CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “AK Parti'nin ve sonra onunla birlikte hareket etmeye başlayan MHP'nin düşman olmadan siyaset yapamama gibi bir sorunları var. Yani bir umut siyaseti yapmıyorlar, bir çözüm siyaseti yapmıyorlar, Türkiye'nin önüne bir vizyon koymuyorlar. CHP’nin burada ortaya koyduğu yaklaşım, ortaya koyduğu düşünce sistematiği şu: Her oy değerlidir. Her parti değerlidir. Onlara ise bir şeytan lazım, bir düşman lazım. O düşman DEM’di. Şimdi öyle bir yere geldiler ki DEM Parti ile bir ilişki yürütüyorlar. AK Parti ile MHP'yi de eleştiren yok ama insanda birazcık utanma olur. Hiçbir şey yokmuş gibi. Bir milat koydular. 1 Ekim'den öncesine kadar DEM teröristti. 1 Ekim'den sonra DEM iyi, CHP kötü. Çünkü bir düşman lazım. Ama sonuçta barışa karşı olacak halimiz yok. O yüzden bu sürecin başarılı olmasını istiyoruz. Olur mu? Bu yaklaşımla olmaz” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel Silivri’de tutuklu bulunan gazeteci Fatih Altaylı’nın YouTube kanalına konuk oldu. “Ülkede şu anda ne yapılmak isteniyor” sorusunu yanıtlayan Özel, amacın muhalefeti parçalamak olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Sistemi şöyle kurmuşlar. İki tane dava birden aynı gün 19 Mart sabahı gidip aldıkları. Bir tanesi milliyetçi seçmen arkasında durmasın diye, ‘Terörü finanse etti.’ İkincisi Avrupa, dünya, medeni ülkeler arkasında durmasın diye, ‘Yolsuzluk yaptı.’ Böyle iki uçlu bir işle Ekrem İmamoğlu'nun adaylığına engel olmaya çalışıyor. Dolayısıyla iktidar değişimine engel olmaya çalışıyor. Cumhuriyeti kuran partinin yüzyıl sonra kendisine yeniden ihtiyaç olduğu bu süreçte seçim kazanıp da iktidara gelmesini, Türkiye'yi kalkındırmasını, kadın cinayetlerini durdurmasını, orman yangınlarına tedbir almasını, bebek ölümlerine engel olmasını gibi; doğru dürüst yönetildiğinde ülke olabilecek her şeyin de önüne geçmek istiyor. Bir kötücül aklın, egemenliği sürsün istiyor. Ve böyle bir darbe sürecinin içindeyiz. Ona direniyoruz.”
“Erken seçim olacağı kesin”
Özel, “Erken seçim olacağına inanıyor musunuz” sorusunu ise şöyle yanıtladı:
“Bir erken seçim olacağı kesin. Çünkü yeniden aday olmak istiyor. Bunun için her gördüğüne, ‘Anayasa değiştirelim’ diyor. Bize de dedi. ‘Ben Anayasaya uymayanla Anayasa yapmam’ dedim. Her gördüğüne bir başka yerden onun için cazip olacak bir şey söyleyip Anayasa değiştirmeyi teklif ediyor. O olmazsa seçimleri bir miktar öne alarak aday olma talebi var. Bizim niyetimiz bu iş 2027’ye kalmadan, 2025’te, bilemediniz 2026’nın ilk altı ayının içinde erken seçim yapılarak birçok sorundan ülkeyi kurtarmak. Amerika elçisi bunlara şeyi söylüyor: Osmanlı'nın millet tipi modeliyle yönetim. Araplar, Kürtler, Türkler ve bir ümmet tarifi üzerinden bir yönetim. Onlar orada. Abdülhamit'in yönetim şeklindeler. Bizim Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün gösterdiği hedefi yakalayıp geçmemiz lazım. Onun için bizim acelemiz var, telaşımız var. Ekrem Başkan’ın da var benim de var Mansur Başkan’ın da var, bütün CHP’lilerin var.”
