Erdoğan hakkında eleştiri yapmak isteyenler bu konuda kitaplar dolusu yazı yazıyorlar. Gerçekten de kitaplara sığmayacak kadar eleştiri yapılabilir. Bir insanın yaşamında bu kadar mı aykırı noktalar olur, insan hayretlerle şaşırıyor! Ayrıca, hayatının her döneninde muhakkak yerleşik kurallara aykırı gitmiş, yine de kazanmış.
3 Köprü cinayettir dedikten sonra 3. köprüyü açmak kendisine kısmet oldu. Üstelik bu köprüye karşı gelenleri cinayet işlemiş gibi görerek ağır bir şekilde eleştirdi.
Demokrasi amaç değil araç dedi, bu araçla tüm yönetimi ele geçirdi, şimdi yaptığı her şeyi demokrasi için yaptığını söylüyor.
Henüz seçildiği ve seçilmeye ramak kaldığı zamanlarda AB turu atan, ABD turu atan ve adeta seçilmeden ülkenin başbakanı muamelesi gören kişi gitti, şimdi bir AB düşmanı biri geldi. O zaman da kazandı, şimdi de kazanıyor!
Erdoğan’ın siyasi hayatını özetlemek bile başlı başına bir durum. Fakat, insanların tarihte yer edinmeleri bazen basit bir olay, bazen ömürlük bir olay ile olur. Bazı insanlar bir ömür iyi şeyler yapar ama bir kötü ile tüm tarihte anılırlar.
Erdoğan olayında kötü de çok, iyi de çok. O nedenle fanatik Erdoğan taraftarları iyileri muska yapıp, boğazlarında taşıyorlar, Erdoğan karşıtları da kötüleri sürekli masaya koyuyorlar.
Arada çıkarcı ve yalaka Erdoğan taraftarları ve çıkarını kaybetmiş ama yalaka olmak için didinen Erdoğan düşmanları da var ki; onları bu yazıya konu edinmek bile bana işkencedir.
Gelelim Erdoğan’ı tarih boyunca bitirecek ve halen Erdoğan’ı içten içe bitiren üç önemli olaya:
1) Gezi: Tüm dünya insanları, istisnasız 7 milyar insan bu olayları canlı seyretti. İzledi. Sempati duydu ve bizleri sevdi. Aynı 68 olayları gibi bu Gezi olayları da dünya insanının gözünde saygın ve seviyeli bir eylem olarak kalacak; içerideki kör kitle düşman olsa bile.
2) 17-25 Aralık olayları. Videoları, ses kayıtlarını, kısık sesle konuşmaları, belgeleri ve yazıları okuyup da, bu olayların gerçekliğine inanmayan kördür. Bu öyle bir olaydır ki, bir insanın başına ömür boyu hiç gelmemesi gereken tuhaf şeydir. Bu işin içinde olup da ortada dolaşmak bile acı veriyor.
3) Ortaya çıkmamış diploma…. Ne yazılabilir ki… Var denilerek elde edilmiş tüm kazanımların aslında yok olması gerektiği gibi bir düşünce insanların beyinlerini esir alıyor. Sanki yapılan her şey geçersizmiş gibi… Yazık oldu saf demokrasimize… Yazık oldu dürüst siyasetimize… Yazık olsu yalansız meclisimize….
Kısacası, gözü kör olmuş bir kitleye Çoban olunabilir ama kral çıplak! diyen önemli bir kitle daha var bu ülkede ve onlar her şeyin farkındalar. Tarih bunları böyle yazacak. Tarih affetmeyecek.
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 16.11.2016 00:00:00 / Okunma = 2318