Evet, beni bir dinle küçük adam…
Ömrü bu halk esir ve köle olarak yaşamasın diye cephelerde geçmiş, çok sayıda askeri başarıya imza atmış bir komutan ve yardımcıları tarafından kurulmuş olan bu devlet, aynı topluluğun askeri üniformayı çıkarıp, dünya tarihine hem fikirle, hem de eylemle imza atmış bir eseridir.
Savaşın tam ortasında, savaştığı Yunan askerilerini yenerek İzmir’i almış ve İzmir’e girişte de, ayağının altına Yunan bayrağı serilmiş. Ne mi demiş o Büyük Adam? “Kaldırın onu, biz maneviyatla, halkla savaşmıyoruz, biz emperyalizm ve sömürüyle, paylaşımcılarla savaşıyoruz...”
: Aynı Büyük Adam şunu da demiş, iyi dinle küçük adam! “Yurtta Barış varsa, Dünyada da Barış vardır!”. Aynı Büyük Adam ömrü boyunca yaptıklarını tek bir cümlede özetlemiş, onu da öğren küçük adam! “Fikrilerim bilimle çelişirse, bilimi seçin!”. Oysa bunu dediğinde bir ülke kurmuş, dünyaya bu ülkeyi kabul ettirmiş, başına geçmiş ve tüm yetkileri eline almış durumdaydı. Dileseydi yeni bir padişah olacaktı, dileseydi ömür boyu kral olacaktı, ama o “fikirlerim bilimle çelişirse, bilimi seçin!” diyerek dünyaya örneği olmayan bir beyanı hayata geçirdi..
Öyle yeni anayasa yapacağız ayaklarıyla, anayasa içinden de Laikliği çıkaracağız demekle olmaz, izinden gidenler kurtuluş savaşı ruhuyla bu ülkeyi yeniden kurtarmak için bu defa içerideki yerli Yunanlarla savaşmayı göze alacaklardır; bunu aklından çıkarma küçük adam…
Bir daha dinle küçük adam! Anadolu için “En aşağı 7bin senelik Türk Beşiği” demiş ve tarihimizi Osmanlı’nın kuruluşundan itibaren değil, Sümerler’in atalarından başlatacak kadar deha biri dururken, 1919 tarihinden itibaren tarihi başlatmaya karşı gelme narası atma, onu içimizdeki Kel Saitçiler yapıyordu, bunu da bil…
Sen de dinle küçük kadın! Enkaz Osmanlı’nın kaybettiği topraklarda var; bariz görülüyor; 3bin kitap okuyan kahramanın kurtardığı topraklarda ise aydınlanma var! Azıcık kitap okusan, bunu bariz görürdün!
Sen tekrar dinle küçük adam! Sürekli düşman yaratarak yaptığın suç ve haltları, ihanetleri aklının arkasına atacak bir cahil kitle seni peygamber ilan ediyor olabilir; ama aynı cahil kitle Peygamberinin cenazesini taht kavgası için 3 gün o Arap sıcağında bekletti, mezara gömmedi, kokuttu, üstelik de bu taht kavgası sonucu 17 kişi cenazesine katıldı; bunu da bil, o kitleye güvenme küçük adam!
Şunu da çok iyi bil küçük adam! Reformlarını yok etmek için ele geçirdiğin sahte krallık ve onun paralarını sürekli harcıyorsun ama sadece sen değil tüm dünya ihanetçileri bile kahramanın aydınlanma çağı reformlarını yok edemiyorlar; bak 1920 ve sonrası onunla birlikte ülkeler kuran ne çok insan vardı; hepsi de silindiler.. Bu Büyük Adamın sürekli meşalesi neden yanıyor, hiç düşündün mü? Çünkü, hayata geçirdiği ilkeler evrimsel ve evrenseldi de ondan…
Son sözüm şu küçük adam, iyi dinle! Bilim, bilmek ve aydınlanmak azınlıkla başlar; ‘dünya yuvarlaktır’ cümlesinden bu yana ne çok insanın kafası kesildi, lakin hayata geçirmek istediğin düzen gene de bilimi yenemedi; sen de yenemeyeceksin, sadece biraz daha halkına zarar vereceksin, o kadar....
Özetle diyorum ki küçük adam! Türkler devlet kurmakta usta ama devlet batırmakta da ustalar; lakin Türklerin batırdığı devletleri hep kendi içindeki hainler batırmış ve yine kendi içindeki mükemmel vatanseverler tekrardan yeni devlet kurmuştur; kurulan tüm Türk Devletlerini bir incele istersen…
Bir daha ülkenin ana iskeletine dil uzatma küçük adam; yıkmaya çalıştın bu ülkeyi senden kurtarmak için bu defa daha çok kahraman aynı bilim ışığıyla ve sırada beklemektedir.
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 30.04.2016 00:00:00 / Okunma = 2697