Öğrenci Veli Derneği (VELİ-DER), LGS'deki şaibe iddialarına ilişkin İstanbul Anadolu Adliyesi’ne suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunun ardından adliye önünde yapılan açıklamada, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in açıklamaları anımsatıldı “Milli Eğitim Bakanlığı sınava dair iddiaları yalanlamayı sürdürüyor. Ancak 29 kişiye açılan soruşturma, MEB Bilgi İşlem Müdürü Özgür Türk’ün görevden alınması ve PDF sızıntısı, şaibe iddialarını güçlendirmeye devam ediyor. Bu yıl 719 öğrenci tüm soruları doğru yanıtlayarak 500 tam puan aldı. Sınavın zorluk derecesinin yüksekliğine rağmen 2025’te önceki yıllara kıyasla rekor sayıda öğrenin birinci çıkması şüpheleri daha da arttırmıştır” denildi.zorluk derecesinin yüksekliğine rağmen 2025’te önceki yıllara kıyasla rekor sayıda öğrenin birinci çıkması şüpheleri daha da arttırmıştır.” dedi.
VELİ-DER, LGS’deki şaibe iddialarına ilişkin İstanbul Anadolu Adliyesi’ne suç duyurusunda bulundu. Konuya ilişkin açıklama yapan dernek adına konuşan Avukat Berfin Parlak, iddialara ve suç duyurusuna ilişkin şunları söyledi:
“Kitapçıklar sınav devam ederken paylaşıldı”
“15 Haziran Pazar günü 1 milyona yakın öğrenci LGS (Liselere Geçiş Sistemi) sınavına girdi. Yapılan sınavla ilgili olarak çok sayıda iddia kamuoyuna yansıdı. Sınav bitmeden bazı WhatsApp gruplarında sınav sorularının ve cevap anahtarlarının dolaşıma sokulduğu görselleri ile birlikte yayımlandı. Bazı özel öğretim kurumu yöneticilerinin bulunduğu bir WhatsApp grubunda, (LGS) kapsamında yapılan sınavın ‘sözel kitapçığına’ ait PDF dosyası sınav devam ederken paylaşıldı. Belgelerde, ‘2025-LGS-Sözel.pdf’ isimli dosya sınav henüz devam ederken grupta iletildiği iddia edildi. Ayrıca aynı Whatsapp paylaşımlarında sayısal sınav devam ederken ‘sayısal kitapçığın’ da soru ve cevaplarının ellerinde olduğu ve paylaşılabileceği belirtildi. Oysa sınavın ikinci oturumu sona ermemişti, 12.50'de sona erecekti. İddialar yalnızca sınav güvenliğini değil, milyonlarca öğrencinin katıldığı böylesine kritik bir sınavda eşitliğin zedelendiğini de gündeme getiriyor. Görsellerde, bazı kullanıcıların sınav bitmeden içerik paylaşımının ‘çok sakıncalı’ olduğunu açıkça dile getirdiği, uyardığı, buna karşın paylaşımların sürdüğü dikkat çekiyor.
“MEB öğrencilerimize, velilere, kamuoyuna acilen ayrıntılı açıklama yapmalıdır”
Milli Eğitim Bakanlığı’nın sınav sorularını resmi olarak saat 14.00 sularında yayınladığı bilinirken, sınav bitmeden 1 ila 1.5 saat önce soruların ve cevapların gruplarda dolaşması ‘sorular ve cevaplar sızdırıldı mı’ sorusunu akıllara getirmiştir. MEB öğrencilerimize, velilere, kamuoyuna acilen ayrıntılı açıklama yapmalıdır. Söz konusu olan milyonu aşkın öğrencimizin emeğidir. Elemeye, rekabete, yarışa dayanan merkezi sınavlar nedeniyle aileler bütçelerinin önemli kısmını eğitime, özel kurslara, özel derslere, sınav kaynaklarına ayırmakta, öğrenciler yaşamlarının en güzel yıllarını bu kıyasıya yarış yüzünden kendisine bir gelecek yaratabilmek için kaygıyla, stresle eğitim hayatı boyunca bu sınavlara
hazırlanarak geçirmektedir. İddialar doğrultusunda yaşananlar eğitimin paralı hale getirilmesinin, eğitimde her geçen yıl artan eşitsizliği gizlemenin temel aracı olan merkezi sınavların, (LGS’nin) aynı zamanda adaletsizliğin de aracı haline getirildiğinin en somut kanıtıdır. Başta kopya skandalları olmak üzere merkezi sınavlara ilişkin güvenin defalarca sarsıldığı ülkemizde bu iddiaların doğrulanması ile birlikte yaşanılan şey büyük bir skandaldır."
