20 yıllık geçmişi olan bir bilgisayar programcısı olarak herkesten önce benim bu şekilde bir cümle kurmamam gerekir! Bunun ve daha fazlasının farkındayım. Fakat son birkaç seçimi dikkate alınca, YSK yönetiminin davranışları ve eylemleri dikkate alınınca,bu düşüncemde ne kadar haklı olduğumu göreceksiniz..
İlk katakulli uygulaması bir önceki genel seçimlerde yalanmıştı ve ortalık çok gergin iken Kemal Kılıçtaroğlu TV’deki canlı yayında; “Hile var ama çok önemli boyutta değil, oranı değiştirmez!” gibi bir absürt ifade kullandı ve ortalık darmadağın oldu. Oysa şahit olduklarımız, gördüklerimiz, yaşadıklarımız çok büyük oran değiştirecek boyuttaydı Hatta büyük oran değiştirmese bile, bir oyun bir partiden başka partiye yazılması büyük bir hırsızlıktı ve bu kabul edilemezdi; RTE’de bu yaklaşımdan cesaret alarak sonraki seçimlerde daha profesyonelini yaptı oy çalmanın. Nasıl mı?
Oldukça fazla kamu kurumuna program yazdım. Bundan yıllar önceydi. Bir kurumda seçimler vardı ve AKP yandaşı adayın kazanması için ortalığı felaket germişlerdi. Genel Sekreter beni çağırdı; “Bu seçimde bize yardım etmeni istiyoruz!” dedi. İlk eylemim; oy kullanacakların adresinin bir kısmını farklı adresle değiştirmekti, Yaptım. İkinci eylemim; istenen oy kullanacaklar listesinde, rast gele bazılarının eksik ve farklı olarak listeye düşmesiydi, yaptım. Bunları yeterli bulmadı yöneticisi, beni çağırdı: “Şimdi şunu yapabilir miyiz? Onların A.D’ye atacakları her 5 oyun biri otomatikmen bizim hesaba yazılır mı?”
Olay şöyle olacaktı: İnsanlar oy kullanacaklardı.. Sayım için bilgisayara o oylar girilecekti. Bu bilgiler veritabanına yazılırken, her adayın adamı yanlarındaydı. Hatalı yazamazlardı. Sonra ekranda rapor alınınca, girilmiş oylara göre istatistik çıkacaktı. Eğer veritabanına girilme aşamasında, Ekranda A.D’ye yazılan her beş oyda biri karşı tarafa yazılırsa, toplam oy oranı ve oy kullananı değişmediğinden, hile anlaşılamayacaktı. (YAPMADIM, gerçi sonuçta RTE’ci aday seçimi kazandı?)
Sen ey YSK! Sen ne bilirsin seçim yapmayı? Bunu RTE kaybedince diyecek. Ama ben şunu soruyorum. YSK Veritabanı kamuoyuna açılır mı?
YSK da muhtemel tablo şöyle olabilir mi?
Ana Veritabanı tablosu: YSK_2014_CB_Secimi.DBF
Yıl |
İl |
İlçe |
Sandık |
R.T.E |
E.İ |
S.D |
2014 |
34 |
34155 |
1472 |
100 |
100 |
100 |
Mahkeme ve bir takım kurumlar YSK’yı sıkıştırırsa bu veritabanı onlara açılacak, tüm denetlemeler buradan yapılacak.
Halka istatistik verilen Veritabanı tablosu: YSK_2014_CB_Secimi1.DBF
Yıl |
İl |
İlçe |
Sandık |
R.T.E |
E.İ |
S.D |
2014 |
34 |
34155 |
1472 |
200 |
60 |
40 |
:Ülke geneli veri sorgulayan ve verileri analiz edenler ise bu tabloyu görecekler.
Bu yapı mümkün mü ?
Kesinlikle mümkün. Her girilen veriler iki tabloya birden yazılabilir. Birine veriler olduğu gibi yazılır ve resmiyeti buradan oluşturabilirler. Diğer veritabanına ise veriler değiştirilerek yazılır - örneğin her 4 oy E.İ.’na yazılınca beşincisi RTE’ye yazılır; her 6 oy S.D’a yazılınca yedincisi RTE’ye yazılır-, tabi kamuoyu ve halk aldatılır, algı yanıltması olur ve bir süre sonra zaten halk durumu kabul edince de, bu sahte tablo, tutanak karşılığı arşive alınıp, kilitlenir.
Peki bu hile nasıl önlenir?
Bu konuda CHP ve MHP çok tembeller. Bilinçli veya bilinçsiz fakat tembelliklerinin sebebini bilmiyorum. Oysa çok az maliyetle bu hilenin önüne geçilebilir.
CHP web sitesini şu şekilde yapmalılar.
Sandık görevlisi CHP görevlisi, her sandıktaki bilgileri, imzalı tutanakla birlikte CHP sistemine de girer.
Örneğin:
SandıkNo |
1472 |
MemurTCK |
11111111111 |
MemurŞifre |
11111111111 |
RTE oyu |
100 |
E.İ Oyu |
100 |
S.D Oyu |
100 |
Boş Oy |
0 |
Geçersiz Oy |
0 |
Tutanak Linki |
Bu durumda:
a) YSK hileye alet olamaz.
b) Sandık görevlileri yanlış veri gir-e-mez.
c) Oy çalınması olamaz
Bu iş için gereken maliyet minimumdadır.
Ayrıca, en fazla web sitesine saldırı veya güvenlik sorunu çıkar ki, bu durum da hazineden milyonlarca TL tutarında yardım alan bu partilerin, kendilerine oy verecek kesim için sözü bile edilmez bir tutardır.
Dikkate alınmayacağını bildiğim bu yazıyı vicdanen yazdım.
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 3.08.2014 00:00:00 / Okunma = 2982