Ey Türk gençliği...
Birinci vazifen, ayakkabı kutusunu, para sayma makinesini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli, ayakkabı kutusudur.
Bu ayakkabı kutusu, senin en kıymetli hazinendir.
İstikbalde dahi, seni bu ayakkabı kutusundan mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır.
Bir
gün, ayakkabı kutusunu ve para sayma makinesini müdafaa mecburiyetine
düşersen, vazifeye atılmak kutuyu saklamak için, içinde bulunacağın
vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin.
Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir.
Ayakkabı
kutusu ve para sayma makinesine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada
emsali görülmemiş bir soruşturmanın mümessili olabilirler.
Cebren ve
hileyle aziz yatak odasının bütün ayakkabı kutuları zapt edilmiş, bütün
dershanelerine girilmiş, bütün bakanları dağıtılmış ve emniyetin her
köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.
Bütün bu şeraitten daha elim
ve daha vahim olmak üzere, adliyenin dahilinde, savcılığa sahip olanlar,
gözaltına alma gafleti, tutuklama dalaleti ve hatta fezleke hazırlama
hıyaneti içinde bulunabilirler.
Hatta, bu adliye sahipleri, şahsi ayakkabı kutularımızın menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.
Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı!
İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen; ayakkabı kutusunu ve para sayma makinesini kurtarmaktır.
Muhtaç olduğun kudret, kutularındaki asil banknotlarda mevcuttur.
*
Ne Mutlu Kutum Diyene!
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 28.12.2013 00:00:00 / Okunma = 2808