“AK Parti'nin ve MHP'nin düşman olmadan siyaset yapamama gibi bir sorunları var”
Özel, “CHP uzun bir süre DEM Parti ile işbirliği yapıp terörle işbirliği yapmakla suçlandı. Bugün geldiğimiz ‘Terörsüz Türkiye’ noktasında şimdi DEM Parti ile iş birliği iktidar tarafında. Süreci nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuna karşılık şöyle konuştu:
“CHP’nin bir siyasi partiyle kurduğu ilişki zaten diğerlerinden farklı değil. Ama AK Parti'nin ve sonra onunla birlikte hareket etmeye başlayan MHP'nin düşman olmadan siyaset yapamama gibi bir sorunları var. Yani bir umut siyaseti yapmıyorlar, bir çözüm siyaseti yapmıyorlar, Türkiye'nin önüne bir vizyon koymuyorlar. CHP’nin burada ortaya koyduğu yaklaşım, ortaya koyduğu düşünce sistematiği şu: Her oy değerlidir. Her parti değerlidir. Onlara ise bir şeytan lazım, bir düşman lazım. O düşman o zamanlar DEM’di. Şimdi öyle bir yere geldiler ki DEM Parti ile bir ilişki yürütüyorlar. Bu ilişkiyi DEM Parti’yi bu yönüyle eleştirmiyorum. Yıllardır ‘Bir şeyler çözülsün’ diye söylerler bu fırsat gelince elbette konuşacaklar. Ama AK Parti ile MHP'yi de eleştiren yok ama insanda birazcık utanma olur. Hiçbir şey yokmuş gibi. Bir milat koydular. 1 Ekim'den öncesine kadar DEM teröristti. 1 Ekim'den sonra DEM iyi, CHP kötü. Çünkü bir düşman lazım. Ama sonuçta barışa karşı olacak halimiz yok. O yüzden bu sürecin başarılı olmasını istiyoruz. Olur mu? Bu yaklaşımla olmaz.”
“Benim görevim önceki genel başkanlara saygıda kusur etmemek”
Özel, “Sizden önceki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun şu anki tutumunu nasıl buluyorsunuz? Şu anki sürece Kılıçdaroğlu'nun tutumunun zarar verdiğini düşünüyor musunuz” sorusuna karşılık şöyle konuştu:
“Ben önceki genel başkanların eleştirisine açığım, olmak zorundayım. Ama onları eleştirmek benim işim değil. Önceki genel başkanlar birbirini eleştirebilirler. Benim görevim önceki genel başkanlara hürmette, saygıda kusur etmemek. Bugüne kadar da kimseye etmedim. Bundan sonra da bu görevim sürdüğü sürece böyle bir şey yapmak istemem. O yüzden bu soruya samimi cevap versem bir sorun çıkar. Samimiyetsiz cevap versem başka bir sorun çıkar. Ondan sorun çıkmadan bu soruyu geçelim.”
“Adam sana baltayı çektiyse sen ‘Dur, ben normalleşeceğim’ dersen kafanı yarar”
Özel, “CHP'nin, yani Türkiye'nin birinci partisinin ve ana muhalefetinin performansını nasıl görüyorsunuz? Özgür Özel'in performansını nasıl görüyorsunuz”
“Ben birincisi olduğum gibiyim. İkincisi olmam gerektiği gibiyim, yapmam gerekeni yapıyorum. Şimdi bombardıman altındasın. Ne yapacağım ben? Normalleşmeye mi devam edeceğim? Saldırı altındayız. ‘Müzakere edelim değil, siyasi mücadele edelim ama vatandaşın sorunlarını çözmek için belli şeyleri konuşabiliriz’ derken adam bize balta çekti. O balta çekmişken ben ne yapacağım? O yüzden bugün böyle olmak gerekiyor. Bugünün doğrusu bu. Normalleşme seçime kadar gitseydi biz küfretmek yerine, küfür duymak yerine, çatışmak yerine hizmetlerimizi anlatsaydık fena mıydı? Adam sana baltayı çektiyse sen ‘Dur, ben normalleşeceğim’ dersen kafanı yarar. Tutacaksın o baltayı. Tutabildiğin kadar güçle tutacaksın. Engel olacaksın, karşı koyacaksın. Benim iyiliğim iyidir. Tersim de çok pistir. Bir tarafım vardır. Kolay affederim, kolay unuturum ama kendime yapılanı. Bir mağdura yapılanı hiç unutmam.”
