Günlerdir Doğu Türkistan olayları sosyal medyada tartışılıyor. Her kafadan bir ses çıkıyor. İşin doğrusu anlatılmıyor, herkes kendi mahallesine manşet derdinde. Ama orada bir halk, kim vurduya gidiyor.
Bu işi değişik noktadan analiz etmek lazım…
1) Net olarak belirtelim, orası Xinjiang (Sincan) değil, Doğru Türkistan veya Uygur Cumhuriyeti. Daha isimde tartışma var. Bu cümlem sizlere ırkçı gelmesin. Aynı olaylar, Tibet Cumhuriyeti için de, İç Mogolistan için de yaşanmaktadır.
2) Çin, Uygur Cumhuriyeti’nde orucu yasakladı; gerekçesi son derece tıbbi ve sosyal içerikli; dini nedenle sağlık sorunu yaşayanların hizmetini mevcut kanunlara göre Çin devleti veremiyor. Çin’de din hizmeti birimi veya dini olaydan dolayı sorun yaşayana hizmet edilmesi gereken bir mevzuat yok. Bir mahallede bir bakkal varsa, sahibi Ramazan ayı diye orayı kapayamaz; mahallede oruç tutmayan da var. Ama bakkalın sahibi olan Uygur orayı Ramazan ayı boyunca günah diye kapatıyor; Çinli yetkili de zorla açtırıyor.
3) Çin de oruç tutana dayak var. Oruç tutmayana dayak da var. Bizim bazı medya oruç tutuyor diye dayak atılan veya öldürülen Uygur vatandaşının videosuna odaklanıyor ancak, Uygur kökenli aşırı dinci terör mensupları da, oruç tutmuyorsun diye Uygur vatandaşını öldürüyor.
4) Çin’de, Uygur vatandaşlarına oruç harici de pis bir baskı var: Bir aile çocuğunu Uygur olanla evlendiremiyor; maddi ve manevi baskı ve iş kuran Uygur’a izin vermemek; iş arayana iş bulmamak gibi...
5) Her baskı gören halkta olduğu gibi, Uygur içinde de düzenle barışık olan insan var; onlar zengin bile oluyorlar. Onların, Çin’de baskı yok demesini, #ÇindeUygurYalanları diye anlatmak da sahtekarlıktır.
6) Genelde Rabia denilen kadın’a millet kafayı takmış. Bu kadın, Çin yönetimine isyan etmedi. Çin yönetimiyle barışık olarak iş hayatında çok zengin oldu, zenginliği ülke sınırlarını aştı, hatta parasının önemli kısmı ABD’de bankalarda tutuldu ve bunu fark eden Çin, onu idam edecekken, ABD sahip çıktı. Kadın ne mi yaptı? Bizdeki suçüstü yakalanan hırsızların yaptığını yaptı: “Ben, Uygur halkının özgürlüğü için çalışıyordum, ben müslüman halkın sorunları için çalışıyorum, ben Uygur’un bağımsızlığı için çalışıyorum… “ Bu naralara inanan da çok oldu. Belki Çin’e girememesinden sonra bu işlere ağırlık verdi; ama öncesinde bu işlere yardımı hiç yoktu bile. Düzenin bir numaralı barışık kadınıydı.
7) Ülkedeki medyada dolaşan video ve resimlere gelince: Yarısı Çin Yalanı, yarısı AKP, MHP yalanı. . Gerçek bu kargaşada ortaya çıkmıyor. Çin, Rusya’nın bir asırda iki defa soykırım yaparak yuttuğu Kırım gibi, Uygur Cumhuriyeti’ni yutmak üzere. Fakat ülkedeki kısır politikadan dolayı bu ana nokta dikkatten kaçmaktadır.
8) Çin, sosyal faşist bir politikayı sadece Uygur Cumhuriyeti’ne yapmıyor diyenlere de şunu ekleyelim. İç Moğolistan tamamen yutulmuş durumda. Tibet Cumhuriyeti yutuldu, Guangx yutuldu.. Hatta, önüne set çekilmezse, Hongkong, Macau gibi sırayla Tayvan da yutulacak, Japon adaları da.. Kısacası, kökeni milattan önceye dayanan Han milleti, Çin’de kaç ırk veya halk yuttu? Bir gün dünya şunu fark edecek: Çin’in Han milleti sadece Japonların, Korelilerin, Tayvanlıların düşmanı değil, sosyal toplumun düşmanıdır. Aynı ABD’deki KKK, veya Hitlerin gençlik örgütü gibi…
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 4.07.2015 00:00:00 / Okunma = 2749