İlkönce bir konunun açıklamasını yapmakta fayda var: Ekonomist olmayan ekonomiye, siyasetçi olmayan meclise ve hatta çobanın bile CB’ lığına layık olabilirim diyerek ahkâm kestiği bir ülkede, herkes her konuda fikir beyan edince kötü olmaz, nasıl olsa ipin ucu kaçtı, kanaatindeyim. Bu nedenle yazıyorum.
Komplo Teorileri solcuların hiç önem vermediği, hatta dikkate bile almadığı fakat ülkemizdeki temel yönlendirme ve yönetme planlarının gerisini çok iyi görmeye yarayan bir fikir meydanıdır. 2002 yılından, yani iktidara gelindiği yıldan bu yana hep başarısız olduğu halde fanatik ve ölümüne kendisini/fikrini savunan bir kesimi nasıl elde etti asrın lideri? Elinde kuranla sokağa ineceğini ta 2003 yılında yazanların başına ne geldiğini herkes biliyor. İleriyi görmek siyasette çok büyük ayrıcalık değil, cesaret işi oldu.
Ayrıntıya boğmadan şunu belirteyim:
Yıl:2002:
USD:1,6
Benzin:1.64 TL
Dış borç:130.(9sıfır)$
Yıl:2017:
USD:4? (Anılık daha da yükselebilir)
Benzin:5.40 TL
Dış Borç: 440 (9sıfır)$
Bu AKP iktidarını ancak ekonomik kriz götürür diyen RAHAT SOLCU bozuntularına cevaben yazdım bu istatistiği: Daha nasıl ve hangi krizden bahsediyorsunuz, torununuz bile borçla doğacak, bırakın kendiniz ve çocuğunuzu? Bu borç bu ülkenin ya çalışıp, üretmesiyle ya da… (Burada birinci durak)
Dediler ki: BOP Başkanı olmak demek, Yahudi Cesaret Ödülü almak demek tesadüf eseri olacak, rast gele olacak bir iş değil. Bu işin ucu tapınak tarikatına kadar gidiyor denmekteydi… Hiçbir solcu buna inanamadı. Ne Baykal, Ne Kılıçtaroğlu, ne şu anki CHP yöneticileri ve meydanlarda ahkâm kesen ve uzman geçinen solcular inandı… Gelinen noktada onlar da iflas ettiler ve bizler de artık onlara inanmıyoruz. Öyle güzel demeç verdiklerine bakmayın, sadece Acun veya Esra Erol seyretmektense bari onları seyredelim diye izliyoruz, söylediklerine inanıyor ama güvenmiyoruz. Zaten her girdiği seçimi kaybetmenin daha az oranına veya sayısına göre ayarlayan bu CHP yönetimine ne inanacağız! Oysa asrın lideri görev aldığı zamandan bu yana aldığı görevi tavizsiz yerine getiriyor. Bu görev ülkede Laik ve Demokratik insani yaşam düzenini adım adım bozma amacındadır. İlk zamanlarda çekinerek kenardan, köşeden yapılan saldırılar günümüzde alenileşti ve hatta artık temel hedef olarak önümüze kondu. Kabul edin ki, ülkede artık Laik ve aydınca yaşam çok zor… Dönüşü yıllarca sonra bile zor olacak bir bataklığa saplandık. Komşu savaşlarından bahsetmiyorum; içerideki modern yaşamla olan savaş ve sinsi mücadeleden bahsediyorum. Sayıları milyonları bulan imam hatip mezunu olan bu gençler ekonominin hangi tarafından topluma artı değer sunabilir? Seçimde oy deposu, sokakta gönüllü savaşçı, evde zorunlu baskıcı ve devlete istekli ajan olacak, bunun karşılığının da zirveden takdir alacak olduğunu bilmeyen; geçinmek için de malum vakıf ve derneklerin desteğine mutlu olan bir topluluk oluştu. (Burada ikinci durak)
