Diyanet işleri başkanımız, akp’yle cemaat’ın kapışmasına pek üzülüyor.
“Dindarların kavgası dinimize zarar veriyor, gençleri dinden soğutuyor” demişti... Şimdi de, çaktırmadan cuma hutbesine monte etmiş, “birbirinize sırt çevirmeyin, dargın durmayın, ayrılık gayrılık olmasın, siz kardeşsiniz” falan demiş.
*
İyi ama...
*
İslam
tarihi boyunca, herhangi bi dindarın yatak odasında yedi adet para
kasası bulundu mu? Din-iman deyip, dolarları ayakkabı kutularına
doldurmak, karaparayla umreye uçmak, kutsal toprakları adeta ihale
dağıtım merkezine çevirmek, gençlerimizi dinden soğutmuyor mu? Niye bu
mevzularda gıkını bile çıkarmıyorsun hoca? Hutbede iki kelime de olsa
bunlardan bahsetmen gerekmiyor mu?
*
Okuyoruz her gün
manşetlerde... Bakan çocukları var, vakıfçı oğlan var, villacı kız var,
tokatçı enişte var, komisyoncu kayınpeder var, çantacı bacanak var,
çiftlikçi dünür var, emekli maaşıyla 44 daire sahibi olan kaynana var.
Kardeş hutbesi vermeyi biliyorsun... Sülale hutbesini niye vermiyorsun?
*
“Peygamber ocağı”na kumpas kurdular. Cami bombalayacaklardı dediler. “Vicdansızlara sesleniyorum, Allah Allah diye taarruz eden bir ordu, nasıl olur da Allah’ın evini bombalar”
diye isyan eden genelkurmay başkanını terörist diye hapse tıktılar.
Nerdeydin o sırada sen hoca? Reiki’den yoga’ya kadar her konuda fikir
fışkırtan Diyanet’in, peygamber ocağı’na dair sözü yok muydu?
*
Mübarek
ramazan ayında, Somali’ye Myanmar’a yardım için fitre topluyorsun...
Keriz Feneri’nin foyasını ortaya çıkaran Cumhuriyet Savcısı, açık açık,
bu ülkede “zekât hırsızları”nı koruyan bir güç var, ben
bu güce hırsızların imparatoru diyorum, demedi mi? Fitre, diyanetin
ilgi alanı olduğuna göre... Zekât hangi kurumun ilgi alanına giriyor
hoca?
Atom Enerjisi Kurumu’nun mu?
*
“Allahu tealanın bütün vasıflarını üzerinde toplayan lider” deniyor.
Siyasi partilerden, terziler odasına, kahveciler derneğinden,
yumurtacılar kooperatifine kadar, herkes kınadı. Diyanet’in tepkisini
biz mi duymadık? Yoksa, bu şirk’i, putlaştırmayı Diyanet mi duymadı
hoca?
*
Kardeş kardeşin gırtlağına sarılmış, yangına körükle gidiyoruz, silah yüklü kamyonlar gönderiyoruz. Niye çıkıp “silah göndermeyelim, onlar kardeş” demiyorsun hoca? Bize sığınan Suriyeliler insan da, öbür Suriyeliler maymun mu?
*
Camide
içki içildi deniyor, susuyorsun. Camide fuhuş yapıldı deniyor,
susuyorsun. Mustafa Kemal olmasaydı, bu topraklarda ezan bile
okunamazdı, buna rağmen, Atatürk döneminde camiler ahır yapıldı deniyor,
gene susuyorsun. İftira atmak, iftiraya sessiz kalmak, sevap mıdır
hoca? Atatürk camileri ahır yaptıysa... Makamında oturduğun Diyanet
İşleri Başkanlığı’nı toki mi kurdu acaba?
*
Pırıl pırıl
gençlerimizin suratına ateş ettiler, öldürdüler, gözlerini çıkardılar,
döve döve katlettiler. Bak, dün Ali İsmail’in duruşması vardı. Yüreği
yanan anneciği, 19 yaşındaki Ali’nin fotoğrafını gösterdi, “gözlerimin içine bakarak söyleyin, nasıl bakıyorsunuz kendi çocuklarınızın yüzüne?” diye sordu. Bu cuma olur, öbür cuma olur, herhangi bir hutbede, bu soruyu sormayı düşünüyor musun hoca?
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 4.02.2014 00:00:00 / Okunma = 2718