Kısa bir geçmişte AKP için büyük komplo teorileri üretilirdi. Zaman içinde bunların bir kısmının gerçekleştiğini görünce, o teorilerin en azından önemli bir kısmının komplo olmaktan uzak teori olduğu ve hatta pratiğe dönüştüğü savı herkeste açıktan belirmeye başladı. Gizli eller veya gizli güçler AKP’nin tepesinde miydi? Bu belkde hiç bilinmeyecek.
Şimdi aynı dedikodu kazanı CHP için de kaynamaktadır. Kurultay öncesi havuz medyasının Kemal Kılıçtaroğlu sevdasını çözememiş biri olarak, ötekileştirilmiş medyanın (cumhuriyet vs gibi) da tavrını da – tuhaftı- pek anlamadım. RTE gidince, kısmetiniz gidecek diye korkutulan kitle gibi, Kılıçtaroğlu gidince kısmetiniz gidecek deniyordu. Sanki M.İnce gelince devrim yapacaktı! Belki az biraz fazla sol demeçler artardı. Bir de halk söyleyemediği o güzel demeçleri Muharrem İnce’den duyar, az da olsa rahatlardı. Neden M.İnce’den korktular veya CHP’lileri korkuttular? Gerçi M.İnce’nin alçakgönüllü tavrı kurultayın barış içinde geçmesine sebep olmuştur, bu unutulmamalıdır. Gelelim dikkat çekmek istediğimiz noktaya. Ötekileştirilmiş medya başlıkları şu şekilde:
“CHP tabanı daha çok sol dedi”.
Gerçekten böyle mi ? Partinin en tepesinde en çok oyu alarak gelen bir müftü değil mi? Fetullah Gülen için övgüler düzen, takke ve zaviyelere düşman bir Atatürk partisinde demeçlerini açıktan söyleyen kişi değil mi? Elbette herkes CHP’de yer alsın. Ama, cumhuriyet ilkelerine ters olan ağalık, şeyhlik bu partide önemsiz addedilir mi? Oldu bile..
Atatürk’e hakaretini psikolojik olarak anladığım, kabul etmediğim, ve kişilik bozukluğu olarak gördüğüm, buna karşın cumhuriyetin temel değerlerine de saldıran kişiyi partiye üye yap, insanların seçmeyeceğini bile bile cinsiyet değiştirerek yönetime sok, sonra da her akşam parti adına demeçler vermeye yönlendir. Bekaroğlu bu ülkede CHP’ye oy vermesine karışmam ama CHP’de yönetici olacak en son kişilerden ve hatta olmayacak ilk kişilerdendir. Sorun, tesadüfi bir kızgınlıkla Cumhuriyet değerlerine saldırı değil, planlı saldırıydı onunkisi.
Artık penguen kanallarına Haluk Koç’u çıkaramayınca onu çıkarırsın. E, dinci medyaya da müftüyü çıkarırsın. Kaldı ötekileştirilmiş medya. Sanırım her akşam Halk Tv’de Gürsel Tekin’i göreceğiz! Arada eylem, olay, Uğur Dündar olmasa, o kanalı da zaten kapatacaktık; ne o öyle, tüy, kıl reklamıyla kendimizi tavuz kuşu gibi hissetmeye başlamıştık. Tekin çerez olur, neşe getirir. Allah senden razı olsun Kılıçtaroğlu. Şimdi ülkenin bir cephesi daha var: Kürtler! Onlar için de vazgeçemediğin adamın Sezgin Tanrıkulu görevlendimiydi, al sana oy patlaması! Yalnız şunu unutma, hapisten oda arkadaşını ne yap et, Ulusal’a Doğu Perinçek’e gönder. Baş başa cezaevindeki anılardan başlarlar, cemaat kumpasına kadar her alanda çözüm gösterirler. Sonuç olarak Kumpasa uğramış askerler de sana oy veri!(Özel hariç)
Ben diyorum yüzde elli, sen de yüzde elli dokuz! İlk seçimde her şeyi süpürür CHP! Rahatız anlayacağın!
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 8.09.2014 00:00:00 / Okunma = 2642