Sandıklar açılmış, Silivri’de tutuklu bulunan Mehmet Haberal, Mustafa Balbay ve Engin Alan’ın yanı sıra, KCK’dan tutuklu olan altı aday milletvekili seçilmiş; Meclis’e girmeye hak kazanmışlardı.
Hakları gasp edildi, serbest bırakılmadılar. TBMM düğüm oldu, çalışamaz hale geldi. Çünkü, CHP yemin etmemiş, boykot etmişti. Demokrasi konusunda attı mı mangalda kül bırakmayan AKP fena sıkışmıştı. Ayrıca, Keriz Feneri ayyuka çıkmış, Türkiye ayağı afişe olmuştu, gemicikler manşetlerdeydi.
*
Şakk!
Aziz Yıldırım hapse atıldı.
E
tabii futbol bu, hayat memat meselesi... Değil bazı milletvekillerini,
TBMM’yi komple içeri tıksan bile kimse dönüp bakmazdı gari... Muhteşem
bi zamanlamayla gündem değişivermişti. Birinci sayfalar başta aşağı
Fenerbahçe’ydi; ana haber bültenleri, tartışma programları aralıksız
Fenerbahçe’ydi. Aziz Yıldırım tutuklandıktan sadece 24 saat sonra, kaşla
göz arasında, Zahid Akman ve Kanal 7’nin sahibi Zekeriya Karaman, Keriz
Feneri’nden tutuklandı. Aziz Yıldırım’ın tutuklanması gazeteleri ve
ekranları öylesine kaplamıştı, öylesine kamufle etti ki, Keriz Feneri
tutuklaması haber bile yapılmadı; gargaraya getirildi. Aziz Yıldırım
haberlerinin ardı arkası kesilmeyince, siyaset gündemden düştü, CHP’nin
de gardı düştü, direnişten vazgeçti, Meclis’e gelip yemin ettiler. AKP
açısından tüm sorunlar çözülmüştü.
*
Bir sene sonra, memleket gene allak bullaktı. Tayyip Erdoğan bağıra bağıra, ya Beşar men dakka dukka falan diye atıp tutuyordu ki, Beşar men dakka dukka yaptı, Fantomumuzu vurdu. Kıç kadar Suriye, asrın liderine(!) posta koymuştu, höt zötlenen Türkiye madara olmuştu. Pilotlarımız kayıptı. Nasıl vurulduklarını bilmediğimiz gibi, cenazelerinin nerede olduğunu bile bulamıyorduk. AKP fena sıkışmıştı.
*
Şakk!
Aziz Yıldırım serbest bırakıldı.
Hem
suçlu bulundu, hem hapse mahkûm edildi, hem tahliye edildi. Nefis bi
karar, nefis bi zamanlamaydı. Ne yapsak da Fantomu unuttursak diye kafa
yoran yalaka basınımıza ilaç gibi gelmişti. Manşetlerde, ekranlarda
günlerce top çevrildi, tribünler oyalandı. O arada... Altı sene evvel
Başbakan’a suikast yapacaklar diye yaygarayla tutuklanan subaylar,
beraat etti. Çünkü, suikast muikast yoktu, hepsi palavraydı, hepsine
iftira atılmıştı, buna rağmen hepsi ordudan atılmıştı. Aziz Yıldırım
haberleri medyayı öylesine kaplamıştı, öylesine kamufle etmişti ki,
hayatları kaydırılan subaylarımız tek sütun haber bile olmadı, gargaraya
getirildi. Dün akşam ne yediğini unutan ahalimize güveniliyordu.
Ahalimiz kendine duyulan güveni boşa çıkarmadı, Fantom dahil, hepsini
unuttu! AKP açısından tüm sorunlar çözülmüştü.
*
Bir sene sonra... Ayakkabı kutusu, para sayma makinesi, 700 bin dolarlık kol saati, Bilal, bacanak.
*
Şakk!
Aziz Yıldırım yargıtay filan.
*
Öbürleri manidar’sa...
Bu “joker manidar” galiba.
Nereye lazımsa, oraya!
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 21.01.2014 00:00:00 / Okunma = 2663