“29 kişiye açılan soruşturma, MEB Bilgi İşlem Müdürü Özgür Türk’ün görevden alınması iddiaları güçlendiriyor”
Konuya ilişkin soruşturma sürecine de değinilen açıklamada “Milli Eğitim Bakanlığı sınava dair iddiaları yalanlamayı sürdürüyor. Ancak 29 kişiye açılan soruşturma, MEB Bilgi İşlem Müdürü Özgür Türk’ün görevden alınması ve PDF sızıntısı, şaibe iddialarını güçlendirmeye devam ediyor. Bu yıl 719 öğrenci tüm soruları doğru yanıtlayarak 500 tam puan aldı. Sınavın zorluk derecesinin yüksekliğine rağmen 2025’te önceki yıllara kıyasla rekor sayıda öğrenin birinci çıkması şüpheleri daha da arttırmıştır.” denildi. Açıklama şu sorularla sona erdi:
Antalya Kepez İmam Hatip Ortaokulu’na da değinildi...
“Bu okullardan birisi Antalya Kepez İmam Hatip Ortaokulu’dur. Okulun sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, yüzde 1 ile yüzde 10’luk dilim arasına kaç öğrenci girdiği duyuruldu. Buna göre, okulda yüzde 10’luk dilime tam 101 öğrenci girdi. Bunlardan 31’i ise ilk yüzde 3’lük dilimde yer almıştır. İmam hatiplerin manevi kurucusu olarak sembolleştirilen, İlim Yayma Cemiyeti’nin kurucularından olan kişinin adını taşıyan imam hatip okullarındaki öğrencilerin akademik başarı yüzdelik dilim oranlarının yüksekliğini MEB hangi bilimsel verilerle açıklamaktadır? Bu kişinin adını taşıyan yalnızca bir okulda öğrencilerin b’si yüzde beşlik dilime, öğrencilerin ?’sı yüzde onluk dilime nasıl girdiği bilgisi doğru mudur? Bu imam hatip okulunun, okullarının ismini taşıdığı kişinin torununun şu anda Milli Eğitim Bakanı yardımcısı hangi liyakat kriterleri üzerlerinden görevlendirilmiştir?”
“Anadolu ve Sosyal Bilimler liselerinin kontenjanları 4.080 azaltılırken; imam hatip ve meslek liselerinin kontenjanları 1.919 artırılmıştır”
“719 öğrencinin tam puan aldığı açıklanan LGS sonuçları, sınav sistemine dair kaygılarımızın ne kadar haklı olduğunu bir kez daha göstermiştir. Bazı özel okulların tam puan alan öğrenci sayılarını açıklaması da inandırıcılıktan uzaktır. Yıllardır sürdürülen okullaşma politikaları sonucunda birçok ilde okullar imam hatip ve meslek liselerine dönüştürülmüş, akademik liseler (Fen, Anadolu, Sosyal Bilimler vb.) azaltılmıştır. Bu durum çocukları istemedikleri okullara veya bütçelerini zorlayarak özel okullara mecbur bırakmaktadır.
Son LGS sonuçları, ‘özel okullara mecbur bırakma’ eleştirilerinin bir algı değil, gerçek olduğunu göstermektedir. Nitekim Fen, Anadolu ve Sosyal Bilimler liselerinin kontenjanları 4.080 azaltılırken; imam hatip ve meslek liselerinin kontenjanları 1.919 artırılmıştır. Buradan soruyoruz, akademik liselerin kontenjanları neden azaltılırken; imam hatip ve meslek liselerinin kontenjanları artırılmıştır? 2025 LGS’de yaşandığı iddia edilen usulsüzlüklerle ilgili etkin soruşturma yürütülmekte midir? Biz VELİ-DER olarak, sınav merkezli, dayatmacı ve eleme odaklı eğitim anlayışına karşı çıkıyor; kamucu, eşitlikçi, laik ve bilimsel temellere dayanan bir eğitim sistemi talep ediyoruz. Çünkü bu talep, sadece öğrencilerin değil, tüm toplumun geleceği için yaşamsaldır”