“Kubbeler miğfer, camiler kışla, minareler süngü” olunca...
Askeri ziyaret sayılır...
Teçhizatı kuşan çık...
“Darbedir” dediler...
2004, 2005, 2006...
Darbeden ses yok...
2007, 2008, 2009...
(.........)
2010 yılında imamlar farkına vardı...
Darbecileri toparlayıp hapishaneye kapattılar, mahkeme de “özel” idi, karar verdi:
Darbe bu...
Kimse darbecilere sormadı bile:
“Yedi sene ne yaptınız, salak mısınız?..”
Davaya bakan daire de “özel” idi...
Tümü AKP’nin “Yargının yeniden yapılandırılması” operasyonu ile oraya getirilen üyelerden...
Tarafsızlar yani...
Apo’ya “Sayın Öcalan” denilmesinin suç olmadığına karar verenler...
Türk ordusunun subayları evlerinden toplatılırken, bir kararla Hizbullah terör örgütünün katillerini serbest bırakan daire...
Ve kararı onayladılar...
İnanmıyorsan, eş zamanda olanlara bak:
Okullarda andın kaldırılıp, devlete türbanın sokulduğu güne denk gelir...
“İğne ile işler gibi işledik, bugüne kadar getirdik, taşı gediğine koyana kadar korkmadan gideceğiz” dediği gündür aynı zamanda...
Yine aynı gündür; yurtdışına gitmiş, camiye bakıyor özel olarak, iyi yapmışlar mı?..
Küçük kız, Yargıtay ile Genelkurmay arasındaki kaldırımlarda yere düşmüş annesinin elini bırakmış, Genelkurmay’ın demir parmaklıklarına koşup sarılmıştı...
Yanaklarında yaşlar, eksik minik dişi ile bağırdı...
“Baba...”
Duydun mu Türkiye?..
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 11.10.2013 00:00:00 / Okunma = 2658