Neden? Çünkü, sürekli azınlık ve aykırı fikirleri çoğunluk ve çokmuş gibi sunmaktalar. Örneğin Doğu Perinçek’i ele alalım. Kendisi gazeteci, yazar ve fikir adamıdır. Buna kimseler itiraz edemez. Bu bağlamda, beğenerek veya isteyerek veya nefret ederek de olsa APO ile görüşüp, onun fikrini alıp, bu fikirleri okurlarına aktarması çok doğaldır. Hatta bu işi ister APO’nun elini öperek yapsın, ister elini sıkarak yapsın, sonuç fark etmez..
Her seçim önceki içeri tıkılması son seçimde de yaşanmıştı. Sadece kendisi değil, oğlu hem okuldan atılmış, hem de içeri tıkılmıştı. Vicdanı olan herkes bu duruma karşı çıktı; sanki 80 milyonluk ülkede her şeyi bu aile planlıyor ve onlar ne derse o yapılıyor gibi, günahın üzerine yıkılması gereken obje olmuşlardı.
Sonra hukuk az da olsa gülen yüzünü gösterdi, tüm suçsuzlar gibi bunlar da içeriden çıktılar. Herkes sevindi. Sonra çok garip bir şeyler olmaya başladı. RTE’nin her akşam ve sabah kendisinin içeri tıkılmasını gündeme getirmesi gibi, bunlar da iki lafın arasına cemaati sıkıştırıyor, varsa yoksa cemaat diyorlardı. Sanki ‘davanın savcısı’ onlara hiçbir şey yapmamıştı! Hatta ‘davanın savcısı’ bu konularda çok masumdu! Adeta tüm solcular şok oldular Perinçek ve takipçilerinin bu tavırlarından. Oysa dindar ve kindar gençlik yetiştirme projesi kapsamında içeri tıkılmışlardı ama onlar içerden çıktıkları halde, bu proje olanca hızıyla devam ediyor. Tüm okullar imam hatibe dönüştü. 4 ve 8 sene sonra buradan mezun olacak olan ülkenin tüm gençliği 18 yaşında ve de dindar! Kindar kısmını hesaba katarsak, İŞİD’in temellerini hatırlarsınız. Kim daha tehlikeli? Bunu fark edemeyecek kadar saf olamaz bu Ulusalcı kesim!
Şimdi bir aday kinidir devam ediyor. Sanki bu adayın karşısındakinin kim olduğu bilinmiyormuş gibi. Benden söylemesi, bu polis, mit, özel kuvvet ve yargı politikası ile devam edildiğinde… Bir sabah illerimizin bazılarında ilin altından giren yerli İŞİD’ciler üstüne kadar tüm aykırı fikirlileri öldürünce, o ilin üstünde de hazır bekleyen devlet güçleri de onları öldürecek. Devlet, “bakın teröristleri öldürdük!” diyecek. Peki, teröristlerin öldürdüğü insanlarımıza ne oldu? Bu dünyadan göçtü!
Tehlikeyi takiyyede aramak lazım. En büyük tehlike bir seçim sonrası ortaya çıkacak. İşte bunu görüp de, soluk alacak tek proje, zehirin panzehiridir.. Biliyorum, “bir defa şu düşünce, bu düşünce panzehirdir, o düşünce değil”. gibi farklı kesimden aday çıkmasını tavsiye edeceksiniz.. Fakat ülkenin yarısı saplantılı hale gelmiş, onları değiştirmek çok zaman alacak. Ülkenin ve halkın eksen kaymış bir defa. Sorun şu? Ekmel bey de takiyye yaparsa? Buna cevabım da şu. Arkasında parlamento desteği olmadan o kötü kabusa geçit olmaz. 2023 denilen kabus senaryo da çöker. Eliniz varıyorsa ve geleceğinizi düşünüyorsanız, eleştirinizi yapın ama gerçekleri de itiraf edin. Bu ikileminiz bitsin, davranışınız övgüye değer olsun.
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 12.07.2014 00:00:00 / Okunma = 2813