Başbakan Erdoğan, Mobese merkezinin açılışını yaptı.
Suçlulara
karşı en büyük yardımcımız, teknoloji dedi. Kamera sistemi, suçluların
yakalanması için hayati fonksiyon görüyor dedi. Başbakan’ın konuşması
sırasında öğle ezanı okunmaya başlayınca, Başbakan konuşmasına ezan
arası verdi. Ezandan sonra konuşmasına devam eden Başbakan, çetelerle
mücadelede kamera sistemi çok etkili dedi.
*
Ethem
Sarısülük’ün vurulma anı, dava dosyasına girdi. Polisin ateş ettiği
sırada, Ethem yere düşünce, Mobese’nin yönü değiştiriliyor, havadaki
bulutları çekiyor.
*
Ali İsmail Korkmaz’ın polis
tarafından dövüle dövüle öldürüldüğü semtte, yedi adet Mobese vardı,
görüntü yoktu, toma su sıktı, kameralar bozulmuş dediler.
*
Mehmet
Ayvalıtaş otomobille ezildi, polis zabıt tuttu, olayın görüntüsü yok
dedi, dokuz ay sonra kayıtlar ortaya çıktı, Mobese saniye saniye her
şeyi görmüştü.
*
Ahmet Atakan’ı çatıda gaz fişeğiyle
vurdular. İmkânsız denildi. Mobese’ye bakıldı ki... Ahmet baygın halde,
hiç çırpınmadan, hareketsiz şekilde çatıdan düşüyordu.
*
Komiser
Mustafa Sarı, alt geçit inşaatından düşerek şehit oldu. Öldürüldü
dediler. İttirildi dediler. Zihinler bulandı. Acaba doğru mu
söylüyorlardı? Öğrenmenin tek yolu vardı. Mobese kameraları her zaman
olduğu gibi, gene gerçeği yakalamıştı.
*
Abdullah Cömert’i
öldürdüler. Ne malum öldürüldüğü dediler. O sırada orda mıydınız,
gözünüzle gördünüz mü öldürüldüğünü dediler. Orda değildik elbette...
Ama, Mobese kameraları ordaydı. Gaz fişeğiyle nasıl öldürüldüğünü
gördük.
*
Benim başörtülü bacıma saldırdılar... Üstleri
çıplak, deri eldivenli, kafaları bandanalı adamlar, güpegündüz, altı
aylık bebeği bebek arabasından alıp, kahkaha atarak salladılar,
fırlattılar, başörtülü kadının kafasına cinsel organlarını sürttüler,
başörtüsüne işediler, küfrettiler, başörtülü kadını yerlerde
tekmelediler, kadıncağız bayıldı dediler. Evet, bu vahşetin
görüntülerini seyrettim diyen gazeteciler oldu. Evet, kadıncağızın
vücudundaki morlukları gördüm diyen gazeteciler oldu. Barbarlığın
tanığıyım diyen gazeteciler oldu. Dokuz ay sonra, Mobese kayıtları
ortaya çıktı. Hepsi yalan, Mobese gerçekti.
*
Ve, eylül
ayında yayınlanan bir haber... Gezi eylemleri nedeniyle Başbakan
Erdoğan’ın Üsküdar Kısıklı’daki evinde güvenlik önlemleri arttırıldı,
güzergâhı üzerindeki Mobese kameraları çoğaltıldı.
*
Dolayısıyla,
montajmış dublajmış, hikâye anlatmayı bırakın kardeşim... 17 Aralık
günü Kısıklı’da kayıt yapan Mobese’leri yayınlayın. Malum telefondan
sonra nasıl bir trafik olmuş, hava karardıktan sonra neler yaşanmış,
enişte, amca, kız kardeş, hangi plakalarla kim gelmiş, kim gitmiş... Kim
Hanya’da kim Konya’da görelim.
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 28.02.2014 00:00:00 / Okunma = 3010