Mesela, çok büyük ve kalabalık alışveriş merkezlerine isteyerek
ve güvenle gidemiyoruz. Çünkü ‘Canlı Bomba’ olan ama ölünce cennete gideceğini
söyleyen IŞID veya diğer teröristlerin asıl hedeflerinden biri oralarmış. Neden
orası diye mi soruyorsunuz? Cevap veriyorum: O teröristlerin ailesi, eşi veya
çevresi kapkara bir çarşaf içinde yok oluyorken, bu alışveriş merkezlerinde kadınlar
minilerle dolaşıyormuş, kafirler oraya gelip bizim kadınlarımıza örnek rol-model
oluyorlarmış, bizi aslımızdan kendi asıllarına doğru değiştiriyorlarmış… O
alışveriş merkezlerindeki erkekler de ‘lanet olsun onlara!’ kadınlarına sahip
çıkmıyorlarmış…
Mesela, kalabalık yerlere isteyerek ve güvenle gidemiyoruz. Çünkü orayı da hükümetimizin ‘Öfkeli Çocuklar veya Eskiden Cuma Namazı kılan APO Çocukları’ dediği, aslen ve bize göre ise canavarca ve hunharca insan öldürme düşüncesine sahip olan PKK veya IŞID teröristleri ortak bomba atma eylem alanı olarak seçmişler. Ansızın ya biri ya öbürü anında katliama girişiveriyor. Sonra ortalık anababa günü, ceset günü oluyor; dünya ülkeleri şiddetlice bu katliamı kınadıktan sonra da bizim hükmet daha şiddetlice kınıyor. Daha da ne yapsın!
Mesele, eğlence yerlerine, türkü barlara veya diğer mekanlara da güvenle gidemiyoruz. Çünkü günlerden Cuma ise, mübarek günün öncesi olan Perşembe(Ki, Kutsal Perşembe ilan ettiler.), o gün ve sonrası gün olan Cuma’ertesi(iki gün arasındaki bağlantı bile mucize!) günü içki içen öldürülüyor. İçki içenin yanında bulunan da öldürülüyor. Diyelim, Cuma öncesi, Cuma günü ve Cuma sonrası olarak 3 günü takvimden çıkardık! Gene sorun bitmiyor; ya mevlid, ya kandil, ya kutsal fetih (Her hangi bir yer muhakkak o gün fethedilmiş oluyormuş!) ya da kutsal doğum (o gün önemli bir İslam alimi muhakkak doğmuştur!) oluyor ve o gün de içki içilemez ve içki içenin yanın da dahi bulunulamaz… İçen veya içenin yanında bulunan Kafilerin icadı olan bombanın Müslüman insanlar tarafından patlatılmasıyla paramparça edilmiş olarak cehenneme gidiyor!
Mesele, ülkenin doğusuna ırkçılıktan, kuzeyine mezhepçilikten, batısına cahillikten, güneyine ‘aman turistler sizden ürkmesin’ dedikleri’ için gidemiyoruz. Hedef Pazar olan Orta Anadolu ise çok başka nedenle bize kapalıdır.
Yine de yaşıyoruz. Sabah erkenden işe gidiyoruz, akşam erkenden eve geliyoruz… Arada çok kısa akraba ziyaretleri yapabiliyoruz. Sosyal medyada devletin yöneticilerinin izin verdiği hak kadar bilgilenme, bize anlatılan kadar TV izleme, sonra da yatak… Tüm hayat bundan ibaret... Çok şükür henüz ölmedik, hayattayız.
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 1.01.2017 00:00:00 / Okunma = 2326