Kızlı-erkekli, dershane, Kürdistan toz dumanı arasında...
*
Kamerunlu
bi arkadaş, varlıklı işadamıyım ayağıyla, İstanbullu mimara e-posta
gönderdi, “elimde kimyasal bi solüsyon var, para ebatındaki kâğıtları bu
solüsyona yatırıyorum, bekletiyorum, kâğıtlar Euro’ya dönüşüyor, bana
yardımcı olursanız, çoğalttığım paranın yarısını size veririm” dedi.
Mimarın aklına yattı iyi mi... “Solüsyonu Togo’dan Fransa’ya
göndereceğim, işlemler için 30 bin dolar gerekiyor” dedi, mimar 30 bin
doları bankadan havale etti. “Solüsyonu Fransa’dan Türkiye’ye
göndereceğim, 70 bin Euro lazım” dedi, mimar bankaya koştu, 70 bin
Euro’yu havale etti. “Üç kimyagerle birlikte İstanbul’a geliyorum,
masraflar için 110 bin Euro gerekiyor” dedi, mimar 110 bin Euro’yu
havale etti. Aradan beş ay geçti... Kamerunlu ortada yok. Beş ay sonra
mimara e-posta geldi, “İstanbul’dayım, solüsyonu çoğaltmak için 300 bin
Euro lazım” deyince, mimar nihayet uyandı!
*
Diyeceksiniz ki,
mimarın aklına nasıl yattı? İnternetten temas kuruyorlar, ilk iş randevu
istiyorlar, alüminyum folyo kaplı bi kutuyla geliyorlar, para çoğaltma
makinesi diyorlar, makinenin kapağını açıyorlar, çekmece var, para
ebatındaki boş kâğıtları yerleştiriyorlar, kapağı kapatıyorlar,
arkasındaki hazneye solüsyonu ilave ediyorlar, fişe takıp, düğmesine
basıyorlar, vouvvvv diye fan sesi duyuluyor, üç dakika sonra kapağı
açıyorlar, ıslak Euro’lar çıkıyor. Çünkü... Hokus pokus, kutunun içinde
kayan bölmeler var, düğmeye bastığında boş kâğıt dolu çekmeceyle, Euro
dolu çekmece yer değiştiriyor.
*
Ve, bu yöntemle sırf İstanbul’da
50’den fazla kişiyi dört milyon dolar tokatladılar. Ankara’da İzmir’de
Bursa’da Gaziantep’te Adana’da Konya’da Samsun’da... Mucize solüsyona
ödeyen ödeyene.
*
Peki, dolandırıcılar hakikaten Kamerunlu mu
derseniz... Kamerunlu var, Nijeryalı var, Kenyalı var, Somalili var,
Senegalli var, Ruandalı var. “Kamerun savunma bakanının yeğeniyim” diye
gelen var. “Nijerya büyükelçisinin oğluyum” diye gelen var. “Kenya
konsolosunun kardeşiyim” diye gelen var.
*
Çünkü...
“Biz
polisiz, savcıyız, bakın fonda telsiz seslerini duyuyorsunuz, gizli
operasyon yapıyoruz” diye telefon ediyorlar, sayın ahalimiz koştura
koştura bankadaki parasını çekip, poşet içinde çöp kutusuna bırakıyor.
Türkiye’nin en büyük bankası mesela, Cem Yılmaz’ın dolandırıcı
tiplemesiyle reklam yapıyor.
*
E haliyle, şöhretimiz Afrika’nın balta girmemiş ormanlarına bile yayılmış vaziyette!
*
Bu
arada unutmadan... Elimde aile yadigârı, az kullanılmış Alaaddin’in
lambası var, ovalıyorsunuz, diliyorsunuz ne dilerseniz gari, meraklısına
20 bin dolara bırakırım.
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 24.11.2013 00:00:00 / Okunma = 2511