Yine seçim yaklaşıyor ve yine ‘Ötekiler’de bir panik başlıyor. Hemen hemen her seçim zamanı kendisini idealist, seçkin veya bazı değerleri aşmış gibi gören birçok insan, topluma şekil vermeye çalışır. Bu seçim döneminde de bu klasik tablo eksik olmadı. Fakat bu tablonun diğerlerinden biraz farkı var. Anlatayım.
Olay aslında GEZİ ile başladı. Birden ortaya farklı düşünceden olan insanlar bir ortamda dayanışmacı olarak gözükünce, geçmişte birleştirici fonksiyon üstlenen aydınlar, “bu defa oldu bu iş!” diyerek yine insanları birleştirme işine soyundular. Tutabilir mi? Bir analiz edelim bakalım.
Sol Cephe Nedir? Siyasi yelpazenin solunda olanların bir araya gelmesi anlamı çıkmaktadır. Peki, kim bunlar? Başlamadan bitecek bir hayal mi yoksa? Bu tür toplumsal eylemleri analiz etmek için toplum psikolojisini veya sosyolojisini analiz etmek işi hem uzatır, hem de süreci dolandırır. Kestirmeden gidelim. Cevaplarınızı evet veya hayır olarak belirleyin.
a) İşçi partisi mensubu ile sosyalist düşünceliler bir araya gelir mi?
b) Komünist Parti taraftarları ile Sosyal Demokrat taraftarlar bir araya gelebilir mi?
c) Kürt solcuları, Ulusalcılarla bir araya gelebilir mi?
d) CHP ile IP bir araya gelebilir mi?
e) Marksist Leninist olanlar ile Kemalistler bir araya gelebilir mi?
f) Kürt solcuları ile CHP bir araya gelebilir mi?
g) Komünist parti ile IP bir araya gelebilir mi?
h) SDP ile TKP bir araya gelebilir mi?
Bu yazılanlara bakınca, sanırım karamsar tablo izlediğimi düşüneceksiniz. Evet, bir tane dahi “EVET” şıkkı bulamayacaksınız. Bu sorular işi basite indirmek içindir. Bir de sebeplerine bakalım. Yani, 11 yıllık AKP iktidarında medya, mit, dönekler ve yalaka yandaşlar ortamı öyle bir hale getirdiler ki, toplum mühendisliğini o kadar ileri götürdüler ki, geriye dönüşü olmayacak söz düelloları havada uçuştu. Tuzaktı bu sol için. Ama akp mahallesi bunu başardı. Kendi mahallesine kimseyi almaz iken, karşı mahalleye burnunu hep soktu AKP’ciler. Örneğin:
a) Kürt solcular, IP’lileri neyle suçluyor: Ulusalcılıkla. Değiller miydi?
b) IP mensupları CHP’yi neyle suçluyor? Pasiflikle ve sağa kayma ile.. CHP kurulduğundan bu yana zaten merkez değil miydi? 1924 ten bu yana neydi ki?
c) Sosyalistler, komünistleri ajanlıkla suçluyorlar. Değiller miydi?
d) Marksistler, sosyalistleri döneklik ve inkarcılıkla, işçi düşmanı olmakla suçluyor. Değiller miydi?
e) CHP, Kürt solcuları satılmakla suçluyor. AKP ve cemaate yanaşmakla suçluyor. Değiller miydi ?
f) IP, Kürt solcuları ülkeye ihanetle suçluyor. Değiller miydi ?
Bunca ayrışma ve bunca fikir farklıları nasıl yok edilir? Bir biat mantığı solun damarına işlese, tüm geçmiş çözülür. Bu düşünce AKP mahallesinde mevcut. Bir ara RTE’nin hakkında demediğini bırakmayan adam, şu an RTE’nin baş yardımcısı konumunda. Fakat özgür düşünce, özgür fraksiyon ve materyalist dünya görüşü biat mantığına ters. İşin ruhuna da ters. Biat Sol’da olmuyor. Dikta verelim dense, tümden herkes dikta’ya özde karşı zaten. Geriye, evrim kalıyor. Evrim! Ama hemen olması lazım. Bu durumda barıştırıcı ve sorun çözücü toplumcu aktivistlere iş düşüyor. Farklılıkları sevelim diyerek, bunca ayrı fraksiyonları bir araya tutacak bir mücadeleyi ancak aktivistler yapabilir. Ne zaman? Orası pek bilinmez? Nasıl ki Atatürk adında çok değişik kesim mutabık kalıyorsa; benzeri bir felsefe ruhu, özü ön plana çıkarılarak herkesi kucaklayacak bir evrim sürecinin derhal ve hızlıca hayata geçirilmesi toplumu bir noktada birleştirebilir. Yoksa çağın karanlık sularında yeniden ilkel siyasi mücadeleye hazır olmak lazım. Yoksa, kazanılmış tüm aydınlanmacı hareket tümden yok olacak. Nokta.
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 8.12.2013 00:00:00 / Okunma = 3001