Abdüllatif Şener…
Akp kurucusuydu.
Yolsuzluklara isyan etti.
Şimdi Chp milletvekili.
★
Dengir Mir Mehmet Fırat…
Akp kurucusuydu.
“Ak Parti cici partidir” diyordu.
Hdp ye geçti.
Şimdi “Tayyip Erdoğan ın ruh sağlığı bozuk, yaşadığı korku nedeniyle hasta, eğer dua ile iyileşecekse dua edelim ama duayla olmaz, psikiyatriye gitmek lazım, etrafında bir avuç yalaka, saray soytarısı var, buna metal yorgunluğu denemez, çürüme bu, çürümeyi önlemek için kullandıkları tuz bile kokuyor” diyor.
★
Yaşar Yakış…
Akp kurucusuydu.
Akp nin ilk dışişleri bakanıydı.
Şimdi “iktidar Ak Parti yi bozdu, Erdoğan etrafına ‘evet efendim cileri topladı, herkes biliyor ki, gemi su almaya başladığında gemiyi ilk terkedecek olanlar ‘evet efendim ciler olacak” diyor.
★
Ertuğrul Günay…
Akp bakanıydı.
“Ak Parti demokrasinin güvencesidir, demokrasinin garantisidir” diyordu, “sayın liderimiz Tayyip Erdoğan ekonomik ve demokratik uygulamalarıyla Nobel alabilir” diyordu.
Şimdi “Akp de bir otokrat var, ona teslim olmuş itaatkar kapıkulu tayfası var, Akp de sadece Tayyip Erdoğan ın ayak hizmetlerini gören bir grup var” diyor, “Tayyip Erdoğan hayatının en güçsüz, en çaresiz dönemini yaşıyor” diyor.
★
İdris Naim Şahin…
Akp kurucusuydu.
“Ak Parti nin çok iyi korunması lazım, hep sahiplenilmesi, sevilmesi, sayılması, önemsenmesi lazım, Ak Parti nezle bile olmasın, Ak Parti öksürürse Türkiye zatürree olur” diyordu, “demokrasinin adresi Ak Parti dir” diyordu.
Şimdi adres değiştirdi, gitti Akp ye rakip oldu.
★
Abdullah Gül…
Akp nin başbakanıydı.
Akp nin cumhurbaşkanıydı.
Sanki kendisinden önceki cumhurbaşlarımız patates dinindenmiş gibi “ilk dindar cumhurbaşkanımız” diyorlardı.
“Gül döktüm yollarına” diye manşetler atıyorlardı, “göbek adı Cumhur” diye makaleler döşeniyorlardı.
George Clooney e benzetiyorlardı, en sevdiği yemeklerin listesini yazıyorlardı, Alain Delon la Alfred Nobel le Maradona yla aynı burçtan olduğunu anlatıyorlardı.
Şimdi, Tayyip Erdoğan ı indirmek için çalışıyor.
★
Ahmet Davutoğlu…
Milletvekili bile olmadan Akp nin dışişleri bakanı oldu.
Akp nin genel başkanı oldu.
Akp nin başbakanı oldu.
Akp genel başkanı olduğunda, kendisini o koltuğa oturtan Tayyip Erdoğan a Necip Fazıl Kısakürek in “Utansın” şiirini hediye etmişti.
“Tohum saç, bitmezse toprak utansın / hedefe varmayan mızrak utansın / hey gibi küheylan, koşmana bak sen / çatlarsan, doğuran kısrak utansın / eski çınar, şimdi noel ağacı / dağlarda iğreti yaprak utansın / ustada kalırsa bu öksüz yapı / onu sürdürmeyen çırak utansın” diyordu.
Tayyip Erdoğan ı usta, kendisini çırak olarak nitelendiriyordu.
Şimdi, Tayyip Erdoğan ı ayıklamak için parti kuruyor.
★
Ve, Ali Babacan…
Akp kurucusuydu.
Akp ye karşı parti kuruyor.