“Ankara'da cumhurbaşkanı aday ofisimizi açıyoruz”
Özel, “Ülkenin asıl gündemi, vatandaşın asıl dertleri; bunları CHP biraz unutuyor mu” sorusuna karşılık şöyle konuştu:
“Buna çok üzülüyorum. Dün akşam 37’nci kez otobüsün üstündeyim. 118 günden beri. Emekli maaşını konuşmadan, asgari ücreti konuşmadan, genç işsizliğini konuşmadan, gittiğim şehre göre çiftçinin bütün sorunlarını konuşmadan bir kere otobüsün üstünden inmiyorsun. Şu anda parti iki şey yapıyor. Bir: Parti programı çalışıyoruz. Nisan, mayısta bitirmeyi planlıyorduk. Balta çekip saldırınca biraz gecikti. 4-9 Eylül’de, kuruluş haftamızda büyük ihtimalle program kurultayımızı yapacağız ve partinin programı baştan aşağıya yenileniyor. Gelecek 25 yıla girerken Türkiye'nin önüne koyacağımız vizyon, herkesin derdine ne çözüm üretiyorsak. Bunun yanında haftaya cumartesi günü Ankara'da cumhurbaşkanı aday ofisimizi açıyoruz. Orası da bir parti programıyla uyumlu ama cumhurbaşkanı adayı vaatlerinin üretileceği ve anlatılacağı bir yere dönüşüyor. Yani bir yandan canımızla uğraşıyoruz -siyaseten söylüyorum- bir yandan da bunları da sürdürüyoruz.”
“Gençler bir seçim daha beklesinler”
Özel, gençlere mesajının sorulması üzerine ise şunları söyledi:
“Bir seçim beklesinler diyorum. Çünkü gerçekten hem hazırladığımız program onları çok tatmin edecek hem ülkeyi yönetim biçimimiz tatmin edecek. Biz Türkiye'yi Avrupa'nın göz bebeği, dünyanın önde giden ülkelerinden biri yapmak istiyoruz. Bunu da bilimle, kültürle, sanatla ve çok çalışarak yapacağız. O yüzden de gençler için bu ülke çok yaşanılabilecek bir şey olacak. Bizim gençler dünyanın öbür ülkelerinde değil de dünyanın öbür ülkelerinin gençleri Türkiye'de hayal kuracak. Buna motiveyiz. O yüzden ‘Kısa bir sloganınız var mı’ diyenlere diyorum ki: Yasaksız Türkiye, vizesiz Avrupa. Bunun için bir seçim daha kalmaları ve oy kullanmaları lazım. Ne olursa olsun. Yani ömürleri boyunca bir daha hiç sandığa gitmeyecek bile olsalar bu sefer çok önemli. Kendi geleceklerini kurtaracaklar. Ben seçim gününe ilişkin bütün gençlerin acayip aktive oldukları, 20 kere sandığa başka başka büyüklerini götürdükleri, arkadaşlarını götürdükleri, sandıktan bakıp oy kullanmayanları aradıkları öyle organizasyonlar kuruyoruz.
“180 bin sandık görevlisini şimdiden atadık”
180 bin sandık görevlisini şimdiden atadık. Son seçimde kendisiyle birlikte oy kullanmış 300-350 seçmen elinde. Şimdi kapı kapı onları geziyorlar. İmza kampanyasına destek olmaya davet edecekler. Üç ayda bir bunlara kritik görevler vereceğiz. Seçim sabahı uyanamayacaksa şimdiden uyanamasın, uyanacak olanı koyalım yerine diye. Sandık görevlisi ordusu hazır, atandı. Hedefimiz şu: Oy kullanma günü ben sandık görevlisiyim, sen kapıdan giriyorsun, ben ‘Emre Bey hoşgeldiniz’ diyorum. Bu kadar ciddiyetle ve kararlılıkla çalışıyoruz. Moralimiz, motivasyonumuz yüksek.”