Bir ülkenin gündemini belirleyen bir partinin, hele ki Ortadoğu gibi Dünyanın merkezinde bulunan ve tüm ülkelerin özel önem verdiği bir ülkenin ana muhalefet partisinin ki, bu ülkede iktidar partisi kadar önemlidir; hatta “Söz konusu olan vatansa…” iktidar partisinden daha önemli olan Ana Muhalefet Partisinin aleyhine konuşanlar… CHP Yönetimi Akp Yöneticilerini neyle suçluyor? İktidarı, kanunu ve ahlaki kuralları çiğnemek de dâhil olmak üzere her yol denenerek bıkmamak, halkın parasını çarçur etmek, rüşvet, zoraki kazanç elde etmek, ülkeyi çağdaşlıktan uzaklaştırmak, anayasal düzene aykırı hareket etmek ve halkını devletin itibarını yerlerde süründürmek. Özetle bunlar…
Peki, bunları eleştirmek CHP Yönetiminin hakkı mıdır? Evet. Peki, haklı mıdır? Hayır. Öncelikle, defalarca seçim kaybetmiş Kılıçtaroğlu, oy kullanan ve Sedat+Sadat korkusuyla CHP’ye oy verenlerin sayısını CHP kitlesinin önüne koydu, “Ben insan sayısını artırdım” dedi. Oysa bunu dediğinde bile en yakını bu ifadeye sırıttı. Kılıçtaroğlu yine de gitmek bilmedi. Çünkü orası sadece bir koltuk, bir parti başkanlığı yeri değil. Bu konu, burada çok yer etsin istemiyorum, özetle belirtiyorum: Her yıl hazineden alınan para ve üyelerin yatırdığı aidat toplamı nereye harcanıyor? Asıl konumuza gelelim: CHP delegesi bilinen şekliyle zaten CHP’ye zarar veriyor. CHP Yönetimi, tasarımlanmış bir şekilde işgalde... RTE ağzına alınca bizlerde ne kadar kabul görmez bir Atatürk vurgusu oluyorsa, aynı vurgu KK yapınca da yine kabul görmüyor. Bir türlü KK’yı Atatürkçü ve Kemalist olarak göremiyoruz.
Bunlar açıktan verilen zararlar. Asıl konumuz olan ve CHP’ye gizli verilen zarara gelince:
Yaşlı olan ve bir nedenle CHP bünyesinde bulunan, CHP’Lİ mi, değil mi belli olmayan, her CHP toplantısında bulunan ama her toplantıda CHP aleyhine konuşup, bunu da CHP’deki konuşma özgürlüğüne bağlayan kesim, kişi veya zat; bunlar en tehlikeli olana kesim…
Gençliğinde bir nedenle CHP’Lİ olamamış ama belirli yaştan sonra HACISOLCU olan, “Aslında ben CHP’nin iyiliğini istiyorum diyerek, bilinçaltından bizlere Reis’ten başka alternatif yok mesajı dikte etmeye çalışan kesim… Bunlar da çok tehlikeliler…
Bir nedenle fikir değiştirenler ve bunu da CHP içindeki, CHP’nin yönetimindeki yanlışlara bağlayıp, onları suçlayıp, kendisinde sorun olmadığını, mevcut CHP’nin iyi yönetilemediğini bahane edip, CHP’yi sürekli eleştiren ayaklı gazeteler. Çok ilginçtir ki; aynı kişilerde AKP destekçiliği had safhada...
CHP’de bir yere gelmek için gerekirse her türlü yanlışa hazır olduğunu ima ederken yırtınan, istediği olmayınca da, bu CHP yönetiminden hiçbir şey olmaz diyerek feryat, figan edenler… Bu tür insanlar, kendi yanlışları yüzlerine vurulunca veya iddiaları yetersiz bulununca, “Ben eskiden onların içindeydim, orada neler dönüyor, neler…” diyerek bir basamak üste çıkma nevrozu yaşarlar…
Bir de, hiçbir yerde dikiş tutturamamış, başarılı ve mutlu olamamış, aslında yetersizlik alınlarından okunan ama bir uzman fikir sahibi gibi her toplantıda konu dışı beyanatlarda bulunup, gündemin farklısında benim de beynim çalışıyor, beni içinize alın, sizden olurum mesajı veren ama alınmayacağını bildiği için, her toplantı sonrası ilk gördüğü kişiye partiyi veya toplantıyı eleştiren, bunlardan bir şey olmaz, bunlar yetersiz, basiretsiz diyerek nara atıp, “gene Reis’ten başka alternatif yok…” mesajı veren yersiz, yurtsuz kimseler…