Evet, varla yok arası bir darbe yaşadık. Aslında hala darbeyi yaşıyoruz, darbe de bizi pek sevdi, gitmek bilmiyor kerata.
Fetullah Gülemeyen dostum, vaazlerinde hep ağlıyordun, hayatta bir defa güleyim diyerek bir organizasyon yaptın, bunu da tam 40 yıl uğraşarak yaptın, sonra yine ağladın; demek ki senin kaderinde hep ağlamak var, çaresiz adam...
Fetullah Gülemeyen dostum, yaptığın yollardan, döşediğin dikenli taşlardan bizim sela veren hocalarımızın da geçmesini istemiştin. İşte onlar darbe henüz başlamadan saatler önce sela vermeye başladılar… Tam da yavrusunu kaptıran kuşlar gibi bizim hocalar aynı anda ve aralıksız, ülke ölmeden nasıl olsa ölecek, bari mundar olmasın diye sela verdi, durdu. Bu sela çok mu korkuttu seni?
Sonra, 40 yıl uğraştığın halde birkaç pilot ancak eğitilmiş olacak ki, onlar da kenarda, köşede kalmış havaalanında olan pilotlar, pilot hüsranı yaşadın... Be uyuşuk, be ağlakçı, be sümüklü, bu kadar paran var, malın var, ekibin var, sadece Ankara havaalanındaki pilotları kafaya alsan, zaten her şeyi bitirirdin... Üstelik de darbeyi engellemek için koca tanka pet şişe atan vatandaşa yenildin.
Sonrası da var… Senin ekmeğinin düşmanı olan ve evine ateş düşsün diye beddua ettiğin adam İzmir semalarında tur attı. Bazıları ‘Yunanistan’a gitti’ dedi. Bazıları ‘Almanya’ya gitti’ dedi. Bazıları hava hareketini nokta nokta canlı yayınladı... Be ağlakçı herif, senin salak pilotlar o an hiç mi uyduya bakmaz, Toroslar’daki çoban bile anlık izliyordu nereye gittiğini… Bir de en tehlikeli nokta olan İstanbul Havaalanına indi, canlı konuşma yaptı, hatta titreyen damat da aşırı viagradan olabilir belki, sürekli güldü... Görmedin mi öküz herif? Bu da mı zoruna gitmedi?
Sonrası da var elbette… Senin ne çok foyan varmış oğlum böyle… İmame kızlar ile imam erkekleri cima için özel ve gizli resimlerden seçme yöntemiyle hep mutlu etmişsin. Bilmiyor musun, bir önceki başbakan bekar gençleri evlendireceğiz dedi, oy patlaması yaptı? Tanka, topa gerek yoktu oğlum, ülkenin bekar, dul, evde kalmış, eşinden memnun olmayan, aldatan, kandıran ve hatta çok sayıda eş düşünen kesimine ‘katalogdan eş bedava’ diye bir kampanya yapsaydın o muhteşem Samanyolu kanalından da duyursaydın, zaten darbeye gerek yok, cukkada mehdi olarak ülkenin başına geçerdin…
Elbette dahası var… Hiçbir bedduan kabul olmadı. Malum şahsın evine ateş düşmedi. Ölmedi. Hastalığı da iyileşti. Üstelik de sen ne kadar kötü cümle kullandıysan onların hepsi bu adamı iyileştirdi. Bu mu senin Allah nazarında iyi adam olman? Ebu leheb senin kadar beddua etse, onunki bile kabul olurdu lan!
Sana bir de kötü haberim var... 40 yıl beynini yıkadığın bu güzel insanların sana körü körüne bağlı olanları var ya, işte onlar içeri düştüler. Yani imam ve imame olan o saf insanlardan bahsediyorum. Duyduğumuza göre onların erkeklerinin makatına, kadınlarının da… bazı özel yapılmış aletler girmiş. Kısacası onlar artık erkek ve kadın değiller. Onları artık duaların bile kurtaramaz. Özetle: Onlar artık melek olarak kalacaklar. Senin şeytanlığın ise baki kalacak.
Bu arada, Dersimli Kemal yemin ettiği halde yeminini çiğneyerek koşar adım kaçak saraya ‘tıpış tıpış’ gitti, senin azılı düşmana biat etti. Böylece senin inine girip de, seni oradan çıkaran ve o ine yerleşen bu arkadaşın bir stepnesi vardı, bir de hizmetçisi oldu. Eh, zaten kölesi de vardı… Şimdi, ülkenin her yönünden her yönüne anlık aşırı ve sert rüzgarlar esiyor, denk geldiğini alıp, götürüyor…
Bütün buna karşın yine de yaptın mı darbeyi?Cevap veriyorum: H/evet!
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 18.10.2016 00:00:00 / Okunma = 2944