darbe alarak komaya giren kaç kişiydi?..
Ama akil adamları protesto edenlerin sayısı...
Ezberde...
Aslında “4980 kişi isim isim elimizde” demesi boşuna değil.
Tam bir faşist yöntem...
Tehdit...
Baskı...
Sindirme...
Korku...
Ki duyanlar korkup akil insanları kovalamaya gitmesinler...
Ama aynı zamanda kendi korkusu...
Faşizmi korku salmaya yönlendiren, kendi korkusudur...
“Hüseyin kaç?..”
Oysa kendi yaptırdığı ankete baksa...
Akil insanları saçma bulanların sayısı:
30 milyon...
8 Mayıs 2013 - Cumhuriyet
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 8.05.2013 00:00:00 / Okunma = 2521