★
Buna mukabil…
★
Süleyman Soylu…
“Tayyip Erdoğan padişah olmak istiyor, Akp hükümetine zıkkımın kökünü göstereceğiz, paçalarından yolsuzluk akıyor” diyordu.
Şimdi “Tayyip Erdoğan ebedi ve ilelebet başkanımdır” diyor.
★
Numan Kurtulmuş…
“Akp liler Harun olmaya geldiler, yoldan çıkıp Karun oldular, biz Akp gibi firavunlaşmayacağız, Tayyip Erdoğan gibi İsrail in vagonu olmayacağız, Akp Amerikan mandasıdır” diyordu.
Şimdi “Akp olmasaydı Türkiye mahvolurdu” diyor.
★
Tuğrul Türkeş…
“Bizans bile pek çok Akp liden daha millidir, daha Türk tür” diyordu, “tek talebim Tayyip Erdoğan ın yargılanmasıdır” diyordu.
Şimdi “Ak Parti den milletvekili seçildim, memnunum, nedir bu Tayyip Erdoğan düşmanlığı hakikaten anlamıyorum” diyor.
★
Bülent Arınç…
Tayyip Erdoğan a “civanım delikanlı” filan diye övgüler düzüyordu, boş süt şişesi gibi kapının önüne konulunca aniden Tayyip Erdoğan aleyhinde konuşmaya başladı, alenen tehdit etti, “yıkmaya çalıştığınız çınarın gölgesinde güneş görmemiş hakikatler gölgeleniyor” falan dedi, “bildiklerimi açıklarım” demeye getirdi, bu yüzden yandaş medya tarafından aniden “Manisalı Lawrence, cübbeli Bülo, siyasi cenaze, paralel hain” ilan edildi, Tayyip Erdoğan tarafından artık ismi bile kullanılmıyordu, “o zat” deniliyordu.
Şimdi yeniden Tayyip Erdoğan ın sarayına kabul edildi, şimdi yine Tayyip Erdoğan ı pohpohluyor, “sadakatimin karşılığını aldım” diyor, “İslami görev” filan diyor.
★
Savcı Sayan…
“Tayyip Erdoğan ın gömlek değiştirdik demesine aldanmayın, yılanlar da gömlek değiştirir ama zehiri bitmez” diyordu, “biz iyiyi de biliriz, kötüyü de biliriz, kötüyü bilmeseydik Akp de milletvekili olurduk” diyordu.
Şimdi “sen canını sıkma Reis, ölümüne seninleyiz, Reis e sahip çıkmak namus borcudur” diyor.
★
Devlet Bahçeli…
“Senin yaptıklarına ancak iblis teşebbüs eder, ya Kandil yetiştirmesidir ya Türk düşmanıdır, başkanlık sistemi ihanet sürecidir, demokrasinin idam fermanıdır, sende şeref işportaya düşmüş, Beştepe hanedanı aile boyu yolsuzluk çamuruna battı, hırsızlık çarkını döndürebilmek için diktatörlüğünü ilan etmek istiyor, her gün fitne saçıyor, Tayyip Erdoğan demek kutuplaşmadır, karanlıktır, kargaşadır, aklıyla arasını açmış, sen nasıl müslümansın, sen nasıl insansın, buna tümden karşıyız, tekeden süt sağılmaz, Tayyip Erdoğan dan cumhurbaşkanı olmaz” diyordu.
Şimdi “Tayyip Erdoğan la kankayız” diyor.
★
Bana sorarsanız, asrın liderimizin her gece kan ter içinde sıçrayarak uyanmasına sebep olan tablo bu.
★
Etrafından ayrılanlar…
Kendisinden nefret ediyor.
Kendisinden nefret edenler…
Etrafını sarıyor.
★
Zirveye tırmanırken yanından geçtiğin insanlara iyi davran derler.
Çünkü dönüşte yine onlarla karşılaşırsın.
★
Hep zirvede kalacağını zanneden asrın liderimiz, yokuş aşağı gidiyor.
Başını nereye çevirse, dişlerini gıcırdatan tanıdık yüzler görüyor!
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 13.07.2019 00:00:00 / Okunma = 732