Ömrünün 25 yılı ticari hayatın içinde geçen biri olarak önemli şokumu CHP Başkanı ve yöneticilerinin “Taşeron sistemini kaldıracağız!” diye nara attığında yaşamıştım.
Taşeron sistemi nasıl olur da kalkar? Nitekim AKP Başkanı ve yöneticileri bu şov demeçlerin sonunda, tabandan gelen baskıya fazla dayanamadı ve uyduruktan bir istemle taşeronları kadroya alıyoruz babında kıbraşma yaptı. Taşeron işçileri kadroya aldı mı? Belki birkaç şanslıyı kadroya almış olabilirler ama taşeron sistemini yok etmeye güçlerinin yetmeyeceğini onlar da biliyorlar.
Aslında CHP Yöneticileri de taşeron sistemine güç yetmeyeceğini biliyor, ama olsun! Şov yapalım, AKP’yi sıkıştıralım, nasıl olsa AKP taşeronu kaldıramaz, biz de oy devşiririz, dediler sanırım. Bunun başka izahını yapamıyorum.
Ülkede taşeron adıyla ünlenen sistemi özel ve büyük kurumlar yıllardır kullanıyordu: Dış Hizmet Alımı adıyla güvenlikçi, danışman, muhasebe gibi hizmetleri halen de dış hizmet adıyla alıyorlar. Zaten, günümüzde uluslar arası çalışan veya dışa açık olan her şirket rekabet edebilmek için bu yola girmek zorunda; çünkü rakip bu yol ile daha güçlü olmaktadır.
Bir de şuradan bakılmalı: Taşeron sisteminde, sırf bu işi yapan hem işçi hem de işveren kendi alanlarında çok tecrübe kazanarak uzmanlaştılar. Performans, karmaşada kaynamayan işçiler nedeniyle daha yüksek oluyor. Kısacası, dünya ekonomisine uyum sağlamaya çalılan bir ülkede ve ekonomide taşeron(Bana kalırsa dış hizmet alımı) kaldırılamaz!
CHP, bu sistemi terbiye edeceğiz, çalışanları güvence altına alacağız, sistemi daha kaliteli haleye getireceğiz, gibi güzel cümleler kurmalıydı...
Şimdi aynı şovu UBER konusunda yapıyorlar. Hemen bir taksi durağına gidip, UBER yasaklanacak, UBER’i kovacağız demeçleri duyuyoruz…
UBER’i kovamazsın arkadaş! Çünkü UBER uydu ve wi-fi bağlantılı mobil sistem üzerinden özgür bir şekilde çalışıyor. Bu yasaklama işi saçma olur.
Bir de fayda/ zarar açısından bakalım: UBER’e vergili veya vergisiz şeklinde iki türlü üye olabiliyorsun. UBER de buna bağlı olarak paranı tahsil ediyor. Hesap açan taksicinin hesabına bu parayı aktarıyor. Ne kadar güzel değil mi? Taksi plakasının milyon TL’ye çıktığı günümüzde zarar eden plaka sahipleridir. Vatandaş kadar, bireysel ve dürüst taksici de kardadır, hatta devlet de kardadır…
Peki, UBER bir Amerikan şirketi ise paramız ona mı gitsin? Diye sorulabilir. Taksi plakasının mafyalaşmış sahiplerine mi gitsin?
Bana kalırsa ikisine de gitmesin. Paramız, taksici, vatandaş ve devlet arasında kalsın. Peki, neden kalmıyor? AKP Yöneticileri bir zaman önce bu UBER’e karşı harekete geçmişti; şeytani duyguları kuvvetliydi ya! IBBTaksi yazdılar. Taksiciler, sanki IETT şoförleri gibi olmak istemedikleri için bu sistemi desteklemediler. Haklılar.
Ey CHP! Çözüm şu: Yerli, kendi vatandaşlarımızın daha iyi yazılımı yazacağı, UBER benzeri yazılımı acil ve hemen desteklemek! Yerel yazılım ortaya çıkmalı. Sonuçta er ya da geç taksi plakası denilen mafya düzeni bitecek. Yeni ekonomi bunu zorunlu hale getiriyor. O zaman daha erkenden bu sisteme adapte olmak lazım, Yerli, özgün, bağımsız ve tarafsız, girişimci birilerinin yazacağı her yeni yazılımı desteklemeliyiz.
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 13.03.2018 00:00:00 / Okunma = 1941