Geçen gün artık kesinleşmiş, her şey bitmiş olan yeni bir istila sistemi tanıtıldı. ABD Tanıttı; ortalama 30 cm ebadında yüzlerce insansız hava aracını tanıttı. Bu araçlar Yapay Zekâ(Hayatımı harcadım bu yazılıma, fakat kendi ülkemde kendi iktidarım içine etti...) ile çalışıyor, birbirlerini tanıyor, içlerine yeni gelen arkadaşlarını fark ediyor, ayrılanı görüyor ve bu esnada birbirlerine hiç çarpmadan aldıkları görüntü, bilgi ve belgeleri merkez birime iletiyor. ABD bunun temelini atıp da, yaklaşık 10milyar dolar bütçe ayırdığında bizimkiler 4X4X4 ile bedevinin hayatının daha çok anlatılmasının yeni gençliğe daha faydalı olacağını, bunun da tam 10 milyar dolarlık tablet, akıllı tahta ile olacağını anlatıyordu; akılsız CHP yönetimi de bunun eğitimi mahvetmek değil, soygun olduğunu dillendiriyordu. Gelinen noktada bizim ülkede tüm okullar imam hatip olmakla kalmadı, Fen, Biyoloji dersleri sırf Evrim düşüncesine hizmet ediyor diye kaldırılıp, yerine Efendimizin güzel hayatı temelinde derslerin isimleri değiştirilip, çoğaltılıp kondu. Ülkemin hepsi kesinlikle cennete gidecek, hedef bu fakat aç olarak mı, dilenci olarak mı, tecavüze uğramış olarak mı veya birinin kölesi olarak mı cennete gidecek, orasını zaman gösterecek. Çünkü tek ihraç ürünümüz vardı: TSK; şimdi o da kalmadı; dolayısıyla koruma kalkanımız da kalmamış oldu. Bu vatan neyle korunacak? Bizler camide namaz kılarken ya ABD ya da Rusya ya da başka bir ülkenin yüksekten bıraktığı binlerce küçük insansız hava aracı ülkemizi işgal edecek. Üstelik yere düşen bu araçlar, bir de aptalca yere düşünce kendini patlatacak! Elin gâvuru bunu da akıl etmiş! Şimdi şunu da unutma: Asrın liderinin 2023 yılındaki hedefinde ABD gözümüzün içine bakarak: Nükleer silahı imha ediyorum, kimde varsa, o insan ve insanlık düşmanı diyecek. Ne güzel imaj ama! Peki, bu tepemize yağmur gibi yağan kuş boyutundaki insansız hava aracı nedir? Onlardan çevreye saçılan gazlar nedir? Olayı sırf savaş olarak ele alma denilebilir. Peki, devasa fabrikalarımızın üzerinde dolaşan ve bilgileri kendi firmalarına gönderen bu yabancı İHA’ların yaptığı savaş değil mi? Düşürürüm bile denemez. Maliyet düşük olduğu için, dilerse binlercesini yurdumun üzerinde yeniden uçurur. Düşse, yenisini uçurur. Milyonlarca uçurur. Yatak odana giremez ama binanın tepesinden telefon hatlarını dinler. İnternetini dinler… Hangi savaşı anlatalım! Teknoloji üretiminde yoksan vatanın da yok, namusun da yok… Tek var olan ölmeden önce cennete gideceğine inandırılan fakir, biatkar bir kuru kalabalık. (Burası da üçüncü durak)
Bu üç durak şu anlama geliyor: Ülkemiz ekonomik olarak bitmiş, askeri olarak bitmiş, mevcut silahlarının da bir değeri kalmamıştır. Borç batağında ve borcunu bir an önce ödemek zorunda ancak, bunun için de üretimi yok; Ya borcumuz olana istediğini vermek, ki bu yok oluş demektir; ya da onlara direnmek, bu da kafamıza kuş İHA’larının düşmesi demektir. Bu işin sonunda Suriye, Irak, İran, Yunanistan, Bulgaristan bizi mülteci olarak bile almaz. Azerbaycan uzak ve zor... Gürcistan küçük. Ukrayna parçalanırken, Kırım soykırımcısı Rusya AKP’nin dostuydu. Bize şahadet getirerek ölmek yakışır!
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi:
/ Tarih: 15.01.2017 00:00:00 / Okunma = 2479