Bir ay önce meydanlarda, gazetelerde, sokak tabelalarında, kendi televizyonlarında, kısacası ülkemin tüm iletişim araçlarında CHP ve İyi ittifakına Zillet İttifakı diye hitap eden zihniyetin iki temsilcisinden biri hala aynı tavrı sürdürüyor. Seçim kaybetmenin verdiği hırçınlıkla hem yalan söyleyerek oy oranını inanılmaz derecede abartıyor hem de karşısındakine fena saydırıyor. Madem, oy oranı olarak bu kadar iyi durumdasın, seçimden galip çıktın, ne diye kaybetti dediğin parti temsilcilerine ve oy verenlerine hakarete devam ediyorsun?
Şehit cenazesinde Kılıçtaroğlu’nu linç et(tir)mek organize bir eylem gibi duruyor; 1 numara ve 2 numaranın açıklamaları bu düşünceyi doğruluyor. Kuyruk kısmının açıklamaları ise hala kin ve hıncın devam ettiğini gösteriyor.
1 numaraya yan gözle bakanın gece yarısı alınıp, anında cezaevine girmesi sonucu cezaevleri çoğunluğu iddianamesiz yatanlarla doldu; sayı yaklaşık 100. Bin civarı.
Cezaevinde çocuk doğuran bir ana ülkeye nasıl tehlike saçabilir? Cezaevinde 1 yaşında, 2 yaşında bebeği olan bir ana devlet için nasıl bir tehlike olabilir?
İktidar bekası için iktidar tarafından düşman ilan edilen kitlenin veya kesimin veya kişilerin haklarını savunan veya savunma eyleminde bulunan, eline silah almamış avukatların cezaevi doldurduğu bir dönemin içindeyiz ve bu avukatlar devlet için nasıl bir tehlike olabilir?
Eline silah almamış ama fikrini özgürce yazmak isteyen, yazacağı mecra da neredeyse yok olmuş olsa bile, fikrini beyan eden gazetecinin devlet için tehlikesi nedir?
Düşündüğü için ama kendisi gibi düşünmediği için aykırı bulunan ve cezaevine tıklan fikir ve düşünce suçlusunun devlet için tehlikesi nedir?
İnsan aklıyla alay ediliyor.
Oysa, kendileri de biliyorlar; ülkede Muaviye döneninin insanı gibi düşünen kitle gittikçe azalmakta, sorgulayan kitle sürekli artmaktadır.
Siyasallaşmış tarikat, siyasallaşmış Mit ve siyasallaşmış TSK üst yönetiminin desteği olmasa, taban desteği yok denecek kadar az olan parti, seçimde gücünü kaybettiğini anladıkça, kendisine oy vermeyen kitleyi hain anlamına gelecek bir terimle suçladı.
Ülkenin ana düşmanı olan terör örgütleri nelerdi? PKK, YPG, KCK, DHKPC, Işid …
Bu iktidar ve çevresi buna bir örgüt daha ekledi: FETÖ. Dünyanın en aşağılık zihniyetini temsil eden bir güruh bu yapı! Bana göre PKK’dan daha tehlikeli...
Her şey tamam. Fakat, bu Fetö örgütünün eski mensupları, eski suçlarının hesabını vermiyorsa, yaptıkları, parsel parsel verdikleri yanlarına kar mı kalacak? Şu an AKP’de sesi en çok çıkanlar veya yalama tavırları en çok yapanlar, bu kişiler ama basit bir tövbe ile tüm geçmişten kurtulmuş mu oluyorlar?
Fetö terör örgütünün eski mensupları bu şekilde kolay bir tövbe yöntemiyle aklanıyorlarsa, bu yöntemi PKK, Işid vs de denemez mi?
Bütün bunları masaya koyunca insan yeniden başa sarıyor.
Kısacası, tekrar edelim: Dişi deveye erkek demeyen hatırı sayılır ve çok fazla bir kitle var; kendisine ZİLLET dendiğini hiç unutmayacak bir kitle, işte bu kitle seninle ittifak kurmaz.
Bunu da bil